ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden göreve gelmesinin ardından başlattığı gümrük tarifeleri, küresel ölçekte yeni bir ticaret savaşı dönemini tetikledi. Ancak bu ekonomik baskının seyahat ve turizm sektörü üzerindeki etkisi düşündüğünden daha sınırlı olabilir. Bloomberg’e konuşan sektör temsilcileri, tüm bu ekonomik türbülanslara rağmen 2025’in, küresel turizm için rekorlarla dolu bir yıl olabileceğini belirtiyor.
Turizm Sektöründen Gümrük Vergilerine Karşı Direnç
Trump yönetimi tarafından uygulamaya konulan geniş kapsamlı gümrük vergileri, başta Çin olmak üzere pek çok ülkeyle olan ticari ilişkileri yeniden şekillendirmeye başladı. Ancak bu hamlenin, doğrudan mal ticaretini etkilerken hizmet sektörü üzerindeki etkisinin daha sınırlı kalacağı öngörülüyor. Bu bağlamda uluslararası turizm, küresel daralma sinyallerine rağmen büyümeye devam ediyor.
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) tarafından yayımlanan 2025 Ekonomik Etki Araştırması’na göre, küresel seyahat ve turizm sektörünün bu yılki toplam ekonomik katkısının 11,7 trilyon dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. Bu rakam, dünya gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) yaklaşık %10,3’üne denk geliyor.
Seyahat Harcamalarında Tüm Zamanların Rekoru
WTTC raporunda dikkat çeken bir başka unsur da, uluslararası seyahat harcamalarının 2025 yılı itibarıyla 2,1 trilyon dolar seviyesine çıkacağı yönündeki öngörü. Bu rakam, bir önceki rekor olan 2019’daki 1,9 trilyon dolarlık harcamayı geride bırakıyor. Sektör, pandemi sonrası yaşadığı toparlanmayı sürdürerek 2035’e kadar 2,9 trilyon dolarlık bir yıllık harcama hacmine ulaşmayı hedefliyor.
“Turizm, Ekonomik Fırtınalara Dayanıklı”
Bloomberg’e konuşan WTTC CEO’su Julia Simpson, raporun gümrük vergilerinin ilan edilmesinden önce hazırlandığını belirtse de, mevcut göstergelerin turizmde güçlü bir büyümeye işaret ettiğini vurguladı. Simpson, “Uluslararası seyahat, kısa vadeli ekonomik baskılara rağmen gücünü koruyor. Gümrük vergilerinin etkisi henüz rakamlara yansımış değil,” diyerek sektörün esnek yapısına dikkat çekti.
Simpson, geçmişte yaşanan büyük krizlerin ardından turizm sektörünün hızlı bir şekilde toparlandığını hatırlattı: “Pandemi, bölgesel savaşlar ve doğal afetler gibi büyük olaylardan sonra en hızlı toparlanan sektörün turizm olduğunu gördük. Bu nedenle Trump’ın vergi politikalarının turizmi sarsıcı şekilde etkilemesini beklemiyoruz.”
ABD, 2025’te de Lider Konumda
WTTC verilerine göre ABD, 2025 yılında da dünya çapında en büyük turizm pazarı olmayı sürdürecek. Ancak, özellikle gelişmekte olan ülkelerin iç turizmdeki atılımları da dikkat çekiyor. Çin, Hindistan, Brezilya ve Türkiye gibi ülkeler, kendi vatandaşlarının yurtiçindeki seyahat harcamalarını artırmaya yönelik politikalar geliştiriyor.
Bununla birlikte, gümrük vergilerinin doğrudan uçak bileti fiyatlarına, otel konaklamalarına ya da vize işlemlerine etkisinin sınırlı olması, sektörün esnekliğini korumasında etkili oluyor. Uzmanlara göre, mal ticaretinden farklı olarak turizm hizmetleri, daha çok bireysel tercihlere ve yaşam tarzlarına bağlı olduğundan, hükümet politikalarının etkisi görece daha düşük.
2025 ve Sonrası İçin Stratejik Yatırımlar Gündemde
Turizm endüstrisi, yalnızca ekonomik katkısıyla değil, aynı zamanda istihdam yaratma, kültürel alışverişi teşvik etme ve küresel mobiliteyi artırma potansiyeliyle de dikkat çekiyor. 2025 ve sonrasında yapılacak altyapı yatırımlarının, özellikle havalimanları, hızlı tren hatları ve dijital vize sistemleri gibi alanlarda sektörün büyümesini destekleyeceği tahmin ediliyor.
Sektör temsilcileri, jeopolitik risklerin ve ticaret savaşlarının gündemde olduğu bir dönemde, turizmin ekonomik büyümeyi dengeleyici bir unsur olarak öne çıktığını vurguluyor. Özellikle orta sınıfın genişlediği pazarlarda, uluslararası seyahate olan talebin sürdürülebilir biçimde artması bekleniyor.