Türkiye’de milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren YKS ve LGS sınavlarında önemli bir değişiklik için geri sayım başladı. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, merkezi sınavların soru yapısında dönüşüme gidileceğini ve bu yeni dönemin 2028 yılında başlayacağını açıkladı.
Yapılan açıklamaya göre değişiklik, sınav sisteminin tamamen yenilenmesi anlamına gelmiyor. Ancak sınavlarda ölçülen beceriler açısından ciddi bir paradigma değişimi söz konusu. Öğrencilerin yalnızca bilgiyi hatırlamasını değil, bilgiyi kullanma, yorumlama ve problem çözme yetkinliklerini ölçen sorular ön plana çıkacak.
Yeni Müfredat İle Uyumlu Soru Modeli
2024–2025 eğitim öğretim yılında uygulanmaya başlanan yeni müfredat, bu dönüşümün temelini oluşturuyor. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında yetişen öğrenciler, ilk kez 2028 yılında yeni soru tipleriyle hazırlanmış YKS ve LGS sınavlarına girecek.
Ömer Faruk Yelkenci, bu sürecin plansız bir değişiklik olmadığını vurgulayarak, müfredat ile ölçme-değerlendirme sisteminin eş zamanlı ilerlediğini ifade etti. Böylece öğrencilerin, hiç karşılaşmadıkları bir sınav yapısıyla yüz yüze kalmayacakları özellikle belirtildi.
Klasik Sorulardan Beceri Temelli Sorulara Geçiş
Yeni dönemin en kritik noktası, klasik soru anlayışından uzaklaşılması olacak. Daha önce ağırlıklı olarak bilgiyi doğrudan ölçen sorular yer alırken, bundan sonra beceri temelli soru modeli uygulanacak.
Bu yeni yaklaşımda öğrencilerin:
- Okuduğunu anlama
- Bilgiyi günlük hayatla ilişkilendirme
- Analiz yapma
- Problem çözme
- Bağlam içinde yorumlama
gibi becerileri ön plana çıkacak. Yelkenci, bu dönüşümün bir “geçiş sistemi değişikliği” olmadığının altını çizerek, sınavların yapısı ve yerleştirme sisteminin aynı kalacağını özellikle vurguladı.
Öğrenciler Endişelenmesin: Hazırlık Materyalleri Paylaşılacak
Yeni soru tipleriyle ilgili oluşabilecek kaygılara da açıklık getiren Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencilerin sürece kademeli olarak hazırlanacağını duyurdu.
Bu kapsamda:
- OGM Materyal
- EBA
- MEBİ
platformları üzerinden örnek sorular, deneme sınavları ve rehber içerikler paylaşılacak. Böylece öğrenciler, 2028 yılına kadar yeni soru anlayışına alışma fırsatı bulacak.
Öğretmenler İçin Destekleyici Adımlar Atılıyor
Yeni ölçme-değerlendirme yaklaşımı yalnızca öğrencileri değil, öğretmenleri de doğrudan ilgilendiriyor. Ömer Faruk Yelkenci, öğretmenlerin bu sürece uyum sağlaması için çeşitli destek mekanizmalarının devreye alındığını belirtti.
Özellikle ölçme ve değerlendirme uygulamalarında yaşanabilecek zorluklara karşı öğretmenlere rehberlik edilecek, hizmet içi eğitimler ve örnek uygulamalar artırılacak. Ayrıca düzenlenen öğrenci çalıştayları ile öğrencilerin görüşleri de sürece dahil ediliyor.
ÖSYM İle Ortak Çalışma Yürütülüyor
YKS’nin uygulanmasından sorumlu olan Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yakın bir iş birliği yürütülüyor.
Yelkenci, beceri temelli müfredata uygun soru modellemesi için ortak çalıştaylar düzenlendiğini ve bu sürecin devam ettiğini açıkladı. Soru yazımında ise bugüne kadar olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenleri aktif rol almaya devam edecek.
Uluslararası Sınavlarla Uyum Hedefleniyor
Yeni soru anlayışının bir diğer önemli gerekçesi, Türkiye’nin uluslararası değerlendirme sınavlarıyla uyum sağlaması. PISA ve TIMSS gibi sınavlarda uzun süredir beceri ve bağlam temelli sorular kullanılıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, YKS ve LGS’de yapılacak bu dönüşümle, Türkiye’deki ölçme sisteminin uluslararası standartlarla daha uyumlu hale gelmesini hedefliyor. Bu yaklaşımın, öğrencilerin yalnızca sınav başarısını değil, uzun vadeli öğrenme becerilerini de güçlendireceği ifade ediliyor.
2028’e Kadar Kademeli Geçiş Süreci
Yetkililere göre önümüzdeki yıllar, ani bir değişimden ziyade kademeli bir geçiş süreci olacak. İzleme ve değerlendirme çalışmaları Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, Teftiş Kurulu Başkanlığı ve ilgili genel müdürlükler tarafından sahadan gelen verilerle sürdürülecek.
Bu süreçte gerekli görülen alanlarda müfredat ve uygulamalarda düzenlemeler yapılacak. Böylece hem öğrenciler hem de öğretmenler için daha sağlıklı bir dönüşüm hedefleniyor.
