Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 142 günlük tutukluluğun ardından ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Özdağ, “İçeride olmamın nedeni Öcalan sürecidir” diyerek dikkat çeken bir savunma yaptı. Hakkında, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama” suçlamasıyla 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası isteniyor.
Tutukluluk Süreci ve Suçlamalar
Ümit Özdağ, 19 Ocak’ta Antalya’da düzenlenen Zafer Partisi İl Başkanları İstişare Toplantısı’nda yaptığı konuşmanın ertesi günü Ankara’da gözaltına alınmıştı. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik kullandığı ifadeler sonrası Özdağ hakkında iki ayrı dava açıldı.
İlk dava, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle açılmış, bu dosyanın ilk duruşması 29 Nisan’da İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi‘nde görülmüştü. Bugün görülen dava ise, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama” suçlamasını içeriyor.
Silivri’de Yoğun Güvenlik ve Destek
Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu kampüsünde gerçekleşen duruşmaya, Ümit Özdağ alkışlar eşliğinde getirildi. Cezaevi çevresinde güvenlik önlemleri artırılırken, çok sayıda Zafer Partisi, CHP ve İYİ Parti milletvekili ile sivil yurttaşlar da duruşmayı takip etti. Özdağ’ın cezaevinde geçirdiği süre boyunca zayıfladığı gözlendi.
Duruşma kimlik tespitiyle başladı. Mahkeme salonunda yaptığı savunmasında Özdağ, dosyadaki suçlamalara ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özellikle, “Benim içeride olmamın nedeni ne Cumhurbaşkanına hakaret ne de Kayseri olaylarıdır. Benim içeride olmamın nedeni Öcalan sürecidir” sözleri kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
“Siyasi Hesaplaşmanın Parçasıyım” İddiası
Özdağ, yaptığı savunmada ifade özgürlüğü vurgusu yaparak siyasi söylemlerinin suç unsuru taşımadığını dile getirdi. Kendisine yöneltilen suçlamaların siyasi nitelikli olduğunu ve hedefinde Zafer Partisi’nin yükselen muhalefet çizgisinin olduğunu savundu.
“Cezaevinde bulunmamın arkasında siyasi hesaplar var. Bugün burada yargılanan aslında bir görüş, bir duruş ve bir millet mücadelesidir” ifadelerini kullanan Özdağ, milliyetçi tabanı konsolide eden söylemleriyle dikkat çekti.
Davada Siyasi Figürlerin Desteği Dikkat Çekti
Duruşmayı izleyenler arasında sadece Zafer Partisi üyeleri değil, farklı siyasi partilerden isimler de yer aldı. CHP, İYİ Parti, DEVA ve bazı bağımsız milletvekilleri, duruşmaya katılarak Özdağ’a destek mesajı verdi. Salon önünde toplanan kalabalık ise sık sık “Halkın sesi susturulamaz”, “Özdağ’a özgürlük” sloganları attı.
Bu katılım, davanın sadece hukuki değil aynı zamanda siyasi boyutları da olduğuna işaret etti. Özellikle Özdağ’ın duruşma çıkışı verdiği “Bu bir dava değil, bir mesajdır” beyanı, dosyanın toplumsal kutuplaşma ve siyaset-hukuk ilişkileri ekseninde değerlendirileceğine işaret ediyor.
Süreç Nasıl İlerleyecek?
Mahkeme heyeti, Özdağ’ın savunmasının ardından duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Avukatlar, Özdağ’ın tahliyesini talep ederken, savcılık tutukluluğun devamını istedi. Kararın önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.
Öte yandan Zafer Partisi’nden yapılan açıklamada, Özdağ’a destek eylemlerinin Türkiye genelinde süreceği bildirildi. Parti yetkilileri, “Yalnız bırakmayacağız” mesajıyla kamuoyunu duruşma süreçlerine davet etti.
Sosyal Medyada Geniş Yankı
Ümit Özdağ’ın duruşması sosyal medyada da geniş yer buldu. “#ÜmitÖzdağaÖzgürlük” etiketi kısa sürede gündeme girerken, destek mesajları muhalefet partilerinin hesaplarından da paylaşıldı. Özellikle genç kitleler arasında, ifade özgürlüğü ve siyasi baskı tartışmaları tekrar alevlendi.