Japonya’nın Kyoto bölgesindeki Uji kasabası, yüzyıllardır süregelen matcha üretimi ile tanınıyor. Ancak günümüzde bu geleneksel Japon çayı, yalnızca çay seremonilerinde değil, kahvelerden tatlılara, kozmetikten beslenme takviyelerine kadar hemen her alanda küresel bir trend haline geldi. Özellikle sosyal medya platformlarında hızla yayılan içerikler, bu yeşil mucizeye olan ilgiyi katlayarak artırdı.
Uji’deki geleneksel çay atölyelerinde artık boş yer bulmak imkânsız. Bölgeye akın eden turistler, matcha deneyimi yaşamak için sıraya giriyor. Yerel işletmeler, bu yoğun ilgiyi fırsata çevirerek matchalı ramen, takoyaki, çikolata ve dondurma gibi ürünlerle menülerini zenginleştirmiş durumda.
Çaydan Fazlası: Estetik ve Ruhani Bir Deneyim
Uji’deki Chazuna Çay Kültürü Parkı’nın direktörü Naoto Sakayori, bu ilgiyi şöyle özetliyor: “Artık insanlar Japonya’ya gelip Kyoto’yu geziyorlarsa, matcha deneyimi yaşamak zorunda olduklarını düşünüyorlar. Bu bir içecek değil, bir kültür.”
Matcha tutkunlarından Stephen Blackburn, sekiz yıl önce kahveyi bırakarak matchaya geçtiğini ve artık yalnızca bu içeceği tükettiğini söylüyor: “Kahve gibi sinirlendirmiyor, aksine daha odaklı hissettiriyor.”
Talep Rekor Kırıyor, Arz Yetersiz Kalıyor
Ancak bu matcha patlaması, Japonya’daki üreticileri ciddi bir baskı altına almış durumda. Geçtiğimiz sonbaharda, Kyoto’daki çay şirketleri, artan talep nedeniyle satışlara sınırlama getirmek zorunda kaldı. Avrupa, ABD ve Avustralya başta olmak üzere dünya genelinde talep rekor seviyelere ulaştı. 2023’te 2,8 milyar dolar olan küresel matcha pazarı, 2028’e kadar 5 milyar dolara ulaşabilir.
Japon Tarım Bakanlığı verilerine göre, 2023 yılında Japonya’da 4.176 ton matcha üretildi. Bu miktar, 2010’daki üretimin neredeyse üç katı. Japon hükümeti, bu potansiyeli değerlendirmek için sencha gibi geleneksel çay türleri yerine, matcha yapımında kullanılan tencha üretimini teşvik etmek üzere sübvansiyon planları hazırlıyor.
Japonya’da Tüketim Azalıyor, Dünya Matchaya Doyamıyor
İronik şekilde, Japonya’da yeşil çay ve matcha tüketimi düşerken, yurt dışındaki talep her geçen gün artıyor. Uzmanlar bu durumu, geleneksel çayın Japon gençler arasında popülaritesini yitirmesine bağlıyor. Ancak TikTok ve Instagram gibi platformlarda matcha içeriklerinin milyonlarca kişi tarafından izlenmesi, antioksidan deposu bu çayın dünya çapında popülerliğini sürdürmesini sağlıyor.
Ito En şirketine bağlı Leaf Brand Group yöneticisi Fumi Ueki, Japonya dışındaki tüketimin 2024 yılında rekor kırdığını belirtiyor. Bu yılki hasatla birlikte stokların bir miktar yenilenmesi beklense de uzmanlar bu rahatlamanın geçici olacağı görüşünde.
Matcha Sadece Bir Moda mı?
Her ne kadar bazı turistler, özellikle Batı’dan gelenler matchanın tadına alışmakta zorlansa da, tatlılarla veya yeni tariflerle sunulan matcha, yeni lezzetleri keşfetmek isteyenler için cazibesini koruyor. Uji’de balayında olan Henrik ve Tessa Hantel, ilk denemelerde beğenmedikleri matchayı tatlıyla birlikte tattıklarında memnun kaldıklarını belirtiyor: “Bu sefer gerçekten keyif aldık. Almanya’ya döndüğümüzde alır mıyız bilmiyoruz ama Japonya’daki matcha deneyimimiz mutlu bir sona ulaştı.”
Küresel Birikim, Yerel Dengeyi Bozuyor
Matcha, Japonya’nın yüzyıllardır süregelen kültürel bir mirası. Ancak bu miras, şimdi küresel piyasanın baskısıyla sınanıyor. Üreticiler kaliteyi korumaya çalışırken, devlet politikaları arzı artırmaya yönelik adımlar atıyor. Tüm bu gelişmeler, matchanın geleceği için stratejik bir denge arayışını gündeme getiriyor: Küresel taleple yarışabilecek kadar üret, ama özünden kopma.