Dünyaca ünlü kahve zinciri Starbucks, tedarik zincirindeki çiftliklerde kölelik benzeri çalışma koşulları uygulandığı gerekçesiyle ABD’de açılan davayla gündemde. Sekiz Brezilyalı işçi, çocuk yaşta çalıştırma, ödeme yapılmaması ve insanlık dışı koşullar altında çalıştırılma iddialarıyla şirkete dava açtı.
Henüz 16’sına Girmeden Zorla Çalıştırıldı
Dava dilekçesinde yer alan bilgilere göre, takma adıyla “John” olarak anılan genç, 2024’te henüz 16 yaşına basmadan, Brezilya’nın Minas Gerais eyaletinde bulunan bir kahve çiftliğine götürüldü. Günde 13 saate yakın çalıştırılan, ekipmansız ve ödemesiz emek sömürüsüne maruz kalan John, Brezilyalı yetkililerin düzenlediği baskınla kurtarıldı. Resmî raporda, çocuğun tehlikeli koşullarda çalıştırıldığı ve insan ticaretine maruz kaldığı belirtildi.
ABD’de Starbucks’a Karşı Tazminat Davası
“John Doe 1-8” olarak adlandırılan sekiz işçi, International Rights Advocates (IRA) desteğiyle ABD’de Starbucks’a karşı sivil dava açtı. Dava, işçilerin yaşadığı zararların maddi olarak tazmin edilmesini talep ediyor. Aynı zamanda IRA ile insan hakları örgütü Coffee Watch, ABD Gümrük ve Sınır Koruma’ya başvurarak, zorla çalıştırma içeren kahve ürünlerinin ithalatının yasaklanmasını talep etti.
Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Sistematik Sömürü
Yapılan başvuruda, Brezilya’daki çiftliklerde yapılan çok sayıda operasyonun sadece “buzdağının görünen kısmı” olduğu vurgulandı. Brezilya’da özellikle kahve sektöründe Afro-Brezilyalıların yaygın olarak bu tarz koşullarda çalıştırıldığına dikkat çekildi. Kurtarılan işçilerin %66’sının Afro-Brezilyalı olduğu belirtildi.
Starbucks’tan Açıklama: “Etik İlkelerimiz Var”
İddialara ilişkin açıklama yapan Starbucks, kahve tedarikinde etik standartları öncelediklerini ve 2004’te başlattıkları Cafe Practices programıyla çiftlikleri denetlediklerini savundu. Bu programın, sürdürülebilir tarımı ve işçi refahını teşvik ettiği iddia edildi.
“Her Kahve Fincanı Bir Vicdan Testidir”
Adere adlı işçi örgütünün koordinatörü Jorge Ferreira dos Santos Filho, kahve sektörünün tarihsel olarak siyah emek sömürüsüne dayandığını belirtti. “Bugün tükettiğimiz her kahve, sorgulanmadığı sürece modern köleliği beslemeye devam ediyor,” dedi.
Dava açan sekiz işçinin tamamı, kölelikten kaçanların kurduğu topluluklardan oluşan quilombo bölgelerinde yaşıyor. Bu topluluklar bugün hâlâ temel yaşam standartlarının oldukça altında yaşam mücadelesi veriyor.