Çinli bilim insanları, dünyada ilk kez insan bebeklerini taşıyıp doğurabilecek bir robot anne prototipi geliştirdiklerini duyurdu. Bu çarpıcı gelişme, yapay rahim teknolojisinin geldiği noktayı gözler önüne sererken, hem etik hem bilimsel açıdan küresel bir tartışmanın da fitilini ateşledi.
Guangzhou merkezli Kaiwa Technology şirketinin kurucusu Dr. Zhang Qifeng, teknolojinin artık “olgun bir aşamaya” ulaştığını ve gerçek hamilelik sürecinin robot üzerinde gerçekleştirilebileceğini açıkladı.
Yapay Rahim Artık Robotun Karnında
Yeni geliştirilen sistemde, embriyo doğrudan robotun karın bölgesine yerleştirilen yapay rahme aktarılacak. Burada, tüp aracılığıyla sağlanan besinlerle beslenecek olan embriyo, yapay amniyotik sıvı içerisinde gelişimini tamamlayacak. Tam dokuz aylık süreç sonunda ise canlı bir bebek dünyaya gelecek.
Zhang, bu teknolojinin yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm getirebileceğini savunuyor. Özellikle Çin’de artan kısırlık oranlarına dikkat çeken bilim insanı, bu yöntemin anne olamayan çiftlere alternatif bir umut sunabileceğini ifade etti.
Satışa Sunulması Planlanıyor
Robot anne prototipi, 2026 itibarıyla yaklaşık 100 bin yuan (yaklaşık 10 bin sterlin) fiyat etiketiyle piyasaya sürülebilir. Ancak döllenmenin nasıl gerçekleşeceği, embriyonun yapay rahme nasıl yerleştirileceği gibi temel tıbbi detaylar henüz kamuoyuyla paylaşılmadı.
Bu noktada bilim dünyası kadar hukukçular ve etik uzmanları da sürece dahil olmuş durumda. Çünkü bu teknoloji, sadece bir doğum yöntemi değil, aynı zamanda annelik kavramını yeniden tanımlayabilecek bir kırılma noktası olarak görülüyor.
Bilimsel Geçmişi Var, Ama Bu Seviye Bir İlk
Dr. Zhang, bu teknolojinin fikir olarak tamamen yeni olmadığını belirtiyor. 2017 yılında Philadelphia Çocuk Hastanesi araştırmacıları, prematüre kuzuları “biyotorba” içinde haftalarca yaşatmayı başarmıştı. Ancak bu sistemler, sadece gelişimini tamamlamak üzere olan canlılar için kullanılıyordu.
Şimdi ise amaç, sürecin döllenmeden doğuma kadar tüm aşamalarının yapay ortamda gerçekleştirilmesi. Bu da doğal biyolojik hamilelik döngüsünün tamamen dışına çıkılması anlamına geliyor.
Etik Tepkiler ve Toplumsal Tartışmalar Başladı
Teknolojinin duyurulmasının ardından eleştiriler de gecikmedi. Bazı uzmanlar, bu sistemin “annelikle kurulan doğal bağı kopardığını” ve hamileliği patolojik bir süreç gibi gösterdiğini ileri sürüyor.
2022’de Philadelphia’dan bilim insanları, benzer teknolojilerin doğurganlığı bir “tehlike” gibi yansıtabileceğine dair uyarılarda bulunmuştu. Bazı görüşlere göre, bu gelişme insanı daha çok biyolojik bir ürün haline getiriyor ve bebek doğumu gibi kutsal bir süreci mekanize ediyor.
Kadın Özgürlüğü Açısından Yeni Bir Fırsat Mı?
Tüm bu tartışmaların ortasında, bazı uzmanlar teknolojiyi olumlu bir devrim olarak görüyor. Yapay rahim sayesinde kadınlar bedensel yüklerden kurtulabilir, hamilelik riskleri ortadan kalkabilir ve toplumsal roller yeniden tanımlanabilir.
Bu açıdan bakıldığında teknoloji, yalnızca doğum şekillerini değil, anneliği, kadınlığı ve aile kavramını da yeniden şekillendirebilir. Ancak henüz hiçbir ülke bu tür doğumları yasal olarak onaylamış değil.
Guangdong eyalet yetkilileri, şu anda etik komitelerle birlikte çalışarak, teknolojinin hukuki altyapısını hazırlamaya çalışıyor.