Jimmy Carter, 100 yaşında hayatını kaybetti ve New York Times (NYT), 39. başkanının siyasi mirasını derledi. Carter, 1980’deki seçim yenilgisinin ardından “sevilmeyen bir başkan” olarak görülse de, yıllar içinde saygı duyulan bir miras bıraktı.
Carter’ın Başkanlık Dönemi: Başarısızlık mı, Etkili Bir Miras mı?
1981’de başkanlık görevini devrettiğinde, Carter modern Amerikan tarihinin en sevilmeyen başkanlarından biri olarak kabul ediliyordu. Görev süresi boyunca kayda değer bir başarı gösteremediği düşünülüyordu. Ancak Carter‘ın ölümünden sonra geçen 40 yılda, tarihçiler başkanlık dönemini daha olumlu değerlendirmeye başladılar. Özellikle başkanlık sonrası yaptığı çalışmalar ve insanlık için geliştirdiği projeler, Carter‘ın mirasını güçlendirdi.
Cumhuriyetçiler hâlâ onu başarısızlık sembolü olarak görse de, Carter’ın başkanlık mirası zamanla daha farklı bir açıyla değerlendirilmeye başlandı. Siena College tarafından yapılan anketlere göre, 1982’de 33. sırada yer alan Carter, 2022 itibariyle 24. sıraya yükseldi. Bu, Carter’ın zamanla daha takdir edilen bir başkan olarak tarihsel sıralamada yer bulduğunu gösteriyor.
Carter’ın Başkanlık Başarıları
Carter, başkanlığı sırasında önemli diplomatik adımlar atmıştı. Camp David Antlaşması ile İsrail ve Mısır arasında barışı sağlamayı başardı. Çin ile resmi diplomatik ilişkiler kurarak, Vietnam Savaşı’ndan kaçanlara af çıkardı. Ayrıca, Panama Kanalı‘nın kontrolünü Panama‘ya devretmek için antlaşmalar imzaladı. Enerji politikalarına öncülük etti, fosil yakıtların kullanımını sınırlamaya çalıştı ve iklim değişikliği gibi sorunlara dikkat çekti.
Başkanlığındaki en büyük başarılardan biri ise Watergate sonrası reformlar ve Federal Rezerv Başkanı Paul Volcker’ı atamasıydı. Ancak Carter’ın başkanlık dönemi ekonomik dalgalanmalar, benzin kuyrukları ve İran rehine krizi gibi olumsuzluklarla hafızalara kazındı.
Değişen Algılar: Kitaplar, Filmler ve Kamuoyu Anketleri
Son yıllarda yayımlanan kitaplar ve filmler, Carter’ın başkanlık dönemini daha karmaşık bir şekilde ele alıyor. Kai Bird’ün “The Outlier” adlı kitabı, Jonathan Alter‘ın “His Very Best” adlı eseri ve Carter’ın eski iç politika danışmanı Stuart Eizenstat’ın “President Carter” kitabı, Carter‘ın başkanlık mirasına dair daha derinlemesine bir değerlendirme sunuyor.
Bunun yanı sıra, 2020 yapımı Carterland filmi ve Jimmy Carter: Rock & Roll President belgeseli, yeni nesil için Carter’ı daha farklı bir ışık altında gösteriyor.
Kamuoyundaki değişim de dikkat çekiyor. Gallup anketi, Amerikalıların yüzde 57‘sinin Carter’ı başkanlık açısından onayladığını, yüzde 36‘sının ise onaylamadığını gösterdi. Bu oran, Bill Clinton ve George W. Bush gibi başkanlarla yakın seviyelerde yer alıyor.
Carter’ın Başkanlık Sonrası Etkisi
Carter’ın başkanlık sonrası dönemdeki çalışmaları, özellikle insan hakları, çatışma çözümü, seçim gözlemi ve hastalıklarla mücadele gibi alanlarda takdirle karşılandı. Habitat for Humanity için yaptığı ev inşaatları ve çalışmaları, onun sıradan bir vatandaş olarak yaşarken bile insanlığa hizmet etmeye devam ettiğini gösterdi.
Lawrence Wright, Carter’ın başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra Georgia Plains‘deki mütevazı evinde yaşamasının, kamuoyunda çok daha olumlu bir etki bıraktığını belirtiyor. Carter‘ın halkla ilişkisi, onun başkanlık mirasını yeniden şekillendirdi.