Ankara Üniversitesi’nden KHK ile ihraç edilen akademisyen Cenk Yiğiter, evinin önünde kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi tarafından silahlı saldırıya uğradı. Olayda bacağından yaralanan Yiğiter, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Hayati tehlikem yok. Ambulans bekliyorum” diyerek takipçilerini bilgilendirdi. Bu saldırı, akademik özgürlükler ve kamusal güvenlik konularını yeniden gündeme taşıdı.
Evinde Silahla Vuruldu, Sosyal Medyadan Duyurdu
Cenk Yiğiter, 2017 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevinden alınmış ve akademik hak mücadelesiyle tanınan bir isim haline gelmişti. Saldırı, Yiğiter’in evinin önünde gerçekleşti. Olayın ardından sosyal medya platformu üzerinden bilgi veren Yiğiter, olayın sıcak anında sağlık ekiplerini beklediğini ifade etti.
Hastanede Yoğun Bakıma Alındı
Yiğiter, bacağından aldığı kurşun yarası nedeniyle Ankara İbn-i Sina Hastanesi’ne kaldırıldı. İlk müdahalenin ardından aşırı kan kaybı nedeniyle yoğun bakım ünitesine alındığı öğrenildi. Sağlık durumuna ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmazken, saldırının faillerine dair soruşturma başlatıldı.
Barış Bildirisine İmza Atmıştı
Yiğiter, kamuoyunun yakından tanıdığı bir figür. 2016 yılında “Barış İçin Akademisyenler Bildirisi”ne imza atan isimler arasında yer almış ve bu nedenle hakkında çeşitli soruşturmalar başlatılmıştı. 2017’de ise görev yaptığı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilmişti. O günden bu yana hem hukuk mücadelesi hem de akademik ifade özgürlüğü konularında kamuoyunda sıkça yer aldı.
Saldırı Akademik Özgürlükler Tartışmasını Alevlendirdi
Cenk Yiğiter’in uğradığı saldırı yalnızca bireysel bir vaka değil; aynı zamanda Türkiye’de akademik özgürlükler, düşünce beyanı ve ifade hürriyeti üzerine yeniden bir tartışmayı tetikledi. Akademisyenlere yönelik fiziksel saldırıların artışı, kamuoyunda endişe yaratırken, akademik çevrelerden de tepkiler gecikmedi.
Kamuoyundan ve Akademik Çevrelerden Tepki
Saldırı haberinin duyulmasının ardından birçok sivil toplum kuruluşu, akademisyen ve yurttaş sosyal medya üzerinden destek mesajları paylaştı. Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi, yaptığı açıklamada “Yiğiter yalnız değildir” vurgusu yaptı. Aynı zamanda üniversite öğrencileri ve insan hakları savunucuları da olayı kınayan paylaşımlarda bulundu.
Soruşturma Başlatıldı, Güvenlik Kameraları İnceleniyor
Olay yerine gelen emniyet ekipleri çevrede güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye aldı. Saldırganın kimliği henüz netlik kazanmazken, polis ekipleri olayın faili ya da failleriyle ilgili araştırmalarını sürdürüyor. Olay, planlı bir saldırı mıydı yoksa bireysel bir husumet sonucu mu gerçekleşti, bu sorular da yanıt bekliyor.
Akademik Alanın Güvenliği Tartışma Konusu Oldu
Akademisyenlere yönelik şiddet olayları yalnızca bireysel değil, aynı zamanda yapısal bir güvenlik meselesi haline gelmiş durumda. Üniversite dışına itilmiş akademisyenlerin yaşam güvenliği, çalışma hakkı ve kamusal alandaki görünürlüğü her geçen gün daha fazla tehdit altında. Cenk Yiğiter örneği, bu kırılgan yapının en güncel göstergesi.
Barış, Hukuk ve Dayanışma Mesajları Öne Çıkıyor
Saldırı sonrası yapılan açıklamalarda hem bireysel hem de kurumsal anlamda barışçıl mesajlar öne çıktı. Özellikle barış bildirisine imza atan akademisyenlerin karşılaştığı baskıların yeniden gündeme gelmesiyle, bu olayın sadece bireysel değil, aynı zamanda siyasal bir yansıması olduğu vurgulanıyor.
Gözler Yargı Sürecinde
Cenk Yiğiter’in sağlık durumunun stabil hale gelmesiyle birlikte, gözler yargı sürecine çevrilecek. Faillerin tespiti, yargı önüne çıkarılması ve kamu vicdanının rahatlatılması, bu olayın hukuki boyutunun en kritik aşamalarını oluşturacak. Toplumun adalet beklentisi yüksek.