Avrupa Birliği, 12 Ekim 2025 itibarıyla sınır geçişlerinde köklü bir değişikliğe gidiyor.
Yeni biyometrik giriş-çıkış sistemi (EES), AB vatandaşı olmayan herkes için parmak izi ve yüz taraması zorunluluğu getiriyor.
Pasaportlara damga basma dönemi ise resmen sona eriyor.
- EES Sistemi 12 Ekim’de Yürürlüğe Giriyor
- Pasaport Damgaları Kalkıyor: Dijital Takip Başlıyor
- Kimlerden Biyometrik Veri Alınacak?
- AB: “Amaç Güvenliği Artırmak ve Göçü Kontrol Altına Almak”
- Uygulama Aşamalı Olarak Hayata Geçecek
- Seyahat Süreçlerinde İlk Deneyim Zorlayıcı Olabilir
- Türkiye Vatandaşlarını Nasıl Etkileyecek?
- AB’nin Dijitalleşme Hamlesinde Yeni Aşama
EES Sistemi 12 Ekim’de Yürürlüğe Giriyor
Avrupa Komisyonu tarafından uzun süredir hazırlıkları yapılan Entry/Exit System (EES), Schengen bölgesine giriş ve çıkış yapan yolcuların dijital olarak kaydedilmesini sağlayacak.
Bu uygulama, AB vatandaşı olmayan milyonlarca kişi için geçerli olacak; bunlar arasında Birleşik Krallık, ABD, Kanada, Japonya ve Türkiye vatandaşları da bulunuyor.
Yeni sistem, her yolcunun biyometrik kimlik verilerini —yani yüz görüntüsü ve parmak izlerini— kayda alacak.
Bu veriler, kişinin pasaportundaki bilgilerle eşleştirilerek elektronik bir “dijital sınır profili” oluşturacak.
Pasaport Damgaları Kalkıyor: Dijital Takip Başlıyor
Uygulamayla birlikte pasaporta damga basılması tamamen kaldırılacak.
Bunun yerine, sistem yolcunun giriş ve çıkış tarihlerini otomatik olarak dijital ortamda takip edecek.
EES, özellikle 90 günlük vizesiz kalış hakkı bulunan ülkelerin vatandaşları için önemli bir kontrol mekanizması oluşturacak.
Sistem, kişinin Schengen bölgesinde izin verilen süreyi aşıp aşmadığını otomatik olarak hesaplayacak ve olası ihlalleri tespit edecek.
Kimlerden Biyometrik Veri Alınacak?
Yeni sistem kapsamında, AB vatandaşı olmayan tüm yetişkinlerden yüz ve parmak izi verileri alınacak.
Ancak 12 yaş altı çocuklar için yalnızca yüz görüntüsü kaydedilecek; parmak izi zorunluluğu uygulanmayacak.
İlk kayıt işlemi ücretsiz olacak ve her ülkenin sınır kapısında yapılabilecek.
Sonraki seyahatlerde ise yolcular, sadece yüz tanıma teknolojisiyle kimlik doğrulamasından geçecek.
Avrupa Komisyonu, bu yöntemin hem geçişleri hızlandıracağını hem de sahte kimlik ve yasa dışı geçişlerin önüne geçeceğini belirtiyor.
AB: “Amaç Güvenliği Artırmak ve Göçü Kontrol Altına Almak”
Avrupa Komisyonu, sistemin temel hedeflerini şu başlıklarla özetliyor:
- Sınır güvenliğini güçlendirmek
- Yasa dışı göçü önlemek
- Kimlik sahtekârlığıyla mücadele etmek
- Vize ihlallerini tespit etmek
Brüksel, bu adımı aynı zamanda Avrupa’nın dış sınırlarının dijitalleşmesi yolunda tarihi bir reform olarak tanımlıyor.
Komisyon sözcüsü, “EES yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda seyahat kolaylığı ve veri doğruluğu açısından da büyük bir yenilik” ifadelerini kullandı.
Uygulama Aşamalı Olarak Hayata Geçecek
Yeni biyometrik sistem, ilk etapta havaalanları, deniz limanları, tren istasyonları ve kara sınır kapılarında uygulanmaya başlanacak.
Ancak geçiş süreci aşamalı ilerleyecek; AB’nin hedefi, sistemin 10 Nisan 2026’ya kadar tamamen işler hale gelmesi.
Bu süre zarfında, sınır kapılarındaki teknik altyapı güçlendirilecek, personel eğitilecek ve yoğunluk riskine karşı önlemler alınacak.
Özellikle tatil sezonlarında yaşanabilecek gecikmelerin önüne geçmek için AB ülkeleri arasında koordinasyon sağlanacak.
Seyahat Süreçlerinde İlk Deneyim Zorlayıcı Olabilir
Uzmanlar, sistemin ilk uygulama döneminde havalimanı kuyruklarını uzatabileceği uyarısında bulunuyor.
Yolcuların biyometrik verilerinin ilk kez alınması zaman alacağı için, ilk kayıt işlemi birkaç dakikadan fazla sürebilecek.
Ancak Komisyon, ilk kayıt tamamlandıktan sonra sonraki seyahatlerde yüz tanıma ile saniyeler içinde geçiş yapılabileceğini vurguluyor.
Avrupa’daki birçok büyük havaalanında (Paris Charles de Gaulle, Frankfurt, Amsterdam Schiphol gibi) EES için özel geçiş koridorları oluşturuluyor.
Türkiye Vatandaşlarını Nasıl Etkileyecek?
Türk vatandaşları için de yeni sistem geçerli olacak.
Schengen vizesiyle Avrupa’ya seyahat eden herkesin, ilk girişte biyometrik kayıt vermesi gerekecek.
Bu kayıt, vize süresi boyunca geçerli olacak ve daha sonraki girişlerde otomatik tanıma sistemi devreye girecek.
Türk tur operatörleri, sistemin özellikle ilk aylarda yoğunluk ve bekleme süreleri yaratabileceği uyarısında bulunuyor.
Ancak uzun vadede, güvenlik ve veri doğruluğunun artmasıyla sürecin hem yolcular hem sınır güvenliği açısından daha verimli olacağı belirtiliyor.
AB’nin Dijitalleşme Hamlesinde Yeni Aşama
EES, Avrupa Birliği’nin Avrupa Seyahat Bilgileri ve Yetkilendirme Sistemi (ETIAS) ile birlikte çalışacak.
Bu iki sistemin birleşmesiyle, seyahat öncesi izin alma ve sınırda otomatik kimlik doğrulama süreçleri tamamen dijital hale gelecek.
Uzmanlara göre, bu dönüşüm Avrupa’yı “akıllı sınır yönetimi” dönemine taşıyacak.
Veriler, merkezi bir AB veritabanında saklanacak ve sadece güvenlik birimleri tarafından erişilebilecek.