James Gunn’ın yönettiği yeni Superman filmi, klasik çizgilerden uzaklaşıp bizden biri gibi davranan ama hala gezegeni kurtarabilecek güce sahip bir “İnsan-Çelik Adam” portresi çiziyor. David Corenswet’in hayat verdiği bu yeni Kal-El, gökten inen bir kurtarıcıdan çok, kedi kurtardığı için azar işitmekten afallayan bir lise öğrencisi gibi.
Marvel Comics, 1960’larda süper kahramanları sıradan hayatın içine indirirken, DC karakterleri genellikle erişilmez, pürüzsüz ve sorunsuz biçimde idealize edildi. Superman, bu idealleştirmenin zirvesiydi: yalnızca kriptonit ve ahlaki sorumluluğuyla sınırlı, yenilmez bir uzaylı.
Yeni Superman: Göğe Bakmayan, Yanımızda Yürüyen Bir Figür
1978 yapımı klasik filmde, Christopher Reeve’in Superman’i, neredeyse bir kutsal varlık gibi betimlenmişti. Lois Lane’in ona duyduğu hayranlık, sanki bir tanrıyla karşılaşmış gibiydi. Ancak James Gunn’ın getirdiği yeni yaklaşım, bu figürü aşağıya indiriyor. Lois Lane’in (Rachel Brosnahan) ufak çaplı bir sorgusu karşısında bocalayan Superman, eski çağların mağrur ve sarsılmaz kahramanından oldukça uzak.
Zack Snyder, 2013’teki “Man of Steel” filminde Superman’in kusurlu yönlerine kısa bir pencere açmıştı. Ancak 2016’daki Batman v Superman: Dawn of Justice’ta bu derinlikler yerini yüzeysel bir kaosa bırakmıştı. James Gunn ise bu unutulan fikirleri yeniden gündeme getiriyor: daha insani ama hâlâ ilham verici bir Superman.
Superman Bu Kez Gerçekten İnsan Gibi Davranıyor
Gunn’ın versiyonunda Superman, dünyaya yabancı olmaktan çok, onun bir parçası gibi davranıyor. Artık mesele, “Uzaydan gelen bir kahraman insan olmayı öğrenmeye çalışıyor” değil. Bu Kal-El zaten insan gibi düşünüyor, sadece farklı bir gezegenden geliyor. Bu yorum, Superman’in hâlâ ilham verici olup olamayacağı sorusunu gündeme getiriyor.
Düşmanlar, Ahlaki Pusulayı Belirleyebilir mi?
Gunn’ın filminde yer alacak olan düşmanlar da dikkat çekici. Nicholas Hoult’un canlandırdığı Lex Luthor ve Angela Spica’nın hayat verdiği Engineer, Superman’in değerlerini sorgulatabilecek güçte karakterler. Engineer, çizgi romanlarda The Authority adlı anti-kahraman ekibinin bir üyesi. Bu ekip, dünyayı kurtarmaktan çok “düzeltmeyi” amaçlıyor – gerekirse şiddetle.
Eğer filmde Midnighter ya da Apollo gibi The Authority üyeleri de yer alırsa, idealizm ve gerçekçilik arasındaki büyük çatışma, sadece bu filme değil, James Gunn’ın kurmaya çalıştığı yeni DC Evreni’ne de duygusal bir temel oluşturabilir.
Kahramanlık Yeniden Tanımlanıyor
Yeni Superman’in ilham vermesi için tanrısal olması gerekmiyor. Gunn, halkın üstünde değil, halkın içinde dolaşan bir Superman portresi çiziyor. Kusurlu, kararsız ama hala doğru olanı yapmaya çalışan bir figür. Bu yaklaşım, seyircinin kahramanla daha güçlü bağ kurmasına imkan tanıyor.
Sonuç olarak, bu Superman uçabiliyor, ama asıl zor olanın insan kalmak olduğunu yeni yeni anlıyor.