Türk Telekom, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamayla, yeni bir varlık kiralama şirketi kuracağını duyurdu. Tamamı kendisine ait olacak bu şirket, anonim şirket statüsünde kurulacak ve 250 bin TL sermaye ile yola çıkacak. Telekom devi bu adımıyla, finansal enstrümanlarını çeşitlendirmeyi ve kira sertifikası ihracında daha etkin bir rol üstlenmeyi hedefliyor.
Şirketin Sahibi ve Sermaye Yapısı Belli Oldu
KAP’a yapılan resmi açıklamada, yeni kurulacak şirketin 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 31. maddesi ile Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 2013 yılında yayımladığı Kira Sertifikaları Tebliği kapsamında faaliyet göstereceği belirtildi. Şirketin sermayesinin en az 250 bin TL olacağı vurgulanırken, Türk Telekom’un şirketteki payı yüzde 100 olacak. Yani yeni şirket, tamamen Türk Telekom kontrolünde olacak.
Bu gelişme, şirketin finansal pozisyonunu güçlendirme stratejisinin önemli bir ayağı olarak değerlendiriliyor. Sermaye piyasalarında kira sertifikası ihracı yoluyla alternatif finansman yaratmak isteyen şirketler, bu tür yapılanmalarla daha esnek ve rekabetçi pozisyonlar elde edebiliyor.
KAP Açıklamasında Neler Yer Aldı?
Türk Telekom’un yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Şirketimiz Yönetim Kurulu, 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 31’inci maddesi çerçevesinde ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafından 07.06.2013 tarihli 28670 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kira Sertifikaları Tebliği çerçevesinde faaliyet göstermek üzere, şirketimiz Türk Telekomünikasyon AŞ’nin yüzde 100’üne sahip olduğu, ödenmiş sermayesi 250 bin TL’den az olmamak kaydıyla anonim şirket statüsünde bir varlık kiralama şirketi kurulmasına karar vermiştir.”
Bu açıklama, yalnızca bir şirket kurulumu bildirisi değil; aynı zamanda Türk Telekom’un finansal mimarisinde yeni bir dönemin başlangıcı anlamına geliyor.
Kira Sertifikası Nedir? Neden Önemli?
Kira sertifikaları, faizsiz finansman modelinin bir parçası olarak kullanılan sermaye piyasası araçlarıdır. Kurumsal firmalar bu enstrümanlar sayesinde yatırımcılardan kaynak toplayabilir, karşılığında belirli dönemlerde kira geliri benzeri getiri sunabilirler. Bu yöntem, hem şirketlerin borçlanma yükünü hafifletir hem de yatırımcıya alternatif kazanç fırsatları yaratır.
Türk Telekom’un yeni kuracağı bu şirket, kira sertifikalarının ihraç edilmesi ve yönetilmesi noktasında işlevsel bir rol üstlenecek. Böylece şirket, klasik banka kredilerine alternatif olacak sermaye piyasası kaynaklarına daha rahat erişebilecek.
Finansal Stratejide Yeni Dönem Başlıyor
Bu adım, sadece bir kurumsal yapı değişikliği değil, aynı zamanda Türk Telekom’un yatırımcılarla olan ilişkisini yeniden tanımlama çabası olarak da yorumlanabilir. Sermaye piyasalarıyla daha doğrudan ilişki kurmak isteyen büyük şirketler, bu tür yapılandırmaları tercih ederek şeffaflık, denetlenebilirlik ve finansal esneklik kazanıyor.
Ayrıca bu girişim, Türk Telekom’un dijitalleşme ve altyapı yatırımları için ihtiyaç duyduğu uzun vadeli finansmanın yapılandırılmasında da önemli rol oynayabilir.
Sektörde Yeni Bir Trend Mi Başlıyor?
Son dönemde Türkiye’de birçok büyük şirketin benzer adımlar atarak varlık kiralama şirketleri kurması, bu yöntemin yaygınlaşmakta olduğunu gösteriyor. Telekom sektörü gibi yüksek altyapı maliyetleri ve sürekli yatırım gerektiren alanlarda faaliyet gösteren firmalar, bu tarz finansal modellerle sürdürülebilir büyüme sağlamayı hedefliyor.
Bu gelişmeler, SPK’nın ve Borsa İstanbul’un da teşvik ettiği katılım finansman araçlarına yönelik ilgiyi artırıyor. Türk Telekom’un bu hamlesi, muhtemelen diğer büyük ölçekli firmalara da örnek olacak.