The Old Guard 2, tam beş yılın ardından Netflix’te izleyiciyle buluştu ancak ilk filmin mirasını yaşatmak yerine, izleyiciyi yarım kalmış bir anlatı ve eksik kurguyla baş başa bıraktı. Charlize Theron’un başrolde olduğu yapım, karmaşık senaryosu, yönünü kaybetmiş anlatısı ve şaşırtıcı şekilde yarıda kesilen finaliyle büyük eleştirilere neden oldu.
Beş Yıllık Aradan Sonra Gelen Eksik Devam
The Old Guard, pandemi döneminin ortasında, 2020 yazında yayınlandığında hem büyük yıldız kadrosu hem de uluslararası çekim mekânları sayesinde dikkat çekmişti. Greg Rucka’nın çizgi romanından uyarlanan film, zamanla klasikleşebilecek bir başlangıç vaat etmişti. Ancak 2025 yılında çıkan devam filmi, bu vaatlerin büyük kısmını yerine getiremiyor.
Netflix’in yıldızlarını bir araya getirerek ilk filmi özetletmesi bile, izleyicilerin hikâyeyi hatırlamakta ne kadar zorlandığını gözler önüne seriyor. Üstelik senaryonun içine girmek bu kez çok daha karmaşık.
Charlize Theron’un Oyunculuğu Yetersiz Senaryoya Karşı
Charlize Theron, ölümsüz savaşçı Andy karakteriyle yeniden ekranlara dönüyor. İlk filmde ölümlü hâle gelen karakterinin yeni durumda nasıl bir tehlike altında olduğu anlatılmak isteniyor, fakat bu unsur senaryoda etkili bir gerilim yaratmıyor.
Ngô Thanh Vân’ın canlandırdığı eski bir yoldaş ve Uma Thurman’ın oynadığı insanlıktan nefret eden yeni ölümsüz karakter filme dahil olsa da, bu birliktelik izleyicide güçlü bir etki yaratamıyor. Özellikle Thurman gibi güçlü bir oyuncunun neredeyse cameo düzeyinde kullanılması, izleyiciler için büyük bir hayal kırıklığı.
Queer Temsili Geri Planda Kaldı
İlk filmde dikkat çeken eşcinsel aşk sahneleri bu kez silik. Marwan Kenzari ve Luca Marinelli’nin canlandırdığı çift, bu kez sadece alın temasında bulunuyor. Çizgi romanlarda Andy’nin eski aşkı olarak tanıtılan kadın karakterle ilişkisi ise belirsiz bir “uzun soluklu arkadaşlık” olarak geçiştiriliyor. Haziran ayının sonuna denk gelen bu yapımın LGBTQ+ temsili konusunda geriye gidiş yaşaması, sosyal medyada da tepkilere yol açtı.
Aceleniz Ne Netflix?
Filmin 97 dakikalık süresi (ilk film 125 dakikaydı) her ne kadar hızlı tüketim çağına uygun gibi görünse de, anlatının yüzeysel kalmasına neden olmuş. Hikâyeye yeterince derinlik katılamadığı gibi, son bölümdeki şaşırtıcı ve tamamlanmamış final, üçüncü filme zemin hazırlıyor gibi dursa da henüz resmi bir onay bulunmuyor.
Bu durum, filmi izleyen pek çok kişide “Divergent serisinin iptal edilen son filmi” travmasını canlandırıyor. İzleyiciye hikâye tamamlanmadan veda etmek, özellikle sadık izleyici kitlesi açısından kabul edilebilir değil.
Yönetmen Değişikliği Etkisini Gösterdi
İlk filmi yöneten Gina Prince-Bythewood yerine bu kez Victoria Mahoney kamera arkasına geçti. Ancak aksiyon sekanslarında belirgin bir düşüş yaşandığı açık. Dövüş koreografileri etkileyici olmaktan çok, dağınık ve alelacele görünüyor. The Old Guard 2, yalnızca bir devam filmi değil, aynı zamanda bir franchise’ı durdurabilecek kadar güçsüz bir deneme.