Fransa’nın başkenti Paris’teki Louvre Müzesi, geçtiğimiz hafta tarihin en hızlı sanat soygunlarından birine sahne oldu.
Yalnızca 7 dakika süren operasyon sırasında, dört kişilik bir ekip müzeye gizlice girerek Fransa kraliyet mücevherlerini çaldı.
Aralarında Napolyon’un eşi İmparatoriçe Marie-Louise’e ait zümrüt ve elmas kolye de bulunan sekiz parça mücevherin toplam değeri ölçülemez olarak tanımlandı.
- Britanya Müzesi Skandalı — 2023
- Van Gogh ve “Bahar Bahçesi” — 2020
- Dresden Yeşil Kasa Soygunu — 2019
- Zürih Bührle Müzesi — 2008
- São Paulo Soygunu — 2004
- Munch Müzesi Baskını — 2004
- Rotterdam Kunsthal Hırsızlığı — 2012
- Isabella Stewart Gardner Soygunu — 1990
- Mona Lisa’nın Kayboluşu — 1911
- “Sanat Soygunları Gerçek Birer Film Senaryosu”
Le Monde, olayı “yüzyılın soygunu” manşetiyle duyururken, bu olay dünya tarihindeki diğer büyük müze hırsızlıklarını yeniden gündeme taşıdı.
İşte, Reuters derlemesine göre tarihin en sansasyonel müze soygunları…
Britanya Müzesi Skandalı — 2023
Londra’daki Britanya Müzesi, geçtiğimiz yıl yaklaşık 2.000 eserin uzun sürede kaybolduğunu açıkladı.
Altın mücevherlerden antik taşlara kadar uzanan bu koleksiyonun müze içinde çalışan biri tarafından çalındığı tespit edildi.
Skandal, “tarihin en büyük içeriden işlerinden biri” olarak kayıtlara geçti.
Van Gogh ve “Bahar Bahçesi” — 2020
Pandemi döneminde Hollanda’daki Singer Laren Müzesi, Vincent van Gogh’un “Bahar Bahçesi” adlı eserinin çalınmasıyla sarsıldı.
Müze kapalıyken arka kapıdan giren hırsızlar tabloyu saniyeler içinde alıp kayıplara karıştı.
Eserin değeri yaklaşık 15 milyon euro olarak tahmin ediliyor.
Dresden Yeşil Kasa Soygunu — 2019
Almanya’nın Dresden kentindeki Grünes Gewölbe (Yeşil Kasa) Müzesi, Avrupa tarihinin en cüretkâr soygunlarından birine sahne oldu.
Hırsızlar demir parmaklıkları kesip içeri girerek 4.300 elmas içeren mücevherleri çaldı.
Toplam değer 113 milyon euroyu aşıyordu.
Mücevherlerin bir kısmı yıllar sonra bulundu.
Zürih Bührle Müzesi — 2008
Silahlı hırsızlar, Zürih’teki Bührle Koleksiyonu’ndan Monet, Van Gogh, Cézanne ve Degas’a ait dört tabloyu çaldı.
Eserlerin toplam değeri 164 milyon dolardı.
Kısa sürede yakalanan hırsızlar tabloları geri bırakmış olsa da olay Avrupa’nın en büyük sanat hırsızlığı olarak tarihe geçti.
São Paulo Soygunu — 2004
Brezilya’nın en büyük sanat müzesine giren hırsızlar, Picasso’nun “Suzanne Bloch’un Portresi” ile Candido Portinari’nin “Kahve İşçisi” adlı tablolarını çaldı.
Yaklaşık 55 milyon dolar değerindeki eserler yalnızca bir ay sonra bulundu.
Munch Müzesi Baskını — 2004
Norveç’teki Munch Müzesi, sabah saatlerinde yapılan silahlı baskınla sarsıldı.
Hırsızlar, Edvard Munch’ın “Çığlık” ve “Madonna” tablolarını çaldı.
Eserler iki yıl sonra Oslo polisi tarafından bulundu.
Bu olay, “bir tabloyu çalmak değil, sembolü çalmak” olarak tanımlandı.
Rotterdam Kunsthal Hırsızlığı — 2012
Hollanda’nın Kunsthal Müzesi, Picasso, Matisse ve Monet gibi dev isimlerin eserlerinin çalındığı cesur bir soygunla gündeme geldi.
Hırsızlar gece yarısı müzeye sızarak 7 tabloyu alıp kayıplara karıştı.
Toplam değer yaklaşık 100 milyon euroydu.
Isabella Stewart Gardner Soygunu — 1990
Boston’daki Isabella Stewart Gardner Müzesi, belki de tarihin en gizemli sanat soygununa sahne oldu.
Polis kılığına giren iki adam, müze güvenliğini etkisiz hale getirip 13 eseri çaldı.
Çalınan eserler arasında Rembrandt, Vermeer ve Degas tabloları bulunuyordu.
Olay hâlâ çözülemedi; tabloların değeri yarım milyar dolardan fazla.
Mona Lisa’nın Kayboluşu — 1911
Ve elbette, tarihin en ünlü soygunu: Mona Lisa’nın çalınması.
1911 yazında Louvre Müzesi’nde cam montajı yapan Vincenzo Peruggia, tabloyu çantasına koyarak müzeden çıktı.
İki yıl boyunca tabloyu evinde sakladı.
1913’te Floransa’da yakalandığında tablo geri alındı — ancak o zamana kadar Mona Lisa, tüm dünyanın tanıdığı bir ikon haline gelmişti.
“Sanat Soygunları Gerçek Birer Film Senaryosu”
Sanat tarihçileri, büyük müze soygunlarının yalnızca hırsızlık değil, aynı zamanda toplumsal bir merak ve psikolojik cazibe yarattığını belirtiyor.
Uzmanlar, bu olayların her birinin “Hollywood filmlerini aratmayacak” kadar dikkatli planlandığını ve teknolojik açıdan incelikle işlendiğini vurguluyor.
Louvre’daki son olay da bu zincirin modern bir halkası olarak görülüyor.
Bir güvenlik uzmanı, “Bu soygunlar insanın sanatla olan takıntısının karanlık yüzünü gösteriyor” yorumunda bulundu.