Netflix’in son haftalarda küresel çapta ses getiren yeni dizisi “Boots”, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) tepkisini çekti.
Dizi, 1990’lı yıllarda ABD Deniz Piyadeleri’ne katılan ve cinsel yönelimini gizlemek zorunda kalan genç bir askerin hikayesini anlatıyor.
Greg Cope White’ın 2015 tarihli anı kitabı “The Pink Marine”’den uyarlanan yapım, izleyicilerden büyük ilgi görürken Washington’da tartışma yarattı.
Pentagon’un diziye yönelik eleştirileri, ordunun cinsel kimlik politikaları, standartları ve askeri kültürün temsili konularında yeni bir tartışma başlattı.
Pentagon’dan Sert Açıklama
Pentagon Basın Sekreteri Kingsley Wilson, Entertainment Weekly’e yaptığı açıklamada Netflix’e açık bir eleştiride bulundu.
Wilson, “Başkan Trump ve Sekreter Pete Hegseth yönetiminde ABD ordusu savaşçı ruhunu yeniden kazanmaya başladı. Standartlarımız elit ve tek tiptir; cinsiyet veya cinsel yönelim fark etmez.
Netflix’in liderleri izleyicilere sürekli ideolojik içerik sunarken, biz standartlarımızdan ödün vermeyeceğiz,” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, dizinin yalnızca askeri çevrelerde değil, siyasi arenada da yankı bulmasına neden oldu.
Eleştirmenler, Wilson’un sözlerinin “ordu kültüründe hâlâ süren muhafazakâr tutumu” yansıttığını belirtiyor.
“Boots” Netflix’te Zirveye Tırmandı
Tüm bu tartışmalara rağmen “Boots”, dünya genelinde Netflix’in en çok izlenen altıncı yapımı konumuna yükseldi.
Eleştirmenlerden olumlu yorumlar alan dizi, askeri disiplin ile bireysel kimlik arasındaki çatışmayı duygusal bir dille ele alıyor.
The Hollywood Reporter, diziyi “1990’ların ordu politikalarını eleştiren ama aynı zamanda kardeşlik ve dayanışmayı da onurlandıran bir yapım” olarak tanımladı.
Bazı izleyiciler ise “Boots”un sadece geçmişte değil, günümüzün eşitlik ve kimlik tartışmalarına da ışık tuttuğunu düşünüyor.
Miles Heizer: “Bu Hikaye Bugün De Geçerli”
Dizinin başrol oyuncusu Miles Heizer, Variety’ye yaptığı açıklamada “Bu hikaye 1990’larda geçiyor ama bugün de aynı duygular yaşanıyor. İnsanlar hâlâ kabul görmek için mücadele ediyor. Bu üzücü ama önemli bir durum,” dedi.
Heizer, karakterinin hem askerlik disiplinine hem de kişisel kimliğine sadık kalma mücadelesinin “modern toplumun aynası” olduğunu vurguladı.
Dizideki performansıyla övgü alan Heizer, daha önce 13 Reasons Why dizisinde de rol almıştı.
“Boots”un yaratıcı ekibi ise, “Gerçek olaylardan yola çıkılarak yazılan bu hikaye, sadece bir askerin değil, bir kuşağın öyküsüdür,” açıklamasında bulundu.
Ordu Temsili ve Medya Tartışması
Pentagon’un Netflix’e yönelik çıkışı, Hollywood’da “ordu ve kimlik temsili” konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Bazı yorumcular, askeri kurumların bu tür dizilere tepkisinin “özgür ifade sınırlarını zorlama” anlamına geldiğini savunuyor.
Diğerleri ise “gerçek olaylardan esinlenen yapımların askeri imajı yanlış yansıtabileceği” görüşünde.
Siyaset bilimci Dr. Andrea Coleman, konuyu şöyle değerlendirdi:
“Netflix artık sadece eğlence değil, ideolojik alanın da bir parçası. Pentagon’un açıklaması bu gerçeğin farkında olduklarını gösteriyor.”
Elon Musk Tartışmasıyla Paralellik Kuruldu
Bu gelişme, geçtiğimiz haftalarda Elon Musk’ın, Netflix’in “Dead End: Paranormal Park” adlı animasyon dizisinde trans bir karakter yer almasını eleştirip, kullanıcıları abonelik iptaline çağırdığı olayı da akıllara getirdi.
Birçok sosyal medya kullanıcısı, “Boots’a yönelik Pentagon eleştirisi de benzer bir sansür girişimi” yorumunu yaptı.
Netflix ise konuya ilişkin resmi bir açıklama yapmadı ancak içerik özgürlüğünü koruma politikasının süreceğini belirtti.
Platformun sözcüsü, “Her izleyici kendi hikayesini bulsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Eleştirilerin Ardından İzlenme Artışı
Diziye yönelik eleştirilerin ardından “Boots”un izlenme oranları %35 artış gösterdi.
Sosyal medyada “#ThePinkMarine” etiketi kısa sürede trend listesine girdi.
Pek çok kullanıcı, “Gerçek hikayelerden korkmamalıyız” diyerek yapımı savundu.
Uzmanlara göre, bu durum Netflix’in “tartışmalı içerik stratejisinin” işe yaradığını kanıtlıyor.
Tartışmalar büyüdükçe, yapımın popülaritesi de artıyor.