Sanat dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri tartışmasız Art Basel Paris. Etkinlik bu yıl yeni mekanı olan Grand Palais‘de gerçekleşti. Bu ikonik yapı, lüks markaların desteklediği etkinlikler ve sergilerle dolu dolu bir sanat fuarına ev sahipliği yaptı. Louis Vuitton, Miu Miu ve Chanel gibi dünyanın en tanınmış markaları, Art Basel Paris’te sanatseverlerle buluştu.
Sanatseverlerin Büyük Beklentisi
Fuarın başlamasına saatler kala, Paris’te sanatseverler sabırsızlıkla Grand Palais‘in önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Fuara olan ilgi, Grand Palais‘in yenilenmiş yüzüyle birleşince sanat dünyasında büyük bir yankı uyandırdı. VIP geçiş kartına sahip bir koleksiyoncunun söyledikleri ise dikkat çekiciydi. Kapıların açılmasını beklerken, “Biz buraya satın almak için geldik.” dedi. Bu da fuarın ticari yönüne dikkatleri çekti.
Kapıların açılmasıyla birlikte, Grand Palais‘ın cam ve çelik mimarisi içinde hareketlilik başladı. Sanatın ve lüksün buluştuğu bu özel atmosferde ünlü isimler göze çarptı. Natalie Portman, Raf Simons, Chloë Sevigny ve Ürdün Kraliçesi Rania, fuarın dikkat çeken konukları arasındaydı. Aynı zamanda sanatçılar Kaws, Marc Quinn ve Miles Greenberg de etkinlikte yer aldı.
İlk Gün Satışlarıyla Gündeme Damga Vurdu
Fuarın ilk gününde öne çıkan satışlardan biri, White Cube galerisinin sanatçısı Julie Mehretu’nun “Insile” adlı eseriydi. 9,5 milyon dolara satıldı. Bunun yanı sıra, Hauser & Wirth galerisi, sanatçı Mark Bradford’un “Not Quite in a Hurry” isimli eserini 3,5 milyon dolara satarak büyük başarı elde etti. Bu satışlarla birlikte fuar, ticari açıdan da beklentileri karşılayarak ilk günden büyük bir başarı yakaladı.
Kiang Malingue galerisinin kurucu ortağı Lorraine Kiang, dört kadın sanatçının eserlerinin sergilendiği standının yoğun ilgi gördüğünü belirtti. Bu ilgi, özellikle satışlara da olumlu yansıdı. Fuarda sanatseverler ve koleksiyoncuların dikkatini çeken bu stand, ziyaretçi akınına uğradı.
Asya Koleksiyoncularının Dönüşü
Aynı zamanda sanat dünyasında Asya’nın önemi her geçen gün artıyor. Moda yöneticisi David Kang, Paris’teki bu etkinliğin özellikle Çin, Güney Kore ve Japonya’dan gelen koleksiyoncular için önemli bir merkez haline geldiğini belirtti. Lee Ufan ve Lee Bae gibi tanınmış Asyalı sanatçılar, fuarın dikkat çeken unsurları arasında yer aldı.
Ayrıca Kang, “Paris, büyük sanat alımlarının yapıldığı ve konuşmaların sonuçlandığı yer. Burada Asyalı koleksiyoncuların bulunması çok önemli.” diyerek etkinliğin uluslararası boyutuna dikkat çekti.
Louis Vuitton ve Frank Gehry’nin Sanat İş Birliği
Fuarda dikkat çeken bir diğer unsur ise Louis Vuitton’un sanat ve mimarlık dünyasının önde gelen isimlerinden Frank Gehry ile yaptığı iş birliği oldu. Grand Palais’nin Onur Balkonunda yer alan 15 metrelik balık heykeli, Vuitton’un fuara katkısını simgeliyordu. Gehry’nin balık motifleri, sanatçının eserlerinde sürekli tekrarlanan bir unsur olarak öne çıkıyor.
Bu iş birliği, Fondation Louis Vuitton’un 10. yılını kutlamayı amaçlıyordu. Aynı zamanda Gehry’nin projelerinden bir seçkiyi de içeriyordu. Frank Gehry, “Paris’te böylesine tarihi bir yapıda eserlerimi sergilemek büyük bir onur.” diyerek fuarın kendisi için ne denli önemli olduğunu ifade etti.
Art Basel Shop İlk Defa Paris’te
Bu yıl fuarda yer alan bir diğer ilgi çekici bölüm ise Art Basel Shop’un ilk Paris edisyonuydu. Sarah Andelman küratörlüğünde hazırlanan bu mağaza, AB by Art Basel markalı ürünler ve özel sanat koleksiyonları ile sanatseverlerin ilgisini çekti. Andelman, “Her müze mağazasında bulamayacağınız ürünleri seçmeye çalışıyorum,” diyerek mağazanın farklılığını vurguladı.
Parley for the Oceans ve Sürdürülebilir Sanat
Sanat fuarı boyunca, Parley for the Oceans iş birliğiyle sınırlı sayıda tasarlanan eşarpları sergiledi. Marcel Dzama, Nathalie du Pasquier ve Claudia Comte gibi sanatçılar, kendi tasarımlarını sanatseverlerle buluşturdu. Ayrıca Parley, Alman sanatçı Rosemarie Trockel ile yapay zeka ve geleneksel sanatı bir araya getiren özel bir sergi gerçekleştirdi.
Miu Miu’nun Tales & Tellers Projesi
Miu Miu, bu yıl fuarın kamu programının resmi ortağı oldu. Marka, dikkat çekici bir projeye imza attı. Goshka Macugave Elvira Dyangani Ose yönetimindeki Tales & Tellers sergisi, sanat ile performansı buluşturdu. İzleyiciler sergide unutulmaz anlar yaşadılar. Miu Miu, markanın “Women’s Tales” adlı kısa film serisini sundu. Performanslarla birleştirerek izleyicilere farklı bir deneyim yaşattı.
Chanel’den Genç Çinli Sanatçılara Destek
Şehrin diğer ucunda Chanel ve Pompidou, çağdaş Çinli sanatçılara ev sahipliği yaptı. Chanel, müzeye 21 yeni eser kazandırılmasına destek verdi. Bu eserler, Pompidou’nun Çinli sanatçılardan oluşan koleksiyonunu genişletti. Yana Peel, bu çalışmanın kadın sanatçıların temsiliyetini artırmaya yönelik olduğunu belirtti.
Art Basel Paris, sanatın lüks moda ile buluştuğu anlara imza attı. Uluslararası sanat dünyasının en prestijli isimlerini bir araya getiren olağanüstü bir etkinlik. Hem sanatseverlerin hem de koleksiyoncuların yoğun ilgisiyle karşılanan fuar, sanat dünyasında unutulmaz bir iz bıraktı.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Las Vegas Sphere’in Büyüleyici Dünyası Şimdi Abu Dabi’de!