ABD Başkanı Donald Trump, eski Rusya Devlet Başkanı ve şu anki Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev’in açıklamalarına sert yanıt verdi. Trump, Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, iki nükleer denizaltının Rusya’ya yakın bölgelere konuşlandırılması talimatını verdiğini açıkladı. Bu açıklama, ABD-Rusya ilişkilerindeki nükleer tansiyonu bir kez daha küresel gündemin zirvesine taşıdı.
Trump: “Sözler Önemlidir, Sonuçları da Öyle”
Trump, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Medvedev’in son derece kışkırtıcı açıklamaları üzerine, iki nükleer denizaltının uygun bölgelere konuşlandırılmasını emrettim. Nükleerle ilgili konularda sarf edilen sözler ciddi sonuçlar doğurabilir. Umarım bu onlardan biri olmaz.”
Bu sözleriyle Trump, yalnızca diplomatik bir uyarı yapmakla kalmadı, aynı zamanda askeri caydırıcılığını da sahaya yansıtma kararı aldığını açıkça ifade etti.
Medvedev Ne Demişti? ABD’ye Sert Çıkış
Kriz, Medvedev’in 28 Temmuz’da sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı açıklamayla başladı. Medvedev, Trump’a doğrudan hitap ederek şu ifadeleri kullandı:
“Trump iki şeyi unutmamalı: 1. Rusya, İsrail ya da İran değil. 2. Her yeni ültimatom, savaşa doğru atılmış bir adımdır. Bu, Rusya-Ukrayna savaşı değil; senin ülkenle Rusya arasındaki bir hesaplaşma.”
Bu sözler, Washington’da büyük yankı uyandırırken, Trump’ın cevabı yalnızca diplomatik değil, askeri düzeyde de karşılık vermesiyle dikkat çekti.
Denizaltılar Nerede Konuşlanacak?
Trump’ın açıkladığı “uygun bölgeler” ifadesi henüz detaylandırılmadı. Ancak Pentagon kaynaklarına göre, söz konusu iki nükleer denizaltı, muhtemelen Norveç açıkları, Baltık Denizi çevresi veya Kuzey Kutbu sularında görev yapacak. Bu bölgeler, Rusya’ya yakın olmaları nedeniyle hem caydırıcılık hem de gözetleme açısından kritik önemde.
Nükleer denizaltılar, balistik füze taşıma kapasiteleri, sualtı görünmezlik teknolojileri ve uzun süreli görev imkânlarıyla modern askeri gücün en stratejik unsurları arasında yer alıyor.
Nükleer Gerilimde Yeni Perde
Bu gelişme, soğuk savaş sonrası en tehlikeli nükleer restleşmelerden biri olarak değerlendiriliyor. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı ve Ortadoğu’daki gelişmeler nedeniyle gerilmiş olan küresel diplomasi, Trump-Medvedev hattında patlak veren bu krizle birlikte yeni bir boyut kazanmış durumda.
ABD kamuoyunda, Trump’ın bu hamlesi “güçlü liderlik” olarak yorumlanırken, bazı çevreler ise askeri risklerin tırmanabileceği uyarısında bulunuyor. Uluslararası gözlemciler ise nükleer caydırıcılık adına yapılan bu tür açıklamaların, yanlış anlaşılmalara açık ve kriz yaratmaya meyilli olduğunu savunuyor.
NATO ve Avrupa’dan Tepki Gelecek mi?
Trump’ın nükleer denizaltı hamlesi sonrası gözler şimdi NATO ve Avrupa Birliği’nin vereceği tepkide. Özellikle Doğu Avrupa ülkeleri, bu gelişmeden doğrudan etkilenebilecek konumda. NATO’nun doğu kanadı ülkeleri bu durumu hem güvenlik riski hem de “kontrolsüz tırmanma” tehdidi olarak görüyor.
Avrupa basınında çıkan ilk yorumlarda, Trump’ın çıkışı “gereksiz bir güç gösterisi” olarak nitelendirildi. Ancak ABD iç kamuoyunda bu çıkış, “Rusya’ya net mesaj” şeklinde değerlendiriliyor.
Trump: “Medvedev, Hâlâ Başkan Olduğunu Sanıyor”
Trump, paylaşımında Medvedev’i doğrudan hedef alarak, “Başarısız eski başkan, hâlâ kendini bir şey sanıyor. Ama sözlerine dikkat etmeli. Nükleer söylemler oyun değildir” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Trump’ın sadece stratejik değil, kişisel bir mesaj da verdiğini gösteriyor.