İngiltere hükümetinin yeni konut üretimini hızlandırmak için yapay zekâ kullanma planı, beklenmedik bir engelle karşı karşıya: AI destekli NIMBY‘cilik (Not In My Backyard – Benim Arka Bahçemde Olmasın). Objector adlı yeni bir hizmet, evlerinin yakınındaki planlama başvurularından rahatsız olan kişilere “politika destekli itirazları dakikalar içinde” sunuyor. Bu durum, yerel düzeydeki itirazları hızla artırarak hükümetin iddialı konut inşa etme hedeflerini durma noktasına getirme potansiyeli taşıyor.
İtiraz Teknolojisi: AI, Vatandaşların Avukatı Oluyor
Objector gibi yeni hizmetler, sıradan vatandaşların karmaşık planlama hukuku labirentinde profesyonel yardım almadan itiraz etmesini kolaylaştırıyor. Sistem, üretken yapay zekâyı kullanarak planlama başvurularını tarıyor ve itiraz gerekçelerini “yüksek”, “orta” veya “düşük” etki olarak sıralıyor. Ardından, itiraz mektupları, planlama komitelerine sunulacak AI yazılı konuşmalar ve hatta meclis üyelerini etkilemek için AI üretimi videolar otomatik olarak oluşturuluyor.
Kent’te yaşayan Hannah ve Paul George çifti, evlerinin yakınındaki bir binanın camiye dönüştürülmesi planına itiraz ederken yüzlerce saat harcadıklarını fark ettikten sonra bu sistemi tasarladı. 45 sterlinlik bir ücretle sundukları bu araçla, uzman avukat tutmaya gücü yetmeyen herkese “eşit bir ses” vermeyi ve süreci daha adil hale getirmeyi hedefliyorlar. Bununla birlikte, Planningobjection.com gibi benzer hizmetler de 99 sterline AI destekli itiraz mektupları sunarak rekabete girmiş durumda.
Planlama Sisteminin Felç Olma Riski
Önde gelen bir planlama avukatı olan Sebastian Charles, bu tür yapay zekâların NIMBY’ciliği “süper şarj edebileceği” uyarısında bulundu. Charles, yaygın olarak kullanılmaları halinde, planlama yetkililerinin itiraz yağmuruna tutulabileceğini ve sistemin “durma noktasına gelebileceğini” dile getirdi.
Ancak, tehlike sadece hacim artışıyla sınırlı değil. Charles’ın firması Aardvark Planning Law, yapay zekâ tarafından üretilen ve önceki davalara, temyiz kararlarına atıf yapan, ancak insan bir avukat tarafından kontrol edildiğinde gerçekte var olmayan itirazlarla karşılaştıklarını bildirdi. Charles, “Tehlike, kararların yanlış temelde alınmasıdır,” diyerek, halk tarafından yapılan AI üretimi konuşmaların, uydurma emsal hukuku içermesine rağmen, kararları veren seçilmiş üyeleri kolayca inandırabileceğini söyledi.
AI Silahlanma Yarışı ve Güvenilirlik Kaygıları
Objector’ın kurucu ortağı Hannah George, platformun amacının NIMBY’ciliği otomatikleştirmekten ziyade, planlama sistemini adil kılmak olduğunu savunuyor. Platform, yapay zekâ hatalarını (“halüsinasyonlar”) azaltmak için iki farklı AI modeli kullanıyor ve sonuçları çapraz kontrol ediyor. Mevcut sistem küçük başvurular için tasarlanmış olsa da, yeşil kuşak arazilerdeki büyük konut siteleri gibi daha büyük projelere itiraz etme yeteneği geliştirme aşamasındadır.
Hükümet, planlama süreçlerini hızlandırmak için Extract gibi yapay zekâ araçlarını devreye sokarken, şimdi bir AI “silahlanma yarışı” riski beliriyor. Yimby Alliance direktörü John Myers, bu durumun itirazları hızlandıracağını ve insanların daha önce bulamadıkları “belirsiz itiraz gerekçeleri” bulmasına yol açacağını belirtti. Myers, “Bir tarafın süreci hızlandırmak için yapay zekâyı konuşlandırdığı, diğer tarafın ise bunu durdurmak için yapay zekâyı konuşlandırdığı yeni bir dinamik ortaya çıkabilir,” dedi.
Hükümet, bu duruma karşı hazırlıklı olabilir. Büyük dil modellerinin (Objector’ın kullandığı gibi) yaygın olarak benimsenmesi beklentisiyle, kamuoyu görüşlerini analiz eden Consult adlı bir AI aracı geliştirmişti. Ancak, Strategic Land Group genel müdürü Paul Smith, AI itirazlarının kamuoyu danışma mekanizmasının temelini sarstığını savunuyor. Smith, yerel sakinlerin bir projeyi beğenmemeleri durumunda, itiraz gerekçesi bulmak için başvuru belgelerini bir bilgisayara yüklemelerinin, danışma sürecinin amacını ortadan kaldırdığını belirtiyor.
