ABD Başkanı Donald Trump, kömür madenciliğini teşvik eden yeni bir kararnameyi imzalayarak, dünya genelinde hem ekonomik hem de diplomatik dengeleri altüst eden politikalarına bir yenisini ekledi. Ancak uzmanlar, bu yaklaşımların ABD’nin küresel gücünü ve itibarını tehlikeye attığı konusunda uyarıyor.
Beyaz Saray’da Eski Dünyanın Hayali
8 Nisan’da Beyaz Saray’da düzenlenen törende, Donald Trump kömür madencilerini etrafına toplayarak, ABD’de kömür sektörünü yeniden canlandıracağını açıkladı. Reuters verilerine göre, son 10 yılda kömür madencilerinin sayısı 70 binden 40 bine geriledi.
Trump’ın konuşmasında, madencilerin başka hiçbir işle tatmin olmayacakları ve kömür çıkarmayı “sevdikleri iş” olarak gördükleri vurgulandı. Ancak bu açıklamalar, temiz enerji sektöründeki büyüme gerçeğini göz ardı ediyor.
Temiz Enerjiye Karşı Geri Adım
ABD’de 2023 yılında yalnızca rüzgar enerjisi sektörü yaklaşık 130 bin kişiye, güneş enerjisi sektörü ise 280 bin kişiye istihdam sağladı. Buna rağmen Donald Trump, yeşil enerji projelerine yapılan destekleri azaltmaya çalışıyor ve fosil yakıtlara dayalı istihdamı “gerçek iş” olarak tanımlıyor.
Uzmanlar, bu politikaların hem ekonomik büyüme potansiyelini hem de küresel rekabet gücünü zayıflatabileceğini belirtiyor.
Dış Politika Krizi: Dostlara ve Düşmanlara Aynı Anda Saldırmak
Trump yönetimi, ticaret savaşlarında Kanada, Meksika, Japonya, Güney Kore ve Avrupa Birliği gibi müttefiklere olduğu kadar Çin gibi rakiplere de saldırarak küresel dengeyi bozuyor. Bu yaklaşım, ABD’yi giderek yalnızlaşan ve müttefikleri tarafından güvenilmeyen bir ülkeye dönüştürüyor.
Financial Times‘ın haberine göre, Avrupa Birliği artık ABD’de casusluk riskine karşı tek kullanımlık telefonlar ve laptoplar kullanmaya başladı. Bu da Amerika’daki hukukun üstünlüğüne olan güvenin ciddi şekilde sarsıldığını gösteriyor.
Ekonomik Yansımalar: Dolar Zayıflıyor, Tahvil Faizleri Yükseliyor
The Wall Street Journal geçtiğimiz günlerde, Trump’ın ani kararlarının yatırımcıları dolardan ve ABD Hazine tahvillerinden uzaklaştırabileceğini yazdı. Sonuç olarak, tahvil faizlerinin yükselmesi ve doların zayıflaması ABD ekonomisi üzerinde baskı oluşturuyor.
Bu gelişmeler, Amerika’nın küresel finans sistemindeki güvenilirliğini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunun bir işareti.
Eğitim ve Göçmen Politikaları Darbe Yiyor
ABD, uzun yıllardır dünyanın dört bir yanından gelen en parlak öğrencileri ve girişimcileri çekerek inovasyon ve büyümede lider olmayı başarmıştı. Ancak Trump’ın politikaları sonucunda, birçok aile çocuklarını Kanada ve Avrupa gibi alternatif ülkelere yönlendirmeye başladı.
Bu göç dalgası, Amerika’nın gelecekteki bilimsel ve teknolojik rekabet gücünü ciddi şekilde tehdit edebilir.
Çin: Uzun Vadeli Planlar ve Güçlü Yatırımlar
Çin, Made in China 2025 stratejisiyle temiz enerji, robotik, yapay zeka ve yeni malzemeler gibi geleceğin sektörlerine büyük yatırımlar yapıyor. Nature Endeksi‘ne göre Çin, birçok bilimsel alanda dünya lideri konumuna ulaştı.
Pekin’in uzun vadeli planları, Donald Trump‘ın anlık ve çelişkili politikalarının aksine, tutarlı bir strateji izliyor.
Amerika’nın Riskleri Büyüyor
Trump’ın hukuk sistemine zarar vermesi, doların değerini düşürmesi ve müttefikleri küstürmesi, ABD’nin küresel liderlik pozisyonunu her geçen gün zayıflatıyor. Uzmanlara göre, bu gidişat değişmediği sürece Amerika yalnızlaşmaya ve ekonomik gücünü kaybetmeye devam edecek.
Poker Masasında Kimin Eli Daha Güçlü?
Trump yönetiminin izlediği çelişkili politikalar nedeniyle, ABD küresel arenada daha yalnız, daha zayıf ve daha az güvenilir bir ülke haline geliyor. Uzmanlar, Amerika’nın geleceği için hiç bu kadar endişe duymadıklarını ifade ediyor.