Uzun süredir tartışma konusu olan “çocuklar ve ekran süresi” üzerine yeni ve dikkat çekici bir araştırma, ebeveynlerin bakış açısını değiştirecek türden. Hollanda, Almanya ve İsveçli bilim insanlarının ortaklaşa yürüttüğü çalışma, çocukların video oyunu oynamasının zeka seviyelerinde olumlu etki yarattığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, düzenli olarak video oyunları oynayan çocukların IQ’su ortalama 2.5 puan artıyor.
Araştırmanın sonuçları, son yıllarda oyunların çocuklar üzerindeki etkisine dair yapılan en kapsamlı ve çarpıcı bulgular arasında yer alıyor. ABD’de yaşayan 9.855 çocuk üzerinde yapılan inceleme, çocukların günlük ekran alışkanlıklarını detaylı şekilde analiz etti.
Günde Sadece 1 Saat Oyun, Fark Yaratıyor
Araştırmada yer alan çocukların günde ortalama 2.5 saat televizyon ya da çevrimiçi video izlediği, yaklaşık 1 saatini video oyunlarına, yarım saatini ise sosyal medyada geçirdiği belirtildi. Bu veriler, günümüz dijital çağında çocukların ekranla ne kadar iç içe yaşadığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Araştırmanın en dikkat çekici aşaması ise iki yıl sonra uygulanan bilişsel testlerdi. 5.000’den fazla çocuk üzerinde yapılan ikinci değerlendirmede, video oyunu oynayan çocukların IQ puanlarında ortalama 2.5 puanlık artış gözlemlendi.
Hangi Beceriler Gelişiyor?
Araştırmayı yürüten bilim insanları, çocukların zekasını yalnızca tek bir parametre üzerinden değil; okuduğunu anlama, görsel-mekansal algı, hafıza, esnek düşünme ve öz denetim gibi çok sayıda bilişsel beceri alanını içeren testlerle değerlendirdi.
Bu kapsamlı testler sonucunda, video oyunu oynayan çocukların özellikle problem çözme yetenekleri, stratejik düşünme kapasiteleri ve hızlı karar alma becerilerinde gelişim gösterdiği tespit edildi. Bu bulgular, dijital oyunların yalnızca bir eğlence aracı değil, aynı zamanda kognitif gelişimi destekleyen araçlar olabileceğini ortaya koyuyor.
Televizyon ve Sosyal Medya Nötr Kaldı
Aynı araştırma kapsamında çocukların televizyon izleme ve sosyal medya kullanımının ise bilişsel gelişim üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olmadığı sonucuna varıldı. Ne olumlu ne de olumsuz bir etki gözlemlenmeyen bu iki etkinlik, ekran süresine dair genellemelerin yeniden düşünülmesi gerektiğini gösteriyor.
Araştırmanın önde gelen isimlerinden sinirbilimci Prof. Dr. Torkel Klingberg, sonuçları şöyle değerlendirdi:
“Elde ettiğimiz veriler, ekran süresinin çocukların bilişsel gelişimine zarar vermediğini ve özellikle video oyunlarının zekâ gelişimini desteklediğini açıkça ortaya koyuyor.”
Klingberg ayrıca, bu gelişimin sadece akademik performansı değil, çocukların günlük yaşamda karşılaştığı problemleri çözme biçimlerini de iyileştirdiğini vurguluyor.
Oyun Türlerine Ayrım Yapılmadı
Araştırmada çocukların oynadığı oyun türleri özel olarak kategorize edilmedi. Yani mobil, bilgisayar ve konsol oyunları arasında ayrım yapılmadan genel bir değerlendirme sunuldu. Ancak uzmanlar, farklı oyun türlerinin farklı bilişsel alanlara hitap edebileceğini, bu nedenle daha spesifik araştırmaların da önemli olduğunu belirtiyor.
Araştırma sonuçları, bilim dünyasının saygın yayınlarından Scientific Reports dergisinde yayımlandı. Bu durum, çalışmanın bilimsel geçerliliği ve ciddiyetini bir kez daha teyit ediyor.
Ebeveynlere Yeni Bir Perspektif
Sonuçlar, çocuklarına “ekran süresi kısıtlaması” getiren ebeveynler için ezber bozan nitelikte. Elbette denge, içerik kontrolü ve oyun süresinin sınırlandırılması gibi temel prensipler korunmalı. Ancak dijital oyunların, doğru koşullarda çocukların zeka gelişimini destekleyen birer araç olabileceği artık bilimsel bir gerçeklik olarak karşımızda.