Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek hakkında kulislerde dolaşan yeni bir iddia Ankara siyasetinin gündemine oturdu. Nefes gazetesi yazarı Nuray Babacan, AKP kulislerinde Şimşek’in sonbaharda görevden ayrılacağının konuşulduğunu yazdı. Babacan’ın edindiği bilgilere göre, Şimşek’in yerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın getirileceği belirtiliyor.
- Güven Krizi mi, Siyasi Baskı mı?
- İktidar Medyasından Gelen Eleştiriler ve Kulislere Yansıyan Tepkiler
- Enflasyon ve Faiz Mesajları: Şimşek Geri Adım Atmıyor
- Seçime Kadar Devam Mesajı, Ama Kulisler Farklı Konuşuyor
- AKP’de Kulis Kültürü: Bilginin Değil Niyetin Önemi
- Cevdet Yılmaz İsmi Sürpriz mi?
- Uluslararası Yatırımcılar Endişeli
- Sırada Ne Var?
Güven Krizi mi, Siyasi Baskı mı?
Nuray Babacan, “Ekonomi direksiyonu zorda” başlıklı yazısında, ekonomi yönetiminin hem içeride hem de dışarıda güven vermekte zorlandığını vurguladı. Babacan’a göre, Mehmet Şimşek’in özellikle AKP içindeki bazı yorumlardan rahatsız olduğu, hatta bu durumu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da doğrudan ilettiği belirtiliyor. Şimşek’in şu sözleri dikkat çekti:
“Muhalefetin eleştirisini anlıyorum, ama bizim arkadaşlarımızın böylesine zor bir dönemde takındığı tavır anlaşılmaz.”
İktidar Medyasından Gelen Eleştiriler ve Kulislere Yansıyan Tepkiler
Son dönemde bazı iktidar yanlısı medya kuruluşlarının Mehmet Şimşek’e doğrudan eleştiriler yöneltmesi, Şimşek’in moralini bozmuş durumda. Bu eleştirilerin perde arkasında ise, bazı iktidara yakın şirketlerin ayrıcalıklı kredi taleplerinin geri çevrilmesi olduğu öne sürülüyor. Aynı çevrelerin bakanlıklardan özel muamele talep ettiği ve bu taleplerin karşılanmaması nedeniyle Şimşek’e yönelik bir baskı kampanyasının başlatıldığı iddialar arasında.
Enflasyon ve Faiz Mesajları: Şimşek Geri Adım Atmıyor
Her ne kadar siyasi baskı artsa da, Mehmet Şimşek kamuoyuna ve yatırımcılara verdiği mesajlarda kararlılığını koruyor. Şimşek’in, yıl sonunda enflasyonun yüzde 29’a düşeceğini, politika faizlerinin ise yüzde 30 civarına gerileyeceğini defalarca dile getirdiği biliniyor. Ayrıca Merkez Bankası’nın aşamalı faiz indirimi planı ve Kur Korumalı Mevduat sisteminin tamamen sona erdirilmesi de ekonomi yönetiminin temel gündem maddeleri arasında.
Seçime Kadar Devam Mesajı, Ama Kulisler Farklı Konuşuyor
Mehmet Şimşek her fırsatta, seçime kadar görevde kalacağını vurguluyor. Ancak Babacan’a göre, AKP kulislerinde bambaşka bir senaryo konuşuluyor: Sonbaharda Şimşek’in görevden ayrılacağı ve yerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın getirileceği iddiası partide güçlü şekilde dile getiriliyor. Bu değişikliğin, hem ekonomik söylemi yeniden şekillendirmek hem de parti içi dengeleri korumak amacı taşıdığı öne sürülüyor.
AKP’de Kulis Kültürü: Bilginin Değil Niyetin Önemi
Babacan yazısında ayrıca dikkat çekici bir ifadeye de yer veriyor:
“AKP’de gelenektir; gruplar ve klikler kendi tercihlerini kulis olarak servis eder. Her bilginin altındaki amacı iyi analiz etmek gerekir.”
Bu cümle, sadece bir görev değişikliği tartışmasını değil, aynı zamanda AKP içindeki güç dengelerinin yeniden kurulduğuna dair bir sinyal olarak yorumlanabilir.
Cevdet Yılmaz İsmi Sürpriz mi?
Şimşek’in olası ayrılığı durumunda yerine geçeceği iddia edilen isim olan Cevdet Yılmaz, daha önce Kalkınma Bakanlığı, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı ve şu anda Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevleriyle öne çıkmış bir siyasetçi. Ekonomik dengeleri gözeten tutumu ve teknik bilgisiyle bilinen Yılmaz’ın, daha yumuşak bir geçiş süreci sunabileceği ve piyasalarla daha temkinli bir ilişki kurabileceği yorumları yapılıyor.
Uluslararası Yatırımcılar Endişeli
Şimşek’in göreve gelmesiyle birlikte Türkiye’ye yönelen yabancı yatırımcılar, bu istifa iddiası karşısında temkinli bir bekleyiş içine girmiş durumda. Ekonomik istikrarın sürdürülebilirliği açısından Şimşek’in pozisyonunun korunması gerektiğini düşünen uluslararası çevreler, kulis haberlerinin gerçeğe dönüşmesinin risk yaratabileceğine dikkat çekiyor.
Sırada Ne Var?
Her ne kadar Şimşek’in istifa edeceği henüz kesinleşmemiş olsa da, kulislerde konuşulan bu tür senaryolar, ekonomik aktörlerin kararlarını ve piyasaların beklentilerini doğrudan etkileyebiliyor. Sonbahar ayları, sadece hava değil, ekonomik yönetim açısından da sert bir değişim sürecine işaret ediyor olabilir.