Gazze şeridi son günlerde bir kez daha büyük bir insani krizin eşiğinde. Filistin hükümeti tarafından yapılan açıklamaya göre, yalnızca son 5 günde bölgeye ulaşması gereken insani yardım tırlarının yalnızca yüzde 15’i Gazze’ye girebildi. Bu da yaklaşık 3 bin tırın giriş yapması gerekirken yalnızca 534 tırın ulaştığı anlamına geliyor.
İsrail’in Politikaları Eleştiriliyor
Gazze’deki hükümet, yardım tırlarının girişine yönelik engellemelerin, bölgede yaşayan siviller üzerinde ağır etkiler bıraktığını vurguluyor. Açıklamalarda, İsrail’in açlığı bir silah olarak kullandığı ve Filistin halkının direncini kırmayı amaçladığına dikkat çekiliyor. Ayrıca uygulanan bu politikaların yalnızca açlık değil, aynı zamanda güvenlik kaosunu da körüklediği ifade ediliyor.

Özellikle yardımların geç ulaşması ya da tamamen engellenmesi nedeniyle bölgede yağma ve hırsızlık riski her geçen gün artıyor. Bu durum, zaten zor koşullar altında yaşayan sivilleri daha da savunmasız hale getiriyor.
35 Günde Engellenen 21 Bin Tır
Filistinli yetkililer tarafından yapılan açıklamada, son 35 gün içinde Gazze’ye sadece 3 bin 188 yardım tırının giriş yaptığı bildirildi. Oysa aynı süreçte bölgeye ulaşması gereken tır sayısı 21 bini buluyordu. Bu rakamlar, insani yardımın yalnızca yüzde 15’inin Gazze halkına ulaşabildiğini gözler önüne seriyor.
Bu tablo, uluslararası hukukun ve insan haklarının ciddi şekilde ihlal edildiğine işaret ediyor. Uzmanlara göre, bölgede temel ihtiyaçların karşılanamaması, sağlık hizmetlerinin aksaması ve gıda sıkıntısının derinleşmesi kısa süre içinde daha büyük felaketlere yol açabilir.
Siviller İçin Durum Giderek Ağırlaşıyor
Gazze’deki çocuklar, kadınlar ve yaşlılar en çok etkilenen kesimlerin başında geliyor. Temiz suya erişim giderek azalırken, gıda malzemeleri neredeyse lüks bir hal aldı. Hastaneler ise yakıt ve tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle hizmet vermekte zorlanıyor.
Bölge sakinleri, uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk alması gerektiğini düşünüyor. Çünkü yalnızca sınırlı sayıda yardım tırının girmesi, 2 milyonu aşkın insanın temel yaşam haklarının elinden alınması anlamına geliyor.
Uluslararası Topluma Çağrı
Filistin hükümeti, uluslararası kuruluşlara ve dünya liderlerine çağrıda bulunarak İsrail’in uyguladığı engellemelerin sona erdirilmesini istedi. Yardımların kesintisiz bir şekilde Gazze’ye ulaşmasının hem insani değerler hem de uluslararası hukuk açısından bir zorunluluk olduğu vurgulandı.

Birleşmiş Milletler ve diğer yardım kuruluşları da duruma dikkat çekiyor. Ancak alınan önlemlerin yetersiz kaldığı, bu nedenle acil ve etkili adımların atılması gerektiği belirtiliyor.
Açlık Silahına Karşı Direniş
İsrail’in uyguladığı bu politikaların yalnızca askeri değil, aynı zamanda psikolojik bir baskı unsuru olduğu yorumları yapılıyor. Açlık üzerinden yürütülen baskı, halkın iradesini kırmayı amaçlıyor. Buna rağmen Gazze halkı, tüm zorluklara karşın direnmeye devam ediyor.
Uzmanlar, Gazze’ye yönelik insani yardım engelinin, modern çağda eşi benzeri az görülen bir kriz olduğunun altını çiziyor. Bu nedenle uluslararası toplumun sessiz kalması, bölgedeki trajedinin daha da büyümesine yol açabilir.