Küresel piyasalar, önümüzdeki günlerde ABD Merkez Bankası’nın (Fed) vereceği faiz kararına odaklanmış durumda. Piyasalarda yüksek volatilite ve belirsizlik yaşanırken, yatırımcılar Fed’den gelecek sinyalleri dikkatle takip ediyor. Bu toplantıda faiz oranlarında bir değişiklik beklenmese de, yıl sonuna kadar yapılması muhtemel iki faiz indirimi beklentisi ekonomik gündemi şekillendiriyor.
Fed’in Faiz Kararı ve Küresel Etkileri
ABD Merkez Bankası’nın alacağı karar, sadece Amerika ekonomisi için değil, aynı zamanda dünya genelindeki finansal piyasalarda da belirleyici bir rol oynuyor. Son dönemlerde faiz oranlarında değişiklik yapılmayacağına kesin gözüyle bakılsa da, piyasalardaki beklentiler faiz indirimine doğru kayıyor. Bu durum, küresel para piyasalarında yeni fiyatlamaların oluşmasına neden oluyor. Diğer yandan, Fed’in açıklayacağı mesajlar ve ekonomik projeksiyonlar, piyasalarda ani dalgalanmalara yol açabilir.
Ticaret Anlaşmaları Risk İştağını Artırdı
Geçtiğimiz hafta ABD’nin başta Japonya olmak üzere önemli ticaret ortaklarıyla sağladığı ticaret anlaşmaları, küresel ekonomide olumlu bir hava yarattı. Bu gelişmeler, yatırımcıların risk iştahını artırırken, piyasalara olan güveni güçlendirdi. Özellikle Çin ile yapılması planlanan yeni ticaret görüşmeleri, yatırımcıların gözünde bir umut ışığı olarak parladı. ABD ile Japonya arasındaki anlaşma, ticaret savaşlarının yumuşayabileceği beklentilerini artırırken, Avrupa Birliği ile ithalatta uygulanması planlanan yüzde 15’lik tarife ihtimali de piyasaların hareketlenmesine yol açtı.
ABD Borsaları Rekor Seviyelerde
New York borsası, ticaret görüşmelerindeki olumlu sinyaller ve şirket bilançolarının güçlü performansı sayesinde rekor seviyelere ulaştı. S&P 500 ve Nasdaq endeksleri, gün içi işlemlerde yeni kapanış rekorları kırarak yatırımcıların yüzünü güldürdü. Bu yükselişte, Fed’in önümüzdeki toplantıda faiz oranlarını değiştirmeyeceği beklentisi önemli rol oynadı. Ayrıca, ABD yönetiminin karşılıklılık esaslı tarifeleri ertelemesi, piyasalarda pozitif bir hava yarattı.
Fed Kararı ve Ekonomik Veriler Piyasaların Radarında
Önümüzdeki haftada, Fed’in faiz kararının yanı sıra, ABD’den gelecek olan önemli ekonomik veriler de yakından takip edilecek. Özellikle büyüme verileri, kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi ve tarım dışı istihdam rakamları, piyasaların yönü konusunda kritik bilgiler sunacak. Analistler, faiz oranlarında değişiklik beklemediklerini belirtse de, yıl sonuna doğru iki kez faiz indirimi yapılması olasılığını göz ardı etmiyorlar. Bu da Fed’in temkinli fakat gevşemeye açık bir politika izleyebileceğini gösteriyor.
Trump-Powell Gerilimi Yeniden Gündemde
ABD Başkanı Donald Trump’ın Fed Başkanı Jerome Powell’ı ziyaret etmesi, piyasalar ve ekonomi çevrelerinde yankı buldu. Trump, Fed binasındaki yenileme maliyetlerine dikkat çekerken, faiz indirimine olan beklentisini güçlü bir şekilde dile getirdi. Bu ziyaret, Fed üzerinde siyasi baskının artabileceği endişelerini beraberinde getirdi. Trump ve Powell arasındaki bu temas, Fed’in bağımsızlığı konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Uluslararası Para Fonu’ndan Fed’e Mesaj
IMF Sözcüsü Julie Kozack, Fed’in kararlarını sadece ekonomik veriler üzerinden değil, aynı zamanda yönetim politikaları ışığında da değerlendirmesi gerektiğini vurguladı. Bu açıklama, Fed’in içinde bulunduğu zorlu karar sürecine dikkat çekerken, uluslararası arenada da Fed politikalarının nasıl algılandığını ortaya koydu.