Japonya’da gençler arasında giderek büyüyen akıllı telefon bağımlılığı tartışması, ülkenin Toyoake kasabasında başlatılan radikal bir uygulamayla yeniden gündeme geldi.
Yerel yönetim, günde iki saatten fazla telefon kullanımını sınırlayan bir yönergeyi hayata geçirdi. Bu karar, yaptırım içermese de, toplum genelinde dijital farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
- Gençlerin Günlük Telefon Kullanımı Beş Saati Aşıyor
- Gençler Denedi: Başarılı Olanlar da Var, Zorlananlar da
- Farkındalık Arttı, Telefon Süreleri Azaldı
- Uygulama Sadece Gençleri Değil, Aileleri de Etkiliyor
- Japonya Dijital Alışkanlıklarını Yeniden Tanımlıyor
- Ekrandan Uzak Bir Hayat Mümkün Mü?
- “Bu Bir Yasak Değil, Düşünme Çağrısı”
Gençlerin Günlük Telefon Kullanımı Beş Saati Aşıyor
Toyoake’de yaşayan 69 bin kişi, yeni kararla birlikte telefon kullanım sürelerini kontrol altına almaya davet edildi.
Ülke genelinde yapılan araştırmalar, Japon gençlerinin hafta içi ortalama beş saatten fazla çevrimiçi zaman geçirdiğini gösteriyor.
Bu durum, uyku bozukluğu, dikkat eksikliği ve sosyal izolasyon gibi sorunların artmasına yol açıyor.
Toyoake Belediye Başkanı Masafumi Koki, girişimi savunarak şu ifadeyi kullandı:
“Bu karar kimseyi cezalandırmak için değil, düşündürmek için. Eğer biri ‘günde iki saat’ ifadesini duyduğunda kendi kullanımını sorguluyorsa, amacımıza ulaşmışız demektir.”
Gençler Denedi: Başarılı Olanlar da Var, Zorlananlar da
25 yaşındaki ofis çalışanı Shoki Moriyama, normalde günde sekiz saatini telefonda geçirdiğini söylüyor.
İki saatlik sınırlama denemesine katılan Moriyama, “Bu kadar kısa süreyle idare etmek zordu, ama sonunda okuma, spor ve çalışmaya vakit ayırabildim. Günüm daha dolu geçti.” diyor.
Benzer şekilde, iş arkadaşı Tomomi Hanaoka da alışkanlıklarını kontrol altına almayı başardı:
“Hafta içi üç saat, hafta sonu yedi saate kadar telefona bakıyordum. Sınır koymak başlangıçta zordu ama sonunda iki saatte kalmayı başardım. Artan zamanı okumaya ve dinlenmeye ayırdım.”
Üniversite öğrencisi Akari Saito ise bu tür yasakların ters etki yaratabileceğini düşünüyor:
“Bir şey yasaklandığında ona daha çok yöneliyoruz. Süreyi kısmak önemli ama asıl mesele ekran süresinin kalitesi.”
Farkındalık Arttı, Telefon Süreleri Azaldı
Bazı gençler, yasağa tam olarak uyamasa da bilinçli farkındalığın davranışlarını değiştirdiğini söylüyor.
Bir üniversite öğrencisi olan Aya, “Günde sekiz saat telefondaydım. İki saate düşemedim ama kullanımımı yüzde 60 azalttım. Artık farkında olmak bile büyük fark yaratıyor.” diye belirtiyor.
Aya, ayrıca yaptırımların olmamasını bir avantaj olarak görüyor:
“Bu özgürlük, insanların kendi sınırlarını belirlemesini sağlıyor. Yasak yerine özdisiplin kazandırıyor.”
Uygulama Sadece Gençleri Değil, Aileleri de Etkiliyor
Belediye Başkanı Koki, uyku ve aile içi iletişim üzerindeki olumsuz etkilerden endişeli.
Özellikle çocukların yemek saatlerinde bile telefona yönelmesi, Japon toplumunda aile bağlarının zayıfladığı yönündeki tartışmaları artırmış durumda.
Koki, “Ben de akşam yemeğinde telefonumu kenara bırakıyorum. Ama görüyorum ki, birçok çocuk ailesiyle konuşmak yerine ekranla vakit geçiriyor. Bu durumun değişmesi gerekiyor.” diyor.
Japonya Dijital Alışkanlıklarını Yeniden Tanımlıyor
Toyoake kararı, Japonya’nın dijital kültürünü yeniden şekillendirme çabalarının bir parçası.
Ülke, teknolojiyle iç içe ama aşırı bağımlı bir toplum olma yolunda ilerlediği gerekçesiyle, dijital hijyen ve akıllı cihaz farkındalığı kampanyalarını hızlandırdı.
Bu kapsamda, Aile ve Çocuklar Ajansı tarafından yürütülen yeni anketlerde, çocukların ve gençlerin kendi telefon kullanım sürelerini sınırlama konusunda daha bilinçli hale geldiği gözlemlendi.
Ekrandan Uzak Bir Hayat Mümkün Mü?
Deneye katılan birçok genç, telefonsuz geçen saatlerin huzur verici olduğunu belirtiyor.
Shoki Moriyama, “Sosyal medyada gezinmek yerine yürüyüşe çıktım, kitap okudum. Günüm uzadı, daha anlamlı hale geldi.” diyor.
Psikologlar, bu deneyimin dijital detoks trendine örnek olabileceğini düşünüyor.
Tokyo Üniversitesi’nden Dr. Aiko Fujimoto, “Bu tür girişimler toplumsal farkındalık için çok değerli. Yasaklar değil, bilinçli kullanım kültürü kalıcı çözüm sağlar.” diyor.
“Bu Bir Yasak Değil, Düşünme Çağrısı”
Toyoake’nin başlattığı uygulama, Japonya genelinde geniş yankı uyandırdı.
Bazı eleştirmenler yerel yönetimi “özel yaşama müdahale”yle suçlasa da, çoğu vatandaş girişimi toplumsal bir uyarı olarak değerlendiriyor.
Koki, tartışmalara rağmen kararlı:
“Bu karar, uyku, aile zamanı ve mutlulukla ilgili. Birkaç kişi bile alışkanlıklarını sorguluyorsa, bu girişim işe yarıyor demektir.”