Macaristan doğumlu milyarder George Soros, son kırk yıldır küresel çapta demokrasi, özgürlük ve liberal değerleri destekleyen en güçlü isimlerden biri olarak biliniyor. Soros’un kurduğu Açık Toplum Vakıfları (Open Society Foundations), 12’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor ve dünya genelinde sivil toplum projelerine milyarlarca dolar aktarıyor.
Vakıf verilerine göre Soros, bugüne kadar 24 milyar dolardan fazla bağış yaptı. Yalnızca 2024’te harcanan miktar 1,2 milyar dolar olurken, bunun 242 milyon doları ABD’deki projelere ayrıldı.
Ancak bu büyük etki ağı, özellikle sağ çevrelerin uzun süredir hedefinde. Şimdi ise Donald Trump yönetimi, Soros’un vakfını doğrudan inceleme altına alıyor.
Trump’ın Soros’a Yönelik Saldırısı
The New York Times’ın haberine göre ABD Adalet Bakanlığı, Açık Toplum Vakıfları hakkında federal soruşturma başlatmak için düğmeye bastı. Gerekçe, vakfın “siyasi şiddeti körüklediği” iddiası.
Trump, Kasım seçimlerinden bu yana Demokrat Parti’nin altyapısını hedef alan bir strateji izliyor. Daha önce ActBlue gibi çevrimiçi bağış platformlarını hedef alan Trump, şimdi de Demokratların en büyük finansörlerinden Soros’a yöneldi.
Soros’un Hedef Olmasının Nedenleri
George Soros, yalnızca bağımsız bir hayırsever değil; aynı zamanda ABD’deki en büyük Demokrat bağışçılarından biri. Özellikle ceza adaleti reformları ve ilerici savcıların desteklenmesi, sağcı çevrelerin en çok tepki gösterdiği konular arasında.
Trump, Manhattan Bölge Savcısı Alvin Bragg’in 2023’teki yargılaması sırasında, Bragg’in “Soros tarafından seçilip finanse edildiğini” iddia etmişti. Bu söylem, Soros’un adını bir kez daha siyaset sahnesinin merkezine taşıdı.
Antisemitizm Tartışmaları
Soros’un hedef alınmasında, uzun süredir antisemitik tropoların da rol oynadığı savunuluyor. Yahudi kimliği ve milyarder oluşu, onu sağcı komplo teorilerinin baş aktörü haline getirdi.
Soros geçmişte; milli marş sırasında diz çökme eylemlerini finanse etmek, George Floyd protestolarını desteklemek ve hatta Orta Amerika’dan ABD’ye gelen göçmen kervanlarını organize etmekle suçlanmıştı. Ancak bu iddiaların hiçbirine dair kanıt sunulmadı.
Açık Toplum’da Güç Değişimi
95 yaşındaki George Soros, son dönemde vakfın kontrolünü oğlu Alex Soros’a devretti. Alex Soros, Berkeley’de tarih doktorası yapmış, sosyal medyada Demokrat politikacılarla yakın fotoğraflar paylaşan ve Hillary Clinton’un eski yardımcısı Huma Abedin ile evlenerek dikkatleri üzerine çeken bir isim.
Vakfın mevcut başkanı Binaifer Nowrojee, uzun yıllardır insan hakları alanında çalışan bir avukat. Daha önce Ruanda soykırımı sırasında cinsel şiddeti araştırmış ve 20 yılı aşkın süredir OSF bünyesinde görev yapıyor.
Demokratlarla Derin Bağlar
Açık Toplum Vakıfları’nın önceki liderleri de Demokrat Parti ile yakın bağlara sahipti. Eski başkan Patrick Gaspard, Barack Obama döneminde Beyaz Saray’da üst düzey görev almıştı. Mark Malloch Brown ise Birleşmiş Milletler’de genel sekreter yardımcılığı yapmış bir isim.
Bu geçmiş, Trump ve Cumhuriyetçiler için vakfı daha da hedef alınabilir hale getiriyor.
Siyasi Hesaplaşmanın Yeni Cephesi
Trump’ın Soros’a yönelmesi, yalnızca kişisel bir saldırı değil, aynı zamanda ABD’deki liberal altyapıyı hedef alan stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Özellikle sağcı aktivist Charlie Kirk’in öldürülmesinin ardından Trump’ın misilleme politikaları, Soros’u merkezine alan yeni bir döneme işaret ediyor.