Japonya, zengin mitolojik geçmişi ve korku efsaneleriyle tanınır. Bu makalede, Japon kültüründe yer alan en korkunç ve ilginç efsaneleri derledik.
İşte Japonya’nın karanlık ve gizemli dünyasına dair bazı etkileyici hikayeler:
KUCHISAKE-ONNA
Bu korkutucu efsaneye göre, ağzı kulaklarına kadar kesilmiş bir kadın, insanları sokaklarda dolaşarak korkutur. Genellikle bir maskeyle yüzünü kapalı tutar ve insanlara “Güzel miyim?” diye sorar.
TEKE-TEKE
Bir kaza sonucu vücudu ikiye bölünmüş bir kadın ruhu, kollarını kullanarak hızla hareket eder ve karşısına çıkanları korkutmak için avlanır.
HANAKO-SAN
Japonya’daki ilkokul tuvaletlerinde, sondan üçüncü kabinden uzak durmanız tavsiye edilir. Kapıyı üç kez vurup “Hanako-san orada mı?” diye sorduğunuzda, kırmızı etek giymiş bir kız öğrencinin ruhunu çağırmış olursunuz. Eğer size “Evet, buradayım” şeklinde yanıt verirse ve kapıyı açarsanız, ruh sizi klozete çekip boğabilir.
İNEK BAŞI
Çoğu şehir efsanesi, sizi derinden korkutmayı amaçlayan ürkütücü hikayelerden oluşur, ancak bu Japon efsanesi o kadar korkunç ki anlatılmaması gerektiği söylenir! Rivayete göre, 1600’lerde ortaya çıkan “İnek Başlı” adlı bir Japon kısa hikayesi bulunmaktadır. Bu hikayeyi okuyan veya dinleyen kişiler, nöbet geçirme benzeri belirtiler göstermeye başlar ve akıl sağlığını yitirir. O zamandan beri, “İnek Başlı” hikayesinin tüm kopyaları yok edilmiştir ve bu nedenle detayları kaybolmuştur.
GASHADOKURO
Japonları gece sokakta gezmekten alıkoyan bir diğer şehir efsanesi, dev bir iskelet olan Gashadokuro‘nun hikayesidir. Bu dev iskelet, 90 metre yüksekliğindedir ve geceleyin evinize kadar sizi takip edebilir. Kulaklarınızda rahatsız edici bir çınlama duyar ve ne olduğunu anlamadan yakalanırsınız. Gashadokuro, ardından kafanızı patlatıp kanınızı emer.
NURE-ONNA
Yılan Kadın (Nure-Onna) efsanesi, okyanusta boğulmakta olan bir kadınla başlar. Onu kurtarmak için suya atılan cesur ama naif kişiler, suya girdiklerinde felç geçirirler. Kadın, ardından gerçek yılan formunu ortaya çıkarır ve bu kişiyi tamamen yutar.
AKA MANTO
Kırmızı Pelerinli (Aka Manto), Japonya’da başka bir tuvalet efsanesidir. Klozette otururken, size kırmızı mı yoksa mavi mi kağıt istediğiniz sorusunu soran gizemli bir ses duyarsınız. Kırmızı kağıdı seçerseniz, kanınız vücudunuzu kaplayacak şekilde korkunç bir şekilde yaralanırsınız. Mavi kağıdı tercih ederseniz, boğazlanarak öldürülürsünüz. Eğer farklı bir renk seçerseniz, hayalet kızgınlıkla sizi öteki dünyaya çeker, ancak hiç kağıt seçmezseniz, hayatınızı kurtarabilirsiniz!
TOMİNO’NUN CEHENNEMİ
Yomota Inuhiko’nun kaleme aldığı “Tomino’nun Cehennemi” adlı şiir, sesli okunmaması gereken bir eserdir. Bu şiiri tamamen sesli okuyan kişi, korkunç bir felakete maruz kalabilir ve hatta hayatını kaybedebilir. Pek çok kişi şiiri okuyup hayatta kaldığını iddia etse de, bazıları şiiri yarıda bırakıp kötü hissettiklerini belirtmiştir.
KIRMIZI ODA
Japonya’da “Kırmızı Oda” adlı bir video bulunan bir site var. Videoyu izlerken, sayfada bir pencere açılır ve Japonca olarak “… sever misin?” şeklinde bir mesaj gösterir. Pencereyi her kapattığınızda, mesaj tekrar tekrar açılır ve sonunda “Kırmızı odayı sever misin?” şeklini alır. Bu mesajı gördükten sonra kişi, gizemli bir şekilde öldürülür ve oda kanla kaplanır. Bu korku videosu, gerçek hayatta bir kızın en yakın arkadaşını öldürmesinden sonra bir şehir efsanesine dönüştü. Kızın bilgisayarında en sık ziyaret ettiği sayfa, Kırmızı Oda videosuydu.
KIYOTAKI TÜNELİ
Japonya’da, geçmemeniz gereken bir tünel bulunuyor: Kiyotaki Tüneli. 1927 yılında, 444 metre uzunluğunda inşa edilen bu tünel, Asya’da 4 numaralı lanetli yerlerden biri olarak kabul edilir (Amerika’daki 13 numarası gibi). Tünel inşa edilirken birçok işçi hayatını kaybetmiş ve onların ruhları geceleri tünelde dolaşmaktadır. Efsaneye göre, tüneldeki aynada bir hayalet gördüğünüzde, ölümünüz korkunç bir şekilde gerçekleşecektir.
FUTAKUCHI-ONNA
Efsaneye göre, Futakuchi-Onna adlı iki ağızlı bir kadının yüzünde küçük bir ağız bulunur ve kafasının arkasında büyük bir ikinci ağız vardır. Pek çok kişi, kadının hiç yemek yemediğini söylese de, kafasının arkasındaki ağız sürekli olarak saçını kullanarak çevresindeki yiyecekleri yakalar ve yer. Hikayeye göre, bu kadın, üvey kızını açlıktan ölene kadar bıraktıktan sonra lanetlenmiştir.