Netflix, Fransa’da hâlâ kapanmamış bir yarayı yeniden gündeme taşıyor. 27 Mart’ta yayınlanan üç bölümlük belgesel “From Rock Star To Killer”, Fransız aktris Marie Trintignant’ın, dönemin ünlü rock yıldızı Bertrand Cantat tarafından öldürülmesini konu alıyor. Sadece bir cinayeti değil, aynı zamanda Fransa’daki aile içi şiddet algısını kökten sarsan tarihi bir davayı gözler önüne seriyor.
Aşk, Şiddet ve Sessizlik: Marie Trintignant’ın Trajedisi
2003 yılında 41 yaşındaki Trintignant, annesinin yönettiği bir televizyon filmi çekimi için Litvanya’daydı. Yanında o dönemki sevgilisi Cantat da bulunuyordu. 26 Temmuz gecesi çıkan bir tartışmada, Cantat onu defalarca yumrukladı. 19 darbeyle baygın düşen Trintignant, yardım çağrılmadan saatlerce otel odasında bekletildi. Günlerce süren komanın ardından, 1 Ağustos 2003’te hayatını kaybetti. Otopsi raporu, herhangi bir kaza ihtimalini kesin biçimde dışladı.
Bertrand Cantat: Hayranlığın Yerini Nefretin Aldığı Bir Figür
Cinayet işlendiğinde Bertrand Cantat, Noir Désir grubunun karizmatik lideri olarak Fransa’nın müzik sahnesinde zirvedeydi. Ancak şöhreti, bu olayla birlikte paramparça oldu. 2004’te dolaylı kastla adam öldürme suçundan sekiz yıl hapis cezası aldı. Cezasının yarısını tamamladıktan sonra tahliye edildi.
Ancak Cantat’la ilgili karanlık iddialar burada sona ermedi.
Krisztina Rady’nin Sessiz Çığlığı
Netflix belgeseli yalnızca Trintignant cinayetini değil, Cantat’ın eski eşi Krisztina Rady’nin trajedisini de detaylarıyla aktarıyor. İki çocuğunun annesi olan Rady, Cantat’a karşı yıllar boyunca sessiz kaldı. Onu mahkemede savundu, cezaevinde ziyaret etti. Ancak 2010 yılında, Cantat’ın baskılarına daha fazla dayanamayarak intihar etti. Geride bıraktığı sesli mesajlar ve intihar notu, uzun süre kamuoyundan gizlenmişti. Belgesel, bu karanlık ilişkiyi Rady’nin gözünden yeniden değerlendiriyor.
Medyanın Rolü: Les Inrockuptibles Krizi
Cantat, serbest kaldıktan sonra müzik kariyerine devam etmeye çalıştı. Ancak bu girişimler her zaman kamuoyunun öfkesiyle karşılaştı. En büyük tepki, 2017’de Les Inrockuptibles dergisinin Cantat’ı kapağa taşımasıyla patladı. Dergi, birkaç gün içinde kamuoyundan özür dilemek zorunda kaldı. Aynı hafta Elle dergisi, Marie Trintignant’a ithafen yayınladığı başyazıyla karşılık verdi. #MeToo hareketiyle birlikte Cantat’a gösterilen toplumsal hoşgörü tamamen sarsıldı.
Adaletin Geç Gelen Pişmanlığı
Dönemin yargıcı Philippe Laflaquière, belgeselde yaptığı açıklamada pişmanlığını dile getiriyor: “Belki de hata yaptım. Rady üzerindeki baskıyı göremedim.” Bu sözler, yıllarca sessiz kalmış birçok kişinin de duygularına tercüman oldu.
Lio’nun Cesur Tanıklığı
Aktris ve şarkıcı Lio, bu süreçte Cantat’a karşı sesini en erken yükselten isimlerden biriydi. 2000’li yıllarda aldığı tepkilere rağmen geri adım atmadı. Bugün, tanıklığı sayesinde bu belgesel gerçeği açığa çıkarmada önemli bir kaynak sunuyor.
“From Rock Star To Killer”: Toplumsal Belleği Sarsan Bir Anlatı
Netflix belgeseli, yalnızca bir suç hikâyesi değil; aynı zamanda adalet sisteminden medyaya, sanatçılardan kamuoyuna kadar pek çok aktörü sorgulayan bir toplumsal yüzleşme metni. Cantat’ın suçları kadar, ona uzun süre koruma sağlayan çevreyi de sorgulayan belgesel, aile içi şiddetin nasıl sistematik bir sessizlikle örtüldüğünü gözler önüne seriyor.
Bu yapım, geçmişle yüzleşmekten kaçınanlara açık bir mesaj: Apatinin bedeli çok ağır olabilir.