Teknoloji dünyası yapay zekâ yarışında hız kesmeden ilerlerken, Google ve Alphabet CEO’su Sundar Pichai, sektörün geleceğine dair çarpıcı uyarılar yaptı. BBC’ye verdiği özel röportajda, AI yatırımlarındaki aşırı iyimserliğin tehlikeli bir noktaya geldiğini söyleyen Pichai, olası bir “yapay zeka balonu” patlamasında Google dahil hiçbir şirketin tamamen güvende olmadığını belirtti. Bu açıklamalar, yatırımcıların ve teknoloji devlerinin giderek artan rekabet ortamında attıkları adımların daha dikkatli değerlendirilmesi gerektiğine işaret ediyor.
Pichai, yapay zekânın “insanlık tarihindeki en önemli teknoloji” olduğuna vurgu yaparken, bu devrimin hem ekonomik hem toplumsal alanlarda benzeri görülmemiş etkiler oluşturacağını dile getirdi. Ancak tüm bu hızlı büyümenin içinde, rasyonel olmayan bir hareketlilik bulunduğunu söyleyerek önemli bir denge ihtiyacına dikkat çekti.
“Yapay Zeka Herkesi Etkiler, Google’ı Da”
Son aylarda AI şirketlerinin piyasa değerlerinin hızla şişmesi, bazı yatırımcıları 1990’ların internet balonu dönemine benzetmeye yönlendirmiş durumda. Pichai de aynı görüşte. Alan Greenspan’in “irrasyonel coşku” uyarısını hatırlatan CEO, AI’de hem rasyonel büyümenin hem de irrasyonel bir yatırım akışının aynı anda yaşandığını söyledi.
Pichai, “Hiçbir şirket bu tehlikeden muaf değil, Google dahil” diyerek, sektörün karşı karşıya olduğu riskin boyutunu açıkça ortaya koydu. Ancak Google’ın “tam teknoloji yığınına” sahip olmasının—çipler, YouTube veri altyapısı, AI modelleri ve gelişmiş araştırma laboratuvarları—şirketi diğer oyunculara kıyasla daha avantajlı konuma taşıdığını ifade etti.
Enerji Talebi Arttıkça Hesaplar Değişiyor
Yapay zekâ uygulamalarının artan enerji ihtiyacı, teknoloji devlerinin önünde önemli bir engel olarak duruyor. Pichai, AI’nin küresel elektrik tüketiminin yaklaşık %1,5’ini oluşturduğunu, bu sebeple enerji altyapısının hızla geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Alphabet’in iklim hedeflerinde gecikme yaşandığını kabul eden CEO, yine de 2030’da net sıfır emisyon hedefine ulaşma konusunda kararlı olduklarını belirtti.
Pichai, AI talebindeki büyümenin veri merkezlerini daha büyük, daha güçlü ve daha enerji yoğun hâle getirdiğini; bu durumun yalnızca Google için değil, tüm sektör için zorlu bir denge gerektirdiğini ifade etti.
İngiltere Yatırımları Google’ı Üçüncü Süper Güce Taşıyabilir
Alphabet, İngiltere’deki AI yatırımlarını genişletmek için 5 milyar sterlinlik dev bir planı devreye soktu. Londra’daki DeepMind merkezinin, dünyanın en gelişmiş yapay zekâ araştırmalarının yürütüldüğü yer hâline geleceği belirtiliyor.
Pichai, İngiltere’nin bu yatırımlar sayesinde ABD ve Çin’in ardından “üçüncü AI süper gücü” konumuna yükselebileceğini söyledi.
Bu hamle, Google’ın küresel AI rekabetindeki pozisyonunu güçlendirmek için attığı stratejik adımların en önemlilerinden biri olarak değerlendiriliyor.
“Meslekler Yok Olmayacak, Ancak Dönüşecek”
Yapay zekânın iş gücü üzerindeki etkisi, uzun süredir tartışılan konular arasında. Pichai, “Meslekler ortadan kalkmayacak, dönüşecek” diyerek, AI’nin iş dünyasında yaratacağı değişimlere dikkat çekti. Öğretmenlikten tıbba kadar birçok mesleğin, AI araçlarını etkin şekilde kullanan çalışanlarla daha güçlü hâle geleceğini söyledi.
CEO’ya göre başarılı olacak kişiler, yapay zekâyı doğru bağlamda kullanan ve onu kendi iş akışının tamamlayıcı bir parçasına dönüştürenler olacak.
“Yapay Zekâya Körü Körüne Güvenmeyin”
Pichai, röportajın dikkat çeken diğer bir kısmında AI modellerinin hata yapmaya eğilimli olduğunu açıkça söyledi. “İnsanların bu araçların neyde iyi olduğunu bilerek kullanması gerekiyor” diyen CEO, yapay zekânın tek başına nihai bir bilgi kaynağı olmadığını belirtti.
Google aramanın hâlâ güvenilir bilgi için kritik bir araç olduğunu söyleyen Pichai, AI destekli ürünlerin yoğun şekilde doğrulama süreçlerinden geçirildiğini, buna rağmen hataların tamamen yok edilemeyeceğini dile getirdi.
Pichai, “En gelişmiş yapay zeka bile bazı hatalara açık” sözleriyle, teknolojinin kusursuz bir sistem olmadığı gerçeğinin altını çizdi.
