Taylor Swift, dünya çapında büyük heyecan yaratan 12. stüdyo albümü The Life of a Showgirl ile yeniden gündemde. Albüm duyurusu, nişanlısı Travis Kelce’in spor odaklı podcasti New Heights üzerinden yapılmış ve yarım milyar izlenmeyle internet rekoru kırmıştı. Bununla birlikte albümün çıkışı için hazırlanan “launch event” filmi, yalnızca YouTube yerine sinema salonlarında vizyona girdi ve ilk 24 saatte ABD’de 15 milyon dolarlık bilet satışı elde etti. Spotify’da 5 milyon ön kayıtla rekor kıran albüm, piyasaya sürülmeden önce bile tarihe geçmişti.
Beklenen Pop Soundu Gelmedi
Dinleyicilerin beklentisi, Swift’in Max Martin ve Shellback işbirliğiyle 2010’larda yakaladığı hit pop şarkılarının devamıydı. Ancak albüm, bu dönemin parlayan eserleri Shake It Off, Blank Space veya Bad Blood gibi enerjik pop tınılarını barındırmıyor. Bunun yerine Showgirl, akustik gitarların, yumuşak synth’lerin ve 70’ler batı kıyısı soft rock havasının öne çıktığı, daha sakin bir çizgide ilerliyor.
Güçlü Melodiler Eksik Kaldı
Albümde bazı anlar parlıyor: Elizabeth Taylor şarkısı güçlü bir nakarata sahip, Wi$h Li$t’te beklenmedik ton geçişleri öne çıkıyor, Ruin the Friendship ise Swift’in gençliğine dönüş yapan duygusal anlatımıyla dikkat çekiyor. Ancak genel anlamda, şarkıların çoğu kulakta kalıcı bir iz bırakmadan akıp gidiyor. Bu durum, Swift’in yıllardır koruduğu yüksek standartların altında bir izlenim yaratıyor.
Lirik Dünyada Kendi Tekrarı
Swift’in söz yazarlığı albümün en tartışmalı noktalarından biri. Cancelled! şarkısı, Kim Kardashian ve Kanye West’le yaşanan eski polemiklere dönüş yaparken, Father Figure ise eski menajeri Scott Borchetta’ya göndermeler içeriyor. Ancak bu konular defalarca işlendiği için taze bir etki yaratamıyor. Ayrıca bir başka şarkıda, pop dünyasındaki rakiplerinden birine yönelik üstü kapalı eleştiriler de dikkat çekiyor.
Aşk Odaklı Şarkılar
Albümün ana ekseni, Swift’in nişanlısı Travis Kelce ile ilişkisine dayanıyor. Wi$h Li$t, banliyö hayatı ve aile hayali gibi sade konuları işlerken, Wood isimli şarkı şaşırtıcı derecede doğrudan sözleriyle gündem oldu. Parçada Kelce’ye atıfta bulunarak yapılan abartılı benzetmeler, Swift’in önceki eserlerindeki keskin ve zekice lirik anlayışla kıyaslandığında zayıf bulundu. Eleştirmenlere göre bu şarkı, kariyerindeki en talihsiz söz yazımı örneklerinden biri oldu.
Albümün Genel Değerlendirmesi
The Life of a Showgirl, kötü bir albüm değil; fakat Swift’in müzikal yeteneği ve geçmiş başarıları düşünüldüğünde daha fazlasını beklemek doğaldı. Albüm, dinleyicilere sakin, akıcı ve kolay dinlenir bir deneyim sunuyor. Ancak Swift’in önceki projelerindeki gibi geniş kitleleri sarsacak şarkılar bulmak zor. Belki de bu durum, onun yoğun tempodan sonra yorgunluk yaşamasının doğal bir sonucu.
Pop’un Bitmeyen Döngüsünde Bir Durak
Swift, Eras turnesi gibi devasa bir projeden yalnızca 10 ay sonra yeni bir albümle sahneye çıktı. Bu hız, belki de yaratıcılığın önünde bir engel oldu. Eleştirmenler, şarkıcının müzik endüstrisinin sürekli içerik talebine yetişmeye çalışırken kaliteden ödün vermiş olabileceğini düşünüyor. Yine de, albümün bazı parçaları hayranlarına samimi bir yan sunarak özel bir bağ kurmayı başarıyor.