Guatemala’nın Petén bölgesindeki Cueva de Sangre (Kan Mağarası) olarak bilinen arkeolojik alanda, Maya uygarlığına ait ritüel insan kurbanlarına dair yeni bulgular gün yüzüne çıkarıldı. Parçalanmış kemikler, obsidyen bıçaklar ve ritüel kalıntılar, bu alanın iki bin yıl önce insan kurban etme törenlerinde kullanıldığını ortaya koyuyor.
Travma İzleri ve Dağınık Kemikler
Amerikalı ve Guatemala merkezli bir ekip tarafından yürütülen son araştırmalar, mağarada yer alan yetişkin ve çocuklara ait 100’den fazla kemik parçasında ciddi travmatik yaralanmalar tespit etti. Kemikler üzerinde yapılan incelemelerde, özellikle bir kafatasında balta benzeri bir cisimle vurulma izine rastlandı. Bir bebeğin kalça kemiğinde görülen benzer iz, ölüm anına çok yakın bir zamanda gerçekleşmiş olabileceğine işaret ediyor.
Kemiklerin gömülmeden yere saçılmış olması ve bazılarının anlamlı dizilimler oluşturması, bu kalıntıların sıradan ölümlerle değil, ritüel kurbanlarla ilişkili olduğuna dair güçlü kanıtlar sunuyor.
Obsidyen Bıçaklar ve Aşıboyası Kalıntıları Bulundu
Araştırmalar, mağarada obsidyen bıçaklar, kırmızı aşıboyası gibi Maya ritüellerinde yaygın olarak kullanılan öğelerin varlığını da ortaya koydu. Bilim insanlarına göre bu tür malzemeler, kurban törenlerinin dini yönüne işaret ediyor.
Cueva de Sangre’ye ulaşım, bir su birikintisine açılan dar bir geçitten sağlanıyor. Uzmanlar, mağaranın yalnızca mart-mayıs ayları arasında kuru sezonda erişilebilir olduğunu belirtiyor. Yağışlı mevsimlerde su seviyesinin yükselmesiyle mağaranın kapandığı düşünülüyor.
“Kurban Niteliği Güçlü Şekilde Destekleniyor”
Kaliforniya Eyalet Üniversitesi’nden Michele Bleuze ve ekibi, “Mevcut iskelet unsurlarının türleri, kemik dizilimleri ve travmalar, kalıntıların kurban niteliği taşıdığını güçlü bir şekilde destekliyor” açıklamasında bulundu.
Araştırmacılar, MÖ 400 ila MS 250 yılları arasında bu mağaranın yağmur tanrısı Chaac’ı yatıştırmak için insan kurban törenlerinde kullanıldığına inanıyor. Maya kozmolojisinde mağaralar, yeraltı dünyası ve doğanın ruhlarıyla bağlantı kurulan kutsal alanlar olarak kabul ediliyordu. Bu nedenle insan kalıntılarının mağaralarda bırakılması, kültürel bir uygulama olarak yorumlanıyor.
DNA Analizi ile Yeni Bilgiler Bekleniyor
Bilim insanları, mağarada bulunan kalıntıların daha ayrıntılı anlaşılabilmesi için DNA analizleri ve ileri osteolojik çalışmalar yapılması gerektiğini belirtiyor. Bu çalışmaların sadece Maya ritüelleri hakkında değil, aynı zamanda İspanyol öncesi Orta Amerika toplumları hakkında da önemli bilgiler sunması bekleniyor.