AKP eski milletvekili Şamil Tayyar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Ekol TV’de Armağan Çağlayan’ın sorularını yanıtlayan Tayyar, iddiaların araştırılması gerektiğini belirtirken, tutuklama kararlarını doğru bulmadığını vurguladı.
“Tutuklama İstisnai Bir Tedbirdir”
Programda konuşan Şamil Tayyar, İBB’ye yönelik soruşturmalar için, “Çok ciddi iddialar var. Bu iddiaların araştırılması, soruşturulması gerekir” diyerek sürecin önemine dikkat çekti.
Ancak Tayyar, tutuklama kararlarının süreci ağırlaştırdığı görüşünde olduğunu belirtti:
“Başından beri ben tutuklamayı doğru bulan biri değilim. Tutuklama istisnai bir tedbirdir. Bunun için bir tutuklama olmadan da süreç devam ettirilebilirdi.”
Tayyar, soruşturma yürütülmesinin hukuki bir zorunluluk olduğunu kabul etmekle birlikte, özellikle seçilmiş belediye yönetimlerine yönelik adımlarda orantılılık ilkesine dikkat edilmesi gerektiğini savundu.
“Kayyuma Karşıyım”
Şamil Tayyar ayrıca, İBB’ye kayyum atanması gibi bir müdahaleye de karşı olduğunu açıkça ifade etti.
Bu konuda net bir duruş sergileyen Tayyar, “CHP’ye kayyum atanmamışsa, bu bizim gibi duyarlı insanlar sayesindedir” dedi.
Tayyar’ın bu çıkışı, siyasi arenada kayyum tartışmalarının yeniden alevlenmesine neden oldu.
Özellikle son dönemde, bazı AKP içi figürlerin de tutuklama ve kayyum atamaları konusunda eleştirel bir tutum geliştirdiği gözlemleniyor.
Ümit Özdağ’ın Tutukluluğuna Eleştiri
Programda Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklu bulunmasına da değinen Şamil Tayyar, bu konuda da açık bir eleştiri getirdi:
“Ümit Özdağ’ı cezaevinde tutmanın bir anlamı yok. Siyasetin gündemini siyaset kurumunun kendisi belirlemeli, yargı belirlememeli.“
Tayyar, bu tür adımların siyaseti doğrudan yargı eliyle şekillendirdiğini ve bunun uzun vadede AKP’nin omuzlarına ağır bir yük bindirdiğini savundu.
Siyasette Yargı Tartışması Derinleşiyor
Şamil Tayyar’ın açıklamaları, Türkiye’de siyasetin ve yargının sınırları arasındaki tartışmaları bir kez daha gündeme taşıdı.
Özellikle seçim süreci yaklaşırken, yargının siyasi alandaki etkisi ve tutuklama kararlarının zamanlaması, kamuoyunda geniş bir tartışma yaratmış durumda.
Tayyar’ın hem İBB soruşturmaları hem de Ümit Özdağ hakkında yaptığı eleştiriler, AKP içinde farklı seslerin yükseldiğini ve tutuklama gibi sert adımların parti tabanında da sorgulandığını gösteriyor.