Paris’in kalbinde yer alan dünyanın en ünlü müzelerinden Louvre, son aylarda art arda yaşadığı olumsuzluklara bir yenisini ekledi. Kasım ayı sonunda ortaya çıkan su sızıntısı, müzenin Mısır Eserleri Bölümünde yaklaşık 400 kitabın hasar görmesine neden oldu. Bu olay, kurumun uzun süredir konuşulan altyapı ve bakım sorunlarını yeniden gündeme taşırken, müzenin yönetim politikalarına ilişkin tartışmaları da derinleştirdi.
Su Sızıntısının Nedeni: Yıllardır Bilinen Bir Altyapı Problemi
Louvre Müzesi Müdür Yardımcısı Francis Steinbock, su sızıntısının ısıtma ve havalandırma sistemindeki bir vananın kazara açılması sonucu meydana geldiğini açıkladı. Su, Mollien kanadının tavanından aşağı süzülerek özellikle Mısır Eserleri Bölümü’nde bulunan basılı kaynaklara zarar verdi. Steinbock, olayın ardından yapılan incelemelerde 300 ila 400 kitabın etkilendiğini, ancak hiçbirinin nadir eser niteliği taşımadığını vurguladı.
Bu açıklamalar, müzedeki teknik sorunların ani bir kazadan ibaret olmadığını gözler önüne serdi. Steinbock’a göre, su sızıntısına yol açan bu altyapı zayıflığı yıllardır biliniyordu ve gerekli bakım çalışmalarının gelecek yıl yapılması planlanmıştı. Dolayısıyla olayın, uzun süredir ertelenen teknik iyileştirme çalışmalarının sonuçlarından biri olduğu düşünülüyor.
Hasar Gören Eserler Restore Edilecek
Su sızıntısının ardından zarar gören eserlerin kurtarma süreci hızla başlatıldı. Uzman ekipler, kitapları kontrollü şekilde kurutma aşamasına aldı. Bu süreç tamamlandığında eserler ciltçiler tarafından restore edilmek üzere özel merkezlere gönderilecek. Müze yönetimi, tüm işlemlerin akademik standartlara uygun şekilde yapılacağını ve eserlerin mümkün olan en yüksek oranda eski haline getirileceğini belirtti.
Ayrıca Louvre’un olayla ilgili iç soruşturma başlattığı duyuruldu. Bu soruşturmanın, yalnızca teknik arızanın nedenini değil, sızıntının erken fark edilip edilmediğini de değerlendirmesi bekleniyor.
Louvre’un Son Dönemde Yaşadığı Üçüncü Büyük Sorun
Su sızıntısı, Louvre’un birkaç ay içinde karşılaştığı üçüncü büyük kriz olarak kayıtlara geçti. Ekim ayında meydana gelen büyük çaplı hırsızlık olayı, güvenlik açıklarını dünya gündemine taşımıştı. Dört kişi tarafından gerçekleştirilen soygunda 88 milyon euro değerindeki mücevherler çalınmış ve parçalar hâlâ bulunamamıştı. Bu gelişme, müzenin bazı değerli eserlerini geçici olarak Fransa Merkez Bankası’na taşımasına yol açmıştı.
Kasım ayında ise bazı galerilerdeki yapısal zayıflıklar nedeniyle bölümlerin geçici olarak kapatılması gündeme gelmişti. Bu kapanmalar, ziyaretçi akışının yönetilmesinde zorluklara ve sergi alanlarının geçici olarak sınırlanmasına neden oldu.
Son su sızıntısı ile birlikte müzenin bakım ve altyapı politikaları bir kez daha mercek altına alınmış durumda. Uzmanlara göre bu durum, yalnızca mevcut bina yaşının bir sonucu değil; aynı zamanda bakım bütçelerinin yönetimine dair daha büyük bir tartışmayı da tetikliyor.
Sayıştay Uyarısı: Bütçe Dengeleri Gözden Geçirilmeli
Fransa Sayıştayı’nın ekim ayında yayımladığı raporda, Louvre’un sanat alımlarına ayırdığı yüksek bütçenin bina bakım çalışmalarını geri plana ittiği belirtilmişti. Bu durum, özellikle taşınmaz tarihi yapılarda düzenli bakımın kritik öneme sahip olduğu gerçeğiyle birleşince daha görünür hale geliyor. Dolayısıyla Sayıştay’ın uyarıları, su sızıntısı olayıyla birlikte kamuoyunda daha geniş yankı buldu.
Dünyanın En Çok Ziyaret Edilen Müzesi Baskı Altında
2024 yılında 8,7 milyon ziyaretçi ağırlayan Louvre, dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi konumunda. Ancak ardı ardına yaşanan güvenlik, bakım ve altyapı sorunları nedeniyle kurumun yönetim politikalarına yönelik baskı giderek artıyor. Kültür çevreleri, müzenin büyüklüğü ve taşıdığı tarihi miras göz önüne alındığında daha güçlü bir bakım ve yenileme planlamasının zorunlu hale geldiğini savunuyor.
Uzmanlara göre Louvre’un karşı karşıya olduğu bu zincirleme sorunlar, yalnızca fiziksel koşullarla ilgili değil; aynı zamanda küresel kültürel mirasın korunmasına dair daha geniş kapsamlı bir sorumluluk tartışmasını da beraberinde getiriyor.
