Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla yargılandığı davada ses getiren bir savunma yaptı.
30 sayfalık ayrıntılı savunmasında Özdağ, hem kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti hem de Türk tarihinin bin yıllık mücadelesi üzerinden Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in önemini vurguladı.
Özdağ, konuşmasının siyasi eleştiri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunarak, “Bu hal, demokratik bir hukuk devletinde kabul edilemez.” ifadeleriyle mahkemeye seslendi.
Türk Milletinin Bin Yıllık Direnişi: Malazgirt’ten Sakarya’ya
Savunmasının merkezine Türk milletinin bin yıllık direniş tarihini yerleştiren Özdağ, Malazgirt Zaferi, Miryokefalon, İstanbul’un Fethi, Viyana Kuşatması, Balkan Savaşları, Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz gibi kritik tarihi kırılma noktalarına atıf yaptı.
Özdağ, Atatürk’ün önderliğinde kurulan Cumhuriyet’in, bin yıllık bir devlet geleneğinin ve şanlı direnişin yeniden dirilişi olduğunu belirtti.
“Cumhuriyet, Türk milletinin ikinci Ergenekon’udur. Atatürk, Türk tarihinin Himalayasıdır.” diyen Özdağ, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesinin Türk milletinin inancı, tarihi ve kültürünün zirveye ulaştığı bir süreç olduğunu savundu.
Erdoğan’a Yönelik Eleştiri: FETÖ ve Sığınmacı Politikaları
Özdağ, Erdoğan’a yönelik eleştirilerini “kişisel hakaret” değil, “politik ve milli çıkarlar ekseninde bir eleştiri” olarak tanımladı.
Özdağ’a göre, FETÖ yapılanmasının devlete sızmasına izin verilmesi, Erdoğan’ın politikalarının Türk devletine verdiği zararın tarih boyunca yaşanan Haçlı Seferleri’nden daha ağır sonuçlar doğurmasına yol açtı.
Ayrıca milyonlarca sığınmacının kontrolsüz şekilde Türkiye’ye alınmasının, Anadolu’nun demografik yapısını ve kültürel dokusunu tehdit ettiğini belirten Özdağ, bunun da Türk milletinin bin yıllık devlet ve millet inşasını hedef aldığını ifade etti.
“Atatürk’e Hakaret Etmek, Türk Milletine Hakarettir”
Özdağ, Erdoğan’ın Atatürk dönemi için kullandığı “tek parti faşizmi” ifadesine de sert tepki gösterdi.
Atatürk’ün, Sakarya’da durdurulan bin yıllık Haçlı saldırılarına karşı Türk milletini ayağa kaldırdığını, Cumhuriyet’in de bu yeniden doğuşun eseri olduğunu savunan Özdağ, şöyle konuştu:
“Atatürk, milletin bağımsızlık mücadelesini zaferle taçlandırmış bir liderdir. Atatürk’e hakaret etmek, bu milletin tarihine, şehitlerine ve geleceğine hakarettir.”
İfade Özgürlüğü Vurgusu: Demokratik Toplumlarda Eleştiri Suç Olmaz
Ümit Özdağ, siyasi bir parti genel başkanı olarak, iktidarı ve liderlerini eleştirmenin demokrasilerde temel bir hak olduğunun altını çizdi.
“Ben Erdoğan’ın AK Parti Genel Başkanı sıfatı ile konuşmasına cevap verdim. Cumhurbaşkanlığı makamını değil, siyasi kimliğini eleştirdim.” diyen Özdağ, Anayasa’nın 26. ve 138. maddelerine vurgu yaptı.
Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı makamının kutsallığının ancak halkın iradesine sadakatle korunabileceğini belirtti.
İddianamenin Temel Dayanakları
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Ümit Özdağ’ın Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği ileri sürülerek 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
İddianamede ayrıca, hüküm verilmesi halinde Özdağ’ın kamu haklarından mahrum bırakılması da isteniyor.
Mahkemeden Beklenti: Anayasa ve Vicdan
Özdağ, savunmasının sonunda mahkeme heyetine seslenerek, bağımsız yargının ve anayasal hukuk devletinin korunması gerektiğini vurguladı.
Özdağ’ın savunmasında sıkça tekrar ettiği şu cümle duruşmaya damgasını vurdu:
“Hakimler, Anayasa’ya, hukuka ve millet vicdanına göre karar vermekle yükümlüdür.”