Gazeteci Fatih Altaylı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik operasyon süreciyle ilgili dikkat çeken bir mektubu kamuoyuyla paylaştı. Altaylı, söz konusu notun AKP’nin önemli isimlerinden birine ait olduğunu belirtti. Mektupta, İBB’ye yönelik yürütülen sürecin hem içerik hem de yöntem açısından büyük hatalar barındırdığı ve en çok zararın AK Parti’ye verildiği açıkça ifade ediliyor.
Altaylı’nın YouTube kanalında aktardığı bu değerlendirme, yalnızca operasyonların değil, operasyonların uygulanış şeklinin de iktidar kanadında rahatsızlık yarattığını ortaya koydu.
AKP’li İsimden Samimi Eleştiri: “Bu Süreç Çok Yanlış Yönetildi”
Altaylı’nın açıklamasına göre eski ama hâlâ etkili olan AKP’li bir isim, İBB operasyonlarının kamuoyunda “bağımsız yargı” algısı oluşturamadığını ve bu durumun partiye ciddi zarar verdiğini söyledi.
AKP’li isim mektubunda şu ifadeleri kullandı:
“Yargı var ama kimse bunun bağımsız yargının işi olduğuna inanmaz. İnandırmamız da mümkün değil. Biz elimizden geleni yapıyoruz ama çok yanlış yapıyoruz.”
Bu sözler, operasyonun sadece yargı boyutuyla değil, siyasi strateji açısından da eleştirildiğini gösteriyor.
“Belediye Başkanları Kaçmayacaktı, Tutuksuz Yargılama Şarttı”
Mektupta özellikle dikkat çeken eleştirilerden biri de tutuklama kararlarına yönelikti.
“Bu başkanlar kaçacak mıydı? Partililerimiz dahil herkes biliyor ki kaçmazlardı. Şafak operasyonları şart mıydı?” ifadeleriyle eleştirisini sürdüren AKP’li isim, tutuksuz yargılamanın hem hukuki hem de siyasi açıdan daha doğru olacağını savundu.
Bu görüş, yargı sürecinin cezalandırıcı değil, adalet odaklı yürütülmesi gerektiğine işaret ediyor.
“Sadece CHP’li Belediyeler Mi?” Sorusu Toplumda Yankı Buluyor
Mektubun bir diğer çarpıcı noktası ise halkın adalet algısına dair tespitti:
“Yine halk sadece CHP’li belediyeler mi yargılanıyor diyor. Herkesin yaşadığı, gördüğü şeyler var.”
Bu ifade, toplumda oluşan adaletsizlik algısının yalnızca muhalefet cephesinde değil, iktidar tabanında da yankı bulduğunu ortaya koyuyor.
“İnandırıcılık Sorunu Ortaya Çıktı”
AKP’li isme göre, operasyonlar ne yönde sonuçlanırsa sonuçlansın, artık kamuoyunda ciddi bir inandırıcılık sorunu oluştu.
“Tutuksuz yargılamalar olsaydı, sonuçlar daha inandırıcı olurdu. Ama şimdi sonuç ne olursa olsun inandırıcılık zedelendi” ifadeleri bu durumu net biçimde özetliyor.
Bu görüş, hem iç kamuoyuna hem de uluslararası gözlemcilere mesaj niteliği taşıyor.
Altaylı: “AKP İçinde Böyle Düşünen Çok Kişi Var”
Fatih Altaylı, aktardığı notun ardından şu yorumu yaptı:
“İktidar partisi içinde böyle düşünen çok insan var. Yapılanların değilse bile yapılma biçiminin yanlış olduğunu düşünen AK Partili sayısı az değil, sadece sesleri çıkmıyor.”
Bu yorum, Altaylı’nın aktardığı mektubun tekil bir görüş olmadığını, AKP içinde daha geniş bir rahatsızlığın işareti olduğunu gösteriyor.
Operasyonun Siyasi Bedeli
Son dönemde yapılan kamuoyu yoklamaları ve siyasal analizler de benzer bir durumu işaret ediyor. Özellikle İBB’ye yönelik operasyonların zamanlaması, uygulama biçimi ve medyatik yansımaları, iktidarın hedeflediği siyasi etkiyi yaratmak yerine ters tepkiye yol açmış durumda.
Parti içinden gelen bu tür eleştiriler, “güçlü iç muhalefet” ya da “dış politika yorgunluğu” gibi kavramlarla birlikte değerlendirilerek, AKP’nin 2025 sonrası stratejisinde önemli revizyonlara yol açabilir.