Küresel ısınmayı Sanayi Devrimi öncesi döneme kıyasla en fazla 1.5 derecede tutma iddiası, bilimsel olarak bile artık kabul görmüyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından yayımlanan son Emisyon Açığı Raporu, hükümetlerin mevcut iklim politikalarını sürdürmesi halinde 2100 yılına kadarki sıcaklık artışının 3.3 dereceyi bulabileceği konusunda şok edici uyarılarda bulundu. Üç yıl önce imkânsız denilen bu karamsar tablo, güncel verilerle doğrulanıyor ve 1.5 derece hedefine giden teorik rotaların bile kapandığını gösteriyor. Şu an dikkatler mecburen 2 dereceye odaklansa da, bu yarım derecelik farkın çok büyük ve hayati bir önemi bulunuyor.
Emisyonların Durmaksızın Artışı Fırsatları Kaçırdı
2022 yılında karamsar yaklaşımlar nedeniyle eleştirilen çevre uzmanları, aradan geçen üç yıl sonunda haklı çıktı. UNEP raporuna göre, 2020’den bu yana emisyonların durmaksızın artması sebebiyle 1.5 derece hedefine ulaşma fırsatı kaçırıldı. Kurum, önümüzdeki on yıl içinde bu hedefin en az 0.1 derece aşılacağını tahmin ediyor.
Yapılan modelleme çalışmalarına göre, ülkeler Paris İklim Anlaşması kapsamındaki “ulusal katkı” (NDC) adlı kısa vadeli iklim taahhütlerini yerine getirip karbondioksit emisyonlarını net sıfıra indirme hedefine ulaşsa bile dünya ısınmaya devam edecek. Son hesaplamalar, sadece 80-130 milyar ton daha karbondioksit emisyonuyla 1.5 derece sınırının aşılacağını net bir şekilde gösteriyor. Yıllık emisyonların yaklaşık 40 milyar ton olduğu düşünüldüğünde, 2020’lerin sonunda bu kritik sınıra ulaşılmış olacak. Raporun başyazarlarından Anne Olhoff, “Her yıl harekete geçmeyi erteleyerek küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutma hedefini de tehlikeye atıyoruz,” diyerek alarm zillerini çaldı.
Mevcut Politikalar Dünyayı 3.3 Dereceye Taşıyor
UNEP’in hazırladığı felaket senaryosuna göre, mevcut iklim politikaları herhangi bir değişiklik yapılmadan devam ederse küresel sıcaklıklar bu yüzyılın sonunda 2.6 ila 3.3 derece aralığında artacak. Bu ürkütücü ısınma aralığı, ülkeler iklim taahhütlerini yerine getirdikleri takdirde 2.1-2.9 dereceye kadar inebilir. Ancak en iyi senaryoda bile (2050 civarında net sıfır emisyona ulaşılması), artış 1.8-2.3 derece aralığında kalacak. Bu veriler, 1.5 derece hedefinin artık gerçekçi bir seçenek olmaktan tamamen çıktığını ispatlıyor.
Küresel emisyonların yüzde 77’sini oluşturan G20 ekonomilerine dair değerlendirme, iklimin geleceği için çok farklı ihtimallere işaret ediyor. Avrupa Birliği, İngiltere ve Avustralya dahil yedi ülkenin 2050 itibarıyla net sıfır hedefine ulaşma yolunda ilerlediği görüldü.
Çin’deki İyileşme ve ABD’deki Risk Dengesi
Rapora göre, Çin’in emisyonları önceden tahmin edildiği gibi 2020’lerin sonunda değil, bu yıl zirveyi görüp inişe geçecek. Bu olumlu değişim, ülkedeki yenilenebilir enerjilerde gözlenen kayda değer ve hızlı büyümeden kaynaklanıyor. Çin, dünyanın açık ara en büyük emisyon kaynağı olmayı sürdürse de, mevcut politikalar net sıfırın 2060 yılı civarında mümkün olabileceğini gösteriyor. Buna karşılık, dünyanın üçüncü ve altıncı en büyük emisyon kaynakları olan Hindistan ve Endonezya, emisyonları dizginlemek ve sonrasında azaltmak için gereken politikalar konusunda yetersiz kalıyor.
Bu küresel iyileşme potansiyelini dengeleyen bir risk faktörü ise Amerika Birleşik Devletleri meselesi oldu. Son tahminler, Amerika’nın net sıfır hedefinden vazgeçme ihtimalini de hesaba katıyor. Raporda yer alan değerlendirme, sırf bu ihtimalin bile öngörülen ısınmada 0.1 derece artış demek olduğunu gösteriyor. UNEP raporunun bir diğer başyazarı, Imperial College London’dan iklim modelleme uzmanı Joeri Rogelj, ABD’nin Paris Anlaşması’nda verdiği taahhütleri iptal etmesi halinde ısınma tahmininin 0.1 derece daha artacağını söyledi. Raporda, “Çin ve bazı başka ülkelere dair tahminlerdeki düşüş ABD’deki yükseliş ihtimali yüzünden sıfırlanıyor” tespiti yapıldı.
Gündem Şimdi 1.5 Dereceyi Aştıktan Sonraki Çözümler
Artık dikkatler, dünya 1.5 derece hedefini aştıktan sonra neler olacağına ve sıcaklığı yeniden düşürme imkanına çevrilmiş durumda. Bu geri dönüşü sağlamak için atılması gereken başlıca adımlar, karbondioksidi atmosferden uzaklaştırmak ve bunu orman ya da yer altı rezervuarlarında depolamak olacak.
2021’de yayımlanan bir araştırmaya göre, her 0.1 derecelik ısınmayı tersine çevirmek için 220 milyar ton karbondioksidin uzaklaştırılması gerekiyor. Bu rakam, mevcut beş yıllık emisyon rakamına denk geliyor. Ancak bugün dünyadaki yıllık karbondioksit emilimi sadece 2 milyar ton civarında. Dr. Rogelj, “Sadece karbonu atmosferden uzaklaştırma teknolojilerine değil, bu hamleyi mümkün kılacak mali teşviklere ve yapılara da odaklanmalıyız” diyerek teknolojik ve ekonomik çözümlerin ivediliğini vurguladı.
