ABD’nin Güney Karolina eyaletinde, Summerville kasabasına dair yıllardır anlatılan hayalet hikayelerinin bilimsel bir açıklaması ortaya çıktı. Bölge sakinleri 20. yüzyılın ortalarında, terk edilmiş demiryolu rayları çevresinde mavi, yeşil ve turuncu renkte ışık topları gördüğünü iddia ediyordu.
Efsaneye göre, bir kadın tren raylarında başını kaybeden eşini aramaya devam ediyordu. Elinde bir fenerle dolanan hayaletin, ölen eşinin ruhunu bulmaya çalıştığına inanılıyordu.
Tarihi Depremler ve Gizemli Işıklar
Charleston kentine bağlı Summerville kasabasındaki bu doğaüstü olayların ardında bilimsel bir gerçek yatıyor olabilir. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’ndan Dr. Susan Hough, bölgedeki büyük depremleri araştırırken bu hayalet hikayeleriyle karşılaştı ve derinlemesine incelemeye karar verdi.
Dr. Hough’un yaptığı araştırmada, 1886’da meydana gelen büyük Charleston depreminde Summerville’in güneyindeki demiryolu hattının birkaç metre kaydığı saptandı. Fay hattının tam bu bölgeden geçtiği tespit edildi.
1959 ve 1960 yıllarında, hayalet hikayelerinin yoğunlaştığı dönemde bölgede küçük depremler meydana geldiği de kaydedildi.
Hayalet Hikayeleri Depremlerle Bağlantılı Olabilir
Dr. Hough, bölge sakinlerinin arabalarının sallandığını ve evlerinde kapıların çarptığını bildirdiğini belirtiyor. Halkın bu tür olayları hayaletlere bağladığını ifade eden Hough, bu olayların aslında küçük sismik hareketlerle açıklanabileceğini söylüyor.
“Halk arabalarının şiddetle sallandığını söylüyor. Bu depremdir,” diyen Hough, üst kattan duyulan sesler ve çarpan kapıların düşük seviyede sismik aktivitelerle bağlantılı olabileceğini ifade etti.
Deprem Işıkları Teorisi
Bilim insanları, bu olayların deprem ışıkları olarak bilinen doğa olgusuna işaret edebileceğini düşünüyor. Deprem ışıkları, dünyanın farklı bölgelerinde gözlemlenmesine rağmen tam olarak neyin yol açtığı henüz bilinmiyor.
Bir teoriye göre, sismik hareketler topraktaki mineralleri deforme ederek elektrik yükü yaratıyor ve bu da havadaki moleküllerin parlamasına neden olabiliyor. Bir diğer teori ise, deprem sırasında açığa çıkan radon ve metan gazlarının statik elektrikle etkileşime girerek ışık ürettiğini öne sürüyor.
Demiryolu Rayları Kıvılcımlar Üretebilir
Dr. Hough, eski demiryolu raylarının birbirine sürtünmesinin de bu ışıkların kaynağı olabileceğini belirtiyor. Rayların sürtünmesi kıvılcım yaratabilir ve bu da ışık topları gibi görünebilir.
Summerville’deki ışıkların sıkça demiryollarının yakınında görülmesi bu teoriyle açıklanabilir. Hough, benzer hikayelerin başka bölgelerde de olduğunu vurguluyor.
“Demiryolu raylarında fenerlerle dolanan ve kayıp başını arayan çok sayıda hayalet hikayesi var,” diyen Hough, bu tür hikayelerin sismik açıdan gözden kaçan bölgelerin keşfedilmesine yardımcı olabileceğini belirtti.
Bilimsel Araştırmalar, Gizemleri Aydınlatıyor
Hayalet hikayelerini bilimsel açıdan incelemek, bugüne kadar fark edilmemiş sismik bölgeleri tespit etmek için değerli bilgiler sunabilir. Dr. Hough’un çalışması, doğaüstü sanılan olayların ardındaki bilimsel gerçeklere ışık tutuyor ve hayalet efsanelerinin, gerçekte yaşanan doğa olaylarına dayanabileceğini ortaya koyuyor.