ABD Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı yeni belge dizisi, yıllardır kamuoyunun merakla takip ettiği Jeffrey Epstein dosyasında bu kez dikkatleri Donald Trump üzerine çevirdi. Açıklanan kayıtlara göre Trump, 1993 ile 1996 yılları arasında Epstein’a ait ve kamuoyunda “Lolita Ekspres” olarak bilinen özel uçakta sekiz kez yolcu olarak yer aldı. Belgelerde doğrudan bir suçlama bulunmamakla birlikte, uçuş kayıtları ve savcı yazışmaları siyasi ve hukuki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Yeni belgeler, United States Department of Justice tarafından kamuoyuna açıklanırken, sürecin önümüzdeki haftalarda da devam edeceği belirtildi. Böylece Epstein soruşturmasına dair yıllardır gizli kalan birçok detay, parça parça da olsa gün yüzüne çıkmış oldu.
Adalet Bakanlığı Belgeleri Neyi Ortaya Koydu?
Pazartesi gecesi yayımlanan dosyalar; savcıların kendi aralarındaki e-postaları, doğrulanmamış ihbarları, cezaevi iç yazışmalarını ve Epstein’ın ölümüne ilişkin resmi kayıtları kapsıyor. Bu belgeler, Kongre’nin tüm dosyaların açıklanması yönünde koyduğu son tarih çerçevesinde yayımlanan en kapsamlı paketlerden biri olarak değerlendiriliyor.
Adalet Bakan Yardımcısı Todd Blanche, belgelerin tek seferde değil, kontrollü biçimde yayımlanacağını belirterek, kamuoyunun önümüzdeki haftalarda yeni dosyalarla karşılaşacağını açıkladı. Bu açıklama, tartışmaların henüz bitmediğini açıkça ortaya koyuyor.
Trump’a Yapılan Atıflar Neden Önemli?
Belgelerde Donald Trump’a yüzlerce atıf yer alıyor. Ancak The New York Times tarafından yapılan taramaya göre bu atıfların büyük bölümü, medya haberleri ya da dosyalara eklenmiş dolaylı referanslardan oluşuyor. Buna rağmen bazı e-postalar, doğrudan Trump’ın uçuş kayıtlarına odaklanıyor.
Ocak 2020 tarihli bir savcı e-postasında, Trump’ın Epstein’ın özel uçağıyla “daha önce bilinenden çok daha fazla kez” seyahat ettiğine dikkat çekiliyor. Bu e-postaya göre Trump, 1993–1996 yılları arasında sekiz uçuşta yolcu olarak yer aldı. İki uçuşta, daha sonra Ghislaine Maxwell davasında olası tanık olarak adı geçen kişilerin de uçakta bulunduğu ifade ediliyor.
“Lolita Ekspres” Ayrıntısı Dosyada Nasıl Yer Aldı?
Kamuoyunda “Lolita Ekspres” olarak bilinen uçak, Epstein’a ait Boeing 727-100 modeliydi. Belgelerde uçağın tescil numarasından, Epstein’ın sahip olduğu diğer hava araçlarına kadar birçok teknik detay bulunuyor. Savcılık kayıtlarına göre Epstein’ın ayrıca bir Gulfstream jet, çift motorlu bir Cessna ve özel bir helikopteri de vardı.
Bir uçuşta yolcuların yalnızca Epstein, Trump ve 20 yaşında bir kişiden oluştuğu iddia edilirken, bazı seferlerde Trump’a eski eşi Marla Maples ile çocukları Tiffany ve Eric’in eşlik ettiği belirtiliyor. Ancak yolcu listelerindeki bazı isimler ve savcıların kimlikleri, gizlilik gerekçesiyle karartılmış durumda.
Hukuki Çerçeve: Suçlama Var Mı?
Belgelerde en çok vurgulanan noktalardan biri şu: Donald Trump, Epstein ya da Maxwell’le bağlantılı olarak herhangi bir suçla itham edilmiş değil. Uçuş kayıtlarının varlığı, tek başına hukuki bir suç isnadı anlamına gelmiyor. Buna rağmen dosyaların açıklanması, siyasi ve toplumsal tartışmaları kaçınılmaz kılıyor.
Trump’tan İlk Tepki: “Dikkati Başka Yöne Çekme Çabası”
Trump, Florida’daki Mar-a-Lago malikanesinde yaptığı konuşmada, Epstein dosyalarının yeniden gündeme gelmesini sert sözlerle eleştirdi. Bu süreci, Cumhuriyetçi Parti’nin elde ettiği başarılardan dikkati başka yöne çekme girişimi olarak nitelendirdi. Ayrıca, suç isnadı olmayan kişilerin belgelerde yer almasının itibar zedeleyici olduğunu savundu.
Trump’ın bu çıkışı, dosyaların siyasi etkisinin hukuki boyutun önüne geçebileceği yönündeki yorumları güçlendirdi.
Belgelerin Yayınlanması Neden Tartışmalı?
Açıklanan dosyalar arasında Maxwell’e ait karartılmış vergi beyannameleri, FBI’a yapılan ihbarlar ve Epstein’ın hayatını kaybettiği Metropolitan Correctional Center cezaevindeki iç yazışmalar da bulunuyor. Ancak mağdur temsilcileri ve insan hakları savunucuları, belgelerin büyük bölümünün karartılmış olmasını ve sınırlı yeni bilgi içermesini eleştiriyor.
Öte yandan daha önce yayımlanan binlerce belge arasında eski ABD Başkanı Bill Clinton’a ait fotoğraflar ve büyük jüri ifadeleri de yer almıştı. Bu durum, Epstein dosyasının yalnızca hukuki değil, aynı zamanda derin bir siyasi tartışma alanı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Süreç Nereye Evriliyor?
Epstein belgelerinin yayımlanması, güçlü isimlerle kurulan ilişkilerin şeffaf biçimde incelenmesi talebini güçlendiriyor. Ancak mevcut tablo, kamuoyunun beklediği net cevaplardan çok, yeni sorular üretiyor. Trump’ın uçuş kayıtları bu tartışmanın en güncel ve en çok konuşulan başlıklarından biri olarak öne çıkıyor.
