Türkiye’de ekonomik daralma ve artan yoksulluk, beslenme alışkanlıklarını belirgin biçimde değiştirdi. Ucuz bir karbonhidrat kaynağı olan makarna, dar gelirli ailelerin en çok tercih ettiği gıdalar arasında öne çıkıyor. 2013 yılında kişi başı makarna tüketimi 4,4 kilogram iken, 2023 yılına gelindiğinde bu rakam 7,3 kilograma yükseldi.
Uzmanlara göre bu artış, yalnızca bir beslenme tercihi değil, aynı zamanda gelir dağılımındaki adaletsizliğin mutfaktaki yansıması. Makarna, artık yalnızca öğrencilerin veya pratik yemek sevenlerin değil, her gelir grubundan insanın temel besinlerinden biri haline geldi.
Pandemi Döneminde Zirve Yaptı
Pandemi sürecinde artan işsizlik, gıda fiyatlarındaki yükseliş ve satın alma gücündeki düşüş, makarna tüketimini rekor seviyelere taşıdı. 2020 yılı itibarıyla kişi başı makarna tüketimi 7,5 kilograma ulaştı. Bu oran, Türkiye tarihinde kaydedilen en yüksek seviyelerden biri olarak kayda geçti.
Ardından 2023 yılında tüketim 7,1 kilograma gerilese de, 2024 itibarıyla yeniden yükselişe geçti. Nefes’te yer alan verilere göre, yüksek kira fiyatları nedeniyle hane halkı bütçesinde gıdaya ayrılan pay giderek azalırken, makarna tüketimi artmaya devam ediyor.
Dünya Sıralamasında Türkiye 13. Sırada
Uluslararası verilere göre, 2023 yılında makarna tüketiminde dünya lideri İtalya oldu. İtalyanlar yılda kişi başı 23,3 kilogram makarna tüketiyor. İkinci sırada Tunus (17 kilogram), üçüncü sırada Venezuela (13,6 kilogram) yer aldı. Türkiye ise 7,3 kilogram ortalamayla 13. sırada bulunuyor.
Bu tablo, Türkiye’nin artık “makarna ülkesi” olma yolunda hızla ilerlediğini gösteriyor. Çünkü aynı dönemde et tüketimi, OECD ve FAO verilerine göre oldukça düşük seviyelerde kaldı.
Et Tüketiminde Geri Sıralardayız
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından hazırlanan “Tarım Görünümü 2024–2033” raporuna göre, Türkiye’de kişi başı kırmızı et tüketimi yalnızca 16,6 kilogram seviyesinde.
Oysa bu oran OECD ülkelerinde 34,8, Avrupa’da 34,5, dünya ortalamasında 18,1 kilogram. Yani Türkiye, hem gelişmiş ülkelerin hem de dünya ortalamasının oldukça gerisinde. Uzmanlar, bu farkın en büyük nedeninin yüksek et fiyatları ve alım gücü düşüşü olduğunu belirtiyor.
Mutfaklarda Ucuz Karbonhidrat Dönemi
İpsos tarafından yapılan son araştırmaya göre, pandemi öncesinde hane başına yıllık makarna alımı 16 kilogram civarındaydı. Ancak ekonomik zorlukların etkisiyle bu rakam 18 kilograma kadar çıktı. Artık her market alışverişinde ortalama iki paket makarna alınırken, tüketicilerin büyük bölümü makarnayı ana öğün haline getirmiş durumda.
Türkiye’de tüketicilerin yüzde 83’ü burgu, yüzde 79’u çubuk, yüzde 67’si fiyonk makarna tercih ediyor. Bu çeşitlilik, artan tüketimle birlikte yerli makarna üreticilerinin de ürün yelpazesini genişletmesine yol açtı.
İtalyan Aşçılardan Doğru Pişirme Tavsiyeleri
Makarna tüketimi artarken, İtalyan aşçılar da bu ilginin doğru pişirme teknikleriyle desteklenmesi gerektiğini vurguluyor. Uzmanlara göre, ideal bir makarna için dikkat edilmesi gereken temel adımlar şöyle:
- Her 100 gram makarna için 1 litre su kullanılmalı.
- Suya tuz, kaynadıktan sonra eklenmeli.
- Makarna, “al dente” kıvamında yani hafif diri bırakılmalı.
- Haşlama suyu dökülmemeli; sos kıvamı için bir kısmı kullanılmalı.
- Makarnaya sonradan yağ eklemek yerine, sosla birlikte karıştırmak lezzeti artırır.
Bu öneriler, hem besin değerinin korunmasını hem de gereksiz karbonhidrat kaybının önlenmesini sağlıyor.
Sosyal Göstergeler Açısından Anlamı
Artan makarna tüketimi, aslında sadece bir yemek tercihi değil; aynı zamanda ekonomik eşitsizliğin ve gıda enflasyonunun göstergesi. Halk, daha az maliyetli ve uzun ömürlü ürünlere yöneliyor. Uzmanlara göre, gıda zincirindeki bu değişim, toplumsal refahın gerilediğinin açık bir işareti.
Türkiye’nin son 10 yılda yaşadığı gelir erozyonu, artık market raflarında da hissediliyor. Ucuz gıdaya yönelim, yalnızca bir geçim stratejisi değil, giderek zorunluluk haline gelen bir yaşam biçimi.
