Sürrealizmin efsane ismi René Magritte’in en özel tablolarından biri olan La Magie Noire (Kara Büyü), yaklaşık 90 yıl aradan sonra yeniden sanatseverlerin karşısına çıkıyor.
Tablo, II. Dünya Savaşı direniş kahramanı Suzanne Spaak’ın ailesine ait özel koleksiyonda saklanıyordu.
Eser, bu ay Paris’te Sotheby’s müzayede evi tarafından açık artırmaya çıkarılacak.
Müzayede yetkilileri, tablonun 5 ila 7 milyon euro arasında satılması beklendiğini, ancak koleksiyoner ilgisi nedeniyle fiyatın çok daha yukarı çıkabileceğini söylüyor.
Sotheby’s Fransa Başkan Yardımcısı Thomas Bompard, tabloyu “sürrealizmin süperstarı, adeta bir Taylor Swift etkisi” olarak tanımladı.
Magritte ve Spaak Ailesinin Olağanüstü Bağı
La Magie Noire, Magritte’in kariyerinin en zor dönemlerinden birinde yaratıldı.
Sanatçının finansal olarak zorlandığı, iki yıl boyunca hiçbir eser satamadığı 1930’lu yıllarda, Spaak ailesi onun en büyük destekçisi oldu.
Claude Spaak, Belçika’nın ünlü bir oyun yazarıydı ve Magritte’e aylık maaş bağlayarak hem ailesini geçindirmesine hem de sanatını sürdürmesine olanak sağladı.
1934 yılında Claude Spaak’ın kız kardeşi Alice Lorge (Bunny), ilk çocuğunun doğumunu kutlamak için La Magie Noire’ı satın aldı.
Bu satın alma, yalnızca bir aile hatırası değil, aynı zamanda Magritte’in kariyerinde yeniden doğuş anlamı taşıyordu.
Bompard, “Bu tablo sadece bir çocuğun doğumunu değil, Magritte’in sanat hayatının yeniden doğuşunu simgeliyor” sözleriyle durumu özetledi.
Tabloya İlham Veren Kadın: Georgette Berger
Tablonun modeli, Magritte’in eşi Georgette Berger’di.
Sanatçı, eşini klasik bir Yunan heykeli gibi tasvir etti.
Berger’in üst bedeni gökyüzüyle bütünleşirken, alt kısmı doğal ten renginde kalıyor.
Omzunda ise bir beyaz güvercin yer alıyor; bu figür, hem masumiyetin hem de özgürlüğün sembolü olarak yorumlanıyor.
Arka plandaki yarı ahşap duvar detayı, Magritte’in gerçek ile hayal arasındaki ince çizgiyi vurgulama tarzının tipik bir örneği olarak görülüyor.
Magritte, bu tabloyu takiben benzer tekniklerle 10 farklı eser daha üretti; ancak La Magie Noire serinin ilk ve en bilinen versiyonu oldu.
Suzanne Spaak: Direnişin Sessiz Kahramanı
Suzanne Spaak, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi işgaline karşı mücadele eden Kızıl Orkestra (Red Orchestra) adlı direniş örgütünün bir üyesiydi.
Paris’te yaşayan Spaak, 163 Yahudi çocuğunu kurtararak tarihe geçti.
Evini gizli sığınak haline getiren Spaak, çocukları güvenli alanlara kaçırarak onların hayatlarını kurtardı.
Ancak 1943 yılında Gestapo tarafından yakalandı ve 12 Ağustos 1944’te, Paris’in kurtuluşundan yalnızca birkaç gün önce, 38 yaşında idam edildi.
Spaak, ölümünden sonra İsrail tarafından “Uluslar Arasında Dürüstler” unvanıyla onurlandırıldı.
Ailesi, Magritte’in tablolarını bu kahraman kadının anısını yaşatmak amacıyla korudu.
Magritte’in Sürrealist Yolculuğu
René Magritte, Belçika doğumlu bir sanatçıydı ve kariyerinin başında duvar kâğıdı tasarımcısı ve reklam afişi ressamı olarak çalıştı.
1926’da ilk sürrealist eserini üretti, ancak 1927’de Brüksel’de açtığı sergi büyük eleştiri aldı.
Paris’e taşınmasına rağmen beklediği başarıyı yakalayamadı ve 1930’da yeniden Belçika’ya döndü.
Kardeşi Paul Magritte ile birlikte reklam ajansı kurarak geçimini sürdürdü.
Buna rağmen iç dünyasındaki yaratıcı gücüyle, 20. yüzyıl sanatının en tanınan ikonlarından biri haline geldi.
Sanatçı, 15 Ağustos 1967’de pankreas kanseri nedeniyle hayatını kaybetti ve Brüksel’de toprağa verildi.
Eser 90 Yıl Sonra Paris’te Sergilenecek
La Magie Noire, bugüne kadar yalnızca birkaç kez Brüksel’deki Magritte Müzesi’nde sergilenmişti.
Eserin Belçika dışına çıkışı son derece nadir olduğu için bu satış, uluslararası sanat piyasasında büyük yankı uyandırdı.
Tablo, 17–23 Ekim tarihleri arasında Paris’teki Sotheby’s Galerisi’nde sergilenecek ve 24 Ekim’de satışa çıkarılacak.