Orman yangınları artık sadece bölgesel felaketler değil; küresel bir güvenlik meselesi haline geldi. Özellikle son yıllarda iklim değişikliğiyle birlikte artan sıcaklıklar, dünyanın dört bir yanında kontrol altına alınamayan yangınlara neden oluyor. Ancak bu tabloyu değiştirecek yeni bir dönem başlıyor: uydu ve yapay zeka destekli yangın takip sistemleri.
Washington Post’un özel haberine göre, ABD’de başlatılan bir proje, yalnızca birkaç yıl içinde dünyanın tamamını 20 dakikada bir tarayarak aktif yangınları tespit edebilecek. İşte FireSat adındaki bu çığır açan sistemin detayları…
Yangına Müdahalede En Zayıf Halka: Görüntü Erişimi
Yangınla mücadelede en önemli ihtiyaç, anlık ve güvenilir konum bilgisi. Ancak mevcut sistemlerde, bu ihtiyaç büyük ölçüde keşif uçaklarına, seyrek uydulara veya saatler süren yer tespiti çalışmalarına bağlıydı.
Örneğin, geçtiğimiz yıl ABD’nin Bridger-Teton Ulusal Ormanı’nda çıkan Fish Creek Yangını sırasında ekipler, haritalama uçuşu için destek talep etti ancak uçak yetersizliği nedeniyle talep karşılanamadı. Uzmanlar, bu tür sınırlı sistemlerin yerini artık uzaydan sağlanan yüksek çözünürlüklü anlık görüntülerin alması gerektiğini vurguluyor.
FireSat ile Uzaydan Sürekli Yangın Takibi
Bu ihtiyaca doğrudan yanıt veren sistemlerden biri, 2025 yılında yörüngeye yerleştirilen FireSat uydusu oldu. Earth Fire Alliance (EFA) adlı koalisyonun öncülüğünde yürütülen bu girişimin ortakları arasında Muon Space (uydu teknolojileri), Google (yapay zeka analizi), Gordon and Betty Moore Vakfı ve Çevre Savunma Fonu bulunuyor.
FireSat, yalnızca yangın tespiti amacıyla tasarlanmış ilk uydu sistemi. Kızılötesi ışıkla çalışan bu teknoloji, hem aktif yangınları hem de önceki yanık alanları yüksek çözünürlükle analiz ediyor. Hedef, 2030 yılına kadar yörüngede 50 uyduyla tüm dünyayı 20 dakikada bir tarayabilmek.
Yapay Zeka ile Yangının Yönü Tahmin Ediliyor
FireSat yalnızca gözlem yapmakla kalmıyor, aynı zamanda Google’ın desteklediği yapay zeka algoritmalarıyla yangının yayılma yönünü ve hızını tahmin edebiliyor. Bu da sahadaki ekiplerin doğru noktaya, doğru zamanda yönlendirilmesi açısından büyük bir devrim olarak görülüyor.
Kaliforniya Orman ve Yangın Koruma Teşkilatı’ndan Phillip SeLegue, bu teknolojinin etkisini şöyle özetliyor:
“Yangının sınırlarını artık anlık olarak görebileceğiz. Müdahale artık tahminle değil, veriye dayalı olacak.”
Test Başarılı: Başka Uyduların Göremediğini Gördü
Sistemin ilk başarılarından biri, 23 Haziran’da Oregon’un Medford kenti yakınında çıkan küçük çaplı bir yangının tespiti oldu. İlginç olan şu ki: Bu yangını başka hiçbir uydu sistemi göremedi, ancak FireSat kızılötesi taramasıyla alevleri tespit etti.
Bu örnek, sistemin özellikle erken evre yangınlarda ne kadar kritik bir rol oynayabileceğini gösterdi. Erken müdahale, çoğu yangının felakete dönüşmesini engelleyebilir.
Sorun Teknoloji Değil: Uygulama Eksikliği
Tüm bu gelişmelere rağmen, yangın teknolojilerinin yeterince yaygın kullanılmadığına dair endişeler de var. San Bernardino İlçesi İtfaiye Şefi Dan Munsey, durumu net biçimde özetliyor:
“Bizim bir teknoloji krizimiz yok. Biz, teknoloji kullanım krizindeyiz.”
Yani sistemler var, çözümler geliştirildi ama bu çözümlerin sahaya entegrasyonu hâlâ istenilen düzeyde değil. Bürokratik engeller, veri erişim sınırlamaları ve kurumsal uyumsuzluklar, teknolojinin tam kapasiteyle kullanılmasını engelliyor.
Trump’tan Destek, Senato’dan Yasa Hazırlığı
ABD Başkanı Donald Trump, Haziran ayında yeni teknolojilerin yangınla mücadelede kullanımı için federal teşvik kararnamesi imzalamıştı. Ayrıca, yenilikçi yangın teknolojilerinin hızla benimsenmesini öngören iki partili bir yasa tasarısı da Senato gündeminde yer alıyor.
Küresel Yangın Tehdidine Karşı Küresel Cevap
NASA yerbilimcisi Jessica McCarty, yangınların artık sadece Kaliforniya’nın ya da Avustralya’nın sorunu olmadığını belirterek, şunları söylüyor:
“Bugün artık New Jersey’de, Kuzey Carolina’da, hatta Tennessee’de bile büyük yangınlar çıkıyor. Bu bir ülke değil, dünya sorunu. Ve artık çok hızlı hareket etmemiz gerekiyor.”