Birleşik Krallık, kamu güvenliğini artırmak amacıyla tartışma yaratacak bir projeye imza atıyor. İngiltere Adalet Bakanlığı öncülüğünde geliştirilen sistem, şiddet içerikli suçları işlenmeden önce öngörmeyi hedefliyor. Kulağa tanıdık geldi değil mi? Çünkü bu girişim, ünlü yönetmen Steven Spielberg’in kült bilim kurgu filmi “Minority Report”u ve başrolünde Tom Cruise’un oynadığı senaryoyu akıllara getiriyor. Ancak bu kez kurgu değil; gerçek.
“Cinayet Tahmini” Sistemi Geliştiriliyor
İngiltere hükümeti tarafından başlatılan ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran sistemin adı ilk olarak “Cinayet Tahmin Projesi (Homicide Prediction Project)” olarak duyuruldu. Ancak gelen tepkilerin ardından proje ismi yumuşatılarak “Risk Değerlendirmesini İyileştirmek İçin Veri Paylaşımı” şeklinde değiştirildi. Buna rağmen sistemin özü aynı kaldı: Kimlerin ileride bir cinayet işleyebileceğini verilerle tahmin etmek.
Algoritmalarla Suç Öncesi Müdahale Mümkün mü?
Adalet Bakanlığı’nın yürüttüğü araştırma kapsamında geliştirilen algoritma, geçmişte suç işlemiş bireylerin verilerini analiz ediyor. Bu veriler arasında isim, doğum tarihi, etnik köken, polisle ilk temas yaşı, aile içi şiddet geçmişi, bağımlılık öyküsü, ruhsal sağlık durumu ve hatta intihar eğilimleri gibi çok sayıda hassas bilgi yer alıyor.
Amaç, bu bilgiler ışığında bireylerin gelecekte cinayet gibi ağır suçlara eğilim gösterip göstermeyeceğini öngörebilmek. Ancak teknik olarak çığır açıcı görünen bu sistemin etik, hukuki ve toplumsal açıdan ciddi riskler taşıdığı eleştirileri de giderek büyüyor.
Statewatch: “Distopik, Korkutucu ve Yanlı”
Projenin detayları, sivil toplum kuruluşu Statewatch tarafından yapılan Bilgi Edinme başvuruları sonucunda ortaya çıktı. Kurumun araştırmacılarından Sofia Lyall, sistemin özellikle etnik azınlıklar ve dezavantajlı gruplar üzerinde orantısız baskı oluşturabileceği uyarısında bulundu. Lyall, sistemin mevcutta var olan kurumsal ırkçılığı yeniden üreteceğini belirterek projeyi
“Distopik, korkutucu ve yanlı“
sözleriyle eleştirdi.
Bakanlık: “Sadece Araştırma Aşamasındayız”
İngiltere Adalet Bakanlığı ise gelen tepkilere karşı yaptığı açıklamada, söz konusu algoritmanın yalnızca araştırma ve veri bilimi çalışmaları kapsamında değerlendirildiğini, henüz uygulama aşamasına geçilmediğini belirtti. Yetkililer, hedefin suçluların davranış modellerini daha iyi anlayarak önleyici politikalar geliştirmek olduğunu savundu.
Ancak elde edilen belgelerde yalnızca suçlulara değil, mağdurların verilerine ve ruhsal sağlık kayıtlarına da erişildiği ortaya çıktı. Bu da, sistemin kişisel verilerin gizliliği ve hukuki sınırlar açısından sorgulanmasına yol açtı.
Minority Report’tan Gerçek Hayata
2002 yapımı Minority Report filminde, “PreCrime” adlı bir polis birimi, gelecekte işlenecek cinayetleri önceden tahmin ederek olaylar daha yaşanmadan müdahale ediyordu. Tom Cruise’un canlandırdığı dedektif karakteri, bu sistemin içinde hem sorgulayan hem de görevini yerine getiren bir figürdü. Bugün İngiltere’de gündeme gelen algoritma, bu distopik filmle olan benzerliği nedeniyle kamuoyunda derin kaygılar ve tartışmalar yaratıyor.
Etik ve Hukuki Sorular Ortada
Bu tür algoritmaların, özellikle önyargı ve ayrımcılığı kurumsallaştırma riski taşıdığı, mahremiyet ihlallerine yol açabileceği ve ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceği konularında uzmanlardan gelen uyarılar artıyor. Ayrıca bir kişinin yalnızca geçmişine ya da etnik kökenine dayanarak “gelecekte suç işleyecek kişi” ilan edilmesi, modern hukuk sistemlerinin temelini oluşturan “masumiyet karinesi” ilkesine açıkça aykırı.