ABD’de çevre dostu ölüm ritüelleri giderek yaygınlaşıyor. Son yıllarda öne çıkan yöntemlerden biri olan alkali hidroliz, yani halk arasında bilinen adıyla su kremasyonu, klasik yakma ya da toprağa gömme işlemlerine çevreci bir alternatif sunuyor. Bu yöntemle bedenler, 150–160 derece sıcaklıkta kimyasal bir çözelti içinde çözülerek geride yalnızca kemikler ve mineraller bırakıyor. Sürecin maliyeti ise ortalama 4.500 dolar.
Maryland eyaletinde başlayan bu uygulama, yalnızca cenaze sektöründe değil, ölüm algısında da yeni bir dönem başlatıyor. Uygulama, bazıları için daha nazik, bazıları için ise doğaya saygılı bir veda biçimi olarak değerlendiriliyor.
Kimyasal Ama Nazik: Su Kremasyonu Nedir?
Alkali hidroliz yöntemi, vücudu kimyasal bir çözelti içinde saatler boyunca tutarak, deri, kas ve iç organları biyolojik olarak parçalar. Sonuçta elde edilen sıvı, kanalizasyon sistemine verilirken, kalan kemikler kurutulup öğütülerek aileye teslim ediliyor. Bu süreçte gaz salınımı ve kül atığı oluşmaması, çevrecilik açısından avantaj olarak öne çıkıyor.
Uygulama ilk olarak 2011 yılında ABD’de kullanıma sunuldu ve o tarihten bu yana ülkenin yarısından fazlasında yasal hale geldi. Maryland ise bu listeye 2024’te katıldı.
Suya Manevi Yakınlık, Ailelere Anlamlı Veda
Washington Post’un aktardığına göre, yöntemin uygulandığı Maryland’deki Joseph H. Brown Jr. Cenaze Evi, şu an eyalette bu hizmeti sunan tek işletme. İşletmenin sahibi Brown, bu sistemi 2000’li yıllardan beri hayata geçirmeyi planladığını belirtiyor. Ona göre bu yöntem, insanın toprağa dönüşüm sürecine daha sade ve doğaya uyumlu bir katkı sağlıyor:
“Topraktan geldik, bedenlerimiz topraktan yapılmış kaplar gibi. Biz o kabı yıkıyoruz, aileye mineralleri geri veriyoruz.”
Yas Sürecine Hassasiyet: Aileler Alternatif Yollara Yöneliyor
Bazı aileler için bu yöntem yalnızca çevreci değil, aynı zamanda psikolojik açıdan da daha yumuşak bir geçiş sağlıyor. Babasını kaybeden Arnecia Edwards, su kremasyonu sayesinde babasının mutlu anlarını su kenarında geçirdiğini hayal ettiğini söylüyor.
Benzer şekilde, Teksas’ta altı aylık torununu kaybeden Janet Jackson, yöntem Teksas’ta yasal olmadığı için cenazeyi Missouri’ye göndermek zorunda kaldı. Yine de bu vedayı tercih etmesinin sebebini şöyle açıklıyor:
“Onu ateşe vermek ya da gömmek dayanılmazdı. Su kremasyonu onun sevdiği köpük banyolarına en yakın olanıydı.”
Yasa Süreci: Üç Yıllık Mücadele Sonuç Verdi
Maryland’de yöntemin yasal hale gelmesi, avukat Adrian Gardner’ın annesinin hastalığı sürecinde çevreci alternatifler aramasıyla başladı. Gardner, insan kompostlaması gibi diğer çevreci yöntemlerle birlikte alkali hidroliz için de lobi faaliyetleri yürüttü. Sonunda 2024 yılında eyalet meclisi iki yöntemi de yasalaştırdı.
Cenazeci Lily Buerkle ise bu süreci şöyle özetliyor:
“Bu yöntem, hem çevreye hem de ailelere karşı daha nazik.”
Altyapı ve Atık Yönetimi Gündemde
Her ne kadar uygulama yasal olsa da teknik düzenlemeler hâlâ tamamlanmış değil. En büyük tartışmalardan biri, işlem sonrası kalan sıvının kanalizasyona verilmesi. Baltimore Belediyesi, bu sıvının atık borulara zarar vermemesi için asidik katkı maddesi kullanımını zorunlu tuttu. Sıvı, ardından arıtma tesislerinde temizlenerek doğaya salınıyor.
Brown’un cenaze evi, yasal düzenlemelerin netleşmesini beklemeden hizmet vermeye başladı. Şu ana kadar 30’dan fazla su kremasyonu gerçekleştirildi.
Çevreci Ölüm Anlayışı Yükselişte
ABD’de özellikle son on yılda yeşil cenaze arayışları artmış durumda. Toprağa gömme sırasında kullanılan kimyasallar ve ateşle yakma işleminin karbon salınımı yaratması nedeniyle insanlar, doğaya daha az zarar veren yöntemlere yöneliyor.
Alkali hidroliz ve insan kompostlaması, bu taleplerin en güçlü iki karşılığı olarak yükseliyor. Özellikle su ile manevi bağ kuran bireyler ve aileler, su kremasyonunu hem sembolik hem çevresel açıdan daha anlamlı buluyor.