İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden ilk açıklamasını yaptı. CHP İstanbul İl yönetimine Gürsel Tekin’in kayyım olarak atanmasına tepki gösteren İmamoğlu, demokrasiye ve parti iradesine yönelik girişimlere sert sözlerle karşı çıktı.
Mahkeme Kararı ve Gürsel Tekin’in Atanması
8 Ekim 2023’te gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Kongresi için açılan davada, mahkeme kongreyi iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetim görevden alınırken, 196 delegenin de tedbiren uzaklaştırılmasına karar verildi. İstanbul İl Başkanlığı’na 2024 yılında CHP’den ayrıldığını açıklayan Gürsel Tekin getirildi.
Tekin, görevi kabul ederek “CHP’de ev sahibi olduğunu” belirtirken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tekin’in ihraç edildiğini duyurdu. Bu gelişmeler üzerine İmamoğlu’nun tepkisi gecikmedi.
İmamoğlu’nun Yazılı Açıklaması
“Aziz milletim, Cumhuriyet’i kuran iradeyi, Türkiye’nin birinci partisini ve milletin egemenliğini hiçbir kuvvet esir alamayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve demokrasimizin sigortasıdır. Bir avuç muhteris, milletin kendi kaderini tayin etme ve demokratik yollarla iktidarı değiştirme hakkını gasp etmeye çalışıyor.
Devletimize ve milletimize yaşatılan bütün kötülüklerin önünde sarsılmaz bir iradeyle duran Cumhuriyet Halk Partisi’ni yok etmek istiyorlar. Geceleri uykularını kaçıran mücadelemizden ve milletin iktidarından çok ama çok korkuyorlar.
Demokrasiye karşı yaptıkları bu müdahaleyi finanse edebilmek için milletin sofrasındaki ekmeği küçültüyor, ülke ekonomisini yok olma noktasına getiriyorlar. Kendilerini ev sahibi, milleti kiracı zannediyorlar. Sandığa ve millet iradesine savaş açarak iktidarda kalacaklarını düşünüyorlar.
Tertemiz olan İstanbul İl Kongremizi ve Kurultayımızı lekelemeye çalışarak, partimizi kayyımla tehdit ederek ve delegelerimizin iradesini hiçe sayarak sonuç alabileceklerini sanıyorlar. Buradan güçlü bir şekilde ifade ediyorum; CHP kongreleri ve İl Başkanımız Özgür Çelik onurumuzdur.
Bilsinler ki “ben CHP’liyim” diyen hiçbir siyasetçi, bu irade gaspına ve onursuzluğa alet olmaz. Cennet vatanımızı siyasi mühendislikle, davalarla, tutuklamalarla, masa başı planlarıyla ve kayyımlarla ele geçirmeye çalışanların yargı eliyle demokrasiye yapmaya kalkıştıkları müdahale, 19 Mart’ta Saraçhane’yi inleten milletimizin gür sesi ile durdurulmuştur. Bitirmeye çalıştıkları bu umut seferberliğini, ne bizleri esir alarak ne de CHP’yi tehdit ederek durdurabilirler. Türkiye Cumhuriyeti’ni darbeler değil, demokrasi yönetecektir.
Millete savaş açmayı tercih edenler, devletin kurumlarını milli irade gaspı için kullananlar ve kayyımlardan medet umanlar sizin iradenize yenilecek ve kaybedeceklerdir.
Mesele CHP değil, Türkiye’dir.
Demokrasiye karşı yapılan bu saldırıyı durduracak kudret sizin gönlünüzde, aklınızda, ruhunuzda, Türkiye’ye ve demokrasiye olan inancınızda mevcuttur.
Yorulmayacağız ve asla pes etmeyeceğiz. Hep birlikte geleceğimize ve demokrasimize sahip çıkacağız.
Azim, kararlılık ve cesaretle milletin iktidarı, Türkiye’yi umuda ve huzura kavuşturacak. Zulümleri, asla milletin zaferinden büyük olamayacak.
Onlar gidecek, millet gelecek! Ve onları korkudan tir tir titreten o cümle kulaklarından hiç çıkmayacak: Her Şey Çok Güzel Olacak!”
CHP’de Siyasi Dengeler
İmamoğlu’nun bu açıklaması, CHP içinde yaşanan gelişmelerin seyrini doğrudan etkileyecek nitelikte değerlendiriliyor. Gürsel Tekin’in kayyım olarak atanması ve ardından Özgür Özel’in ihraç kararı, partideki gerilimi tırmandırırken, İmamoğlu’nun çıkışı CHP tabanında büyük yankı uyandırdı.