Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, katıldığı canlı yayında siyasi gündeme ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı teklifi alması durumunda, devletin zor bir dönemden geçmesi halinde görevi kabul edebileceğini ifade etti. Bu sözleri, siyasetin nabzını tutan çevrelerde yeni tartışmaların başlangıcı olarak yorumlandı.
Davutoğlu’nun açıklamaları, Türkiye’nin iç siyasi dengelerinde olası değişikliklerin habercisi olarak görülüyor. Özellikle muhalefet partilerinin yeni ittifak arayışları ve erken seçim senaryolarının konuşulduğu bir dönemde bu açıklama, kulislerde “geri dönüş sinyali” olarak değerlendirildi.
Devleti Tanıyorum, Biliyorum
Ahmet Davutoğlu, NOW Haber’de katıldığı programda geçmişte edindiği devlet tecrübesine dikkat çekti. “Devleti tanıyorum, biliyorum” diyen Davutoğlu, 2016 yılıyla bugünün şartlarını karşılaştırarak şu ifadeleri kullandı:
“Bırakmış olduğum 2016 ile herkes şu zamanı kıyaslasın. Görev tanımına bakarım. Hukuk, ekonomi, siyaset bütün bunları reform etmek lazım. Bana denirse ki, ‘Devlet darda, ülke ekonomisi iflas noktasında, gelin şu devleti restore edelim.’ Hiç tereddüt etmem.”
Bu açıklama, hem devlet tecrübesine hem de reform vizyonuna yaptığı vurgu nedeniyle, Davutoğlu’nun yeniden aktif bir siyasi pozisyon üstlenmeye hazır olduğu yönünde değerlendirildi.
Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı Mesajı Gündem Yarattı
Davutoğlu’nun sözleri, sadece bir olasılığa işaret ediyor olsa da, Türkiye’nin siyasi kulislerinde büyük yankı uyandırdı. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ifadesi, bir yandan muhalefet içindeki stratejik hamleleri gündeme getirirken, öte yandan iktidar kanadında da dikkatle izleniyor.
Bazı siyaset yorumcularına göre Davutoğlu’nun açıklaması, “devlet darda kalırsa görevden kaçmam” şeklinde bir sorumluluk beyanı olarak görülmeli. Ancak bazı çevreler, bu sözlerin gelecekteki olası bir ittifak planının habercisi olabileceğini dile getiriyor.
Reform ve Devlet Restorasyonu Vurgusu
Davutoğlu’nun konuşmasındaki en önemli başlık ise “reform” çağrısıydı. Eski başbakan, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi sorunların köklü bir dönüşümle aşılabileceğini belirtti. Bu noktada özellikle hukuk, ekonomi ve siyaset reformu ihtiyacının altını çizmesi, uzun süredir dillendirdiği “yeni devlet aklı” vizyonunun bir devamı olarak değerlendirildi.
Davutoğlu, geçmişte başbakanlık yaptığı dönemde de “ahlaklı siyaset”, “şeffaf yönetim” ve “kurumsal denge” kavramlarına sıklıkla vurgu yapmıştı. Bu ifadeler, şimdi yeniden gündeme taşınarak, Türkiye’nin yönetim modeli tartışmalarına farklı bir boyut kazandırdı.
Siyasi Kulislerde Farklı Yorumlar
Davutoğlu’nun açıklamaları sonrası Ankara kulislerinde çeşitli senaryolar konuşulmaya başlandı. Kimilerine göre bu çıkış, Gelecek Partisi’nin yeniden konumlanması için atılmış stratejik bir adım. Bazı gözlemciler ise, bu sözleri “davete hazır olma” mesajı olarak nitelendirdi.
Öte yandan iktidar cephesinden gelen ilk tepkiler temkinli oldu. AK Parti’ye yakın isimler, Davutoğlu’nun açıklamasını “kişisel bir görüş” olarak değerlendirdi. Muhalefet kanadında ise bazı isimler, “ülkenin çıkarı söz konusu olduğunda birleşebilme iradesi” açısından olumlu bir adım olarak yorumladı.
