Tasmanya‘da her yıl düzenlenen Dark Mofo Festivali, politik olanı oyunbaz bir şekilde sunmasıyla biliniyor. Ancak bu yılki bazı eserler, özellikle ırkçılığa dayalı şiddeti konu alanlar, festivalin eğlenceli atmosferi içinde adeta bir “travma temalı lunapark” izlenimi yarattı.
Neon yazılar, çığlıklar ve toplumsal travmalar
Festivalin Dark Park adlı aile dostu bölümünde, ziyaretçileri karşılayan ilk eser oldukça çarpıcıydı. Nicholas Galanin imzalı “Neon Anthem”, beyaz ışıkla yazılmış dev bir mesaj taşıyordu:
“YENİ BİR MİLLİ MARŞ BESTELEDİM. ÇÖMEL VE ÇIĞLIK AT, NEFESİN KESİLENE KADAR.”
Bu eserde izleyicilerden diz çöküp bağırmaları isteniyor. Galanin’e göre bu, Eric Garner, George Floyd ve Tyre Nichols gibi siyah bireylerin polis şiddetiyle hayatlarını kaybetmesine dair bir protesto ve yas ritüeli. Ancak bu derin anlamlı eser, etrafta kahkahaların yankılandığı, barların ve fotoğraf kabinlerinin bulunduğu bir alanda sergileniyordu. Sonuç olarak mesajın etkisi büyük ölçüde sulandırılmış görünüyordu.
Ziyaretçiler anlamakta zorlandı
Galanin’in açıklamasına göre eser, beyaz ayrıcalığı, heteropatriyarka ve kapitalist sistemlere karşı bir başkaldırıydı. Ancak eserin açıklaması sadece bir cümleydi ve bağlam neredeyse hiç sunulmuyordu. Bu da izleyicilerin çoğunu ya rahatsız etti ya da tamamen ilgisiz bıraktı.
Festival süresince birçok ziyaretçi, çığlık atan çocukları veya eserin önünde poz verenleri fotoğraflarken, bu sanatın arkasındaki ciddi mesajdan habersizdi.
Katarsis mi, gösteri mi?
Festivalin diğer alanlarında da benzer bir anlamsal kopukluk gözlendi. Afro-Kübalı sanatçı Carlos Martiel’in kendini asılı şekilde sergilediği videosunun önünde, insanlar telefonlarına dalmıştı. Nathan Maynard’ın Aborjin soykırımını anmak için yerleştirdiği 480 koyun kafasının bulunduğu enstalasyonda ise kahkahalar yükseliyordu.
Brezilyalı sanatçı Paul Setúbal’ın dar bir koridorda gerçekleştirdiği “Because The Knees Bend” performansı, izleyicilerin tepkisini ölçmeye yönelikti. Sanatçının copla duvarlara vurduğu bu performans sırasında, bazı seyirciler duvarları yumrukladı, bazıları ise sessizce izlemeyi tercih etti. Setúbal’a göre bu eser, “seyircinin içinde bastırılmış enerjileri dışa vurmasını” sağlıyordu.
Sanatın bağlamdan koparılması ne zaman faydalı olur?
Bazı eserlerde bağlam eksikliği, izleyiciye keşif alanı sunabilir. Örneğin, Paula Garcia’nın iki aracın 50 km hızla çarpıştığı “Crash Body” performansı, açıklama gerektirmeyecek kadar görseldi. Ancak bazı eserler için bilgiye erişim hayati önem taşıyor. Nathan Maynard’ın çalışmasında izleyiciler, görevlilerden yanlış ya da eksik bilgi alabiliyordu. Bu durum da sanatın ana amacını gölgeliyordu.
Mona’nın modeli çözüm olabilir mi?
Dark Mofo, gizemi ve sürprizi merkezine alan bir festival. Harita, açıklayıcı yazılar ya da dijital rehberler sunulmuyor. İnsanlar genellikle duman kokusunu ya da müzik seslerini takip ederek eserleri keşfediyor. Ancak, sanatın arkasındaki niyetin doğru anlaşılması için gönüllü bilgi erişimi sağlayan çözümler düşünülebilir. Festivalin doğduğu yer olan Mona Müzesi, eserleri “ham” şekilde sunarken ziyaretçilere bilgiye ulaşma şansı veriyor. Belki Dark Mofo da benzer bir sistem geliştirebilir.
Sanatla eğlencenin dengesinde yol ayrımı
Dark Mofo 2025’te sunulan sanat eserleri arasında politik, acı dolu ve kışkırtıcı çalışmalar ile eğlenceli, absürt ve grotesk işler yan yana yer aldı. Bir yanda sanatçı Ida Sophia’nın tuz gölünde geçirdiği vaftiz işkencesi, diğer yanda çıplak bir çikolata goblininin barış işareti yaptığı grotesk heykeller.
Ancak bu çeşitlilik, bazı derin temaları gölgede bırakıyor. Irkçılık, şiddet ve tarihsel travmalar gibi ağır konular, eğlenceli bir atmosferde sunulduğunda etkisini kaybedebiliyor. Festivalin geleceği için önemli soru şu: Ziyaretçilerin şok olması mı yoksa anlaması mı hedefleniyor?
Sonuç: Gizem kolay, anlam zordur
Festivalin temel felsefesi izleyicinin kendi yorumunu yaratmasına izin vermek. Ancak özellikle travmaya dayalı sanat eserlerinde, sanatçının niyeti ile izleyicinin deneyimi arasındaki köprü dikkatle kurulmalı. Aksi takdirde, sanat sadece “şok edici bir anı”ya dönüşebilir.
Dark Mofo 15 Haziran’a kadar devam ediyor. 21 Haziran’da geleneksel kış gündönümü yüzme etkinliği ile son bulacak.