Paris bir kez daha dünyanın dikkatini üzerine çekti. Ancak bu kez bir sanat sergisiyle değil, tarihin en cesur ve planlı soygunlarından biriyle. Geçtiğimiz pazar sabahı, dört kişiden oluşan bir hırsız çetesi, Louvre Müzesi’ni hedef aldı. Hırsızlar sabah saat 9.30’da müzenin güney cephesine bir kamyonetle yanaştı ve sarı yelekleriyle dikkat çekmeden tamirat ekibi süsü verdiler. Trafik konileriyle çevreyi düzenleyen ekip, sıradan bir bakım çalışması izlenimi yaratmayı başardı.
Sessiz ve Kusursuz Bir Plan
Kısa sürede harekete geçen iki hırsız, kamyonete bağlı elektrikli merdiveni kullanarak müzenin üst katındaki Apollo Galerisi’ne ulaştı. Burada paha biçilemez taç mücevherlerinin sergilendiği pencerelerden birini elektrikli aletlerle kırarak içeri sızdılar. İçişleri Bakanı Laurent Nuñez, olayın ardından yaptığı açıklamada, alarmın anında devreye girdiğini ancak güvenlik protokollerinin önceliğinin ziyaretçilerin tahliyesi olduğunu belirtti. Bu gecikme, soygunculara altın değerinde birkaç dakika kazandırdı.
Paha Biçilmez Taç ve Kayıp Miras
Soyguncular, 1354 elmas, 1136 safir ve 56 zümrütle süslenmiş bir taç dâhil olmak üzere sekiz mücevheri çaldı. Paris Savcısı Laure Beccuau, çalınan parçaların tahmini değerinin 88 milyon euro olduğunu açıklarken, “Tarihi hasar paha biçilemez” ifadelerini kullandı. Mücevherlerin bir kısmı, Fransız kraliyet koleksiyonuna ait olduğundan yalnızca maddi değil kültürel anlamda da büyük bir kayıp söz konusu.
Geride Kalan İpuçları ve Alev Alan Kaçış
Polis ekipleri olay yerinde bir kask, bir çift eldiven, sarı yelek ve yakılmış bir kamyonet buldu. Hırsızlar kaçış sırasında merdivenin sepetini ateşe vererek izlerini yok etmeye çalışmıştı. Bu detay, planın ne kadar profesyonelce kurgulandığını gözler önüne serdi. Uzmanlara göre, bu tür çeteler genellikle çaldıkları taşları ayrı ayrı pazarlayarak satmaya çalışıyor. Dolayısıyla mücevherlerin tamamına ulaşma ihtimali her geçen dakika azalıyor.
Güvenlik Açıkları Göz Ardı Edilmiş
Fransız kamuoyunda, olayın ardından müze güvenliği sert şekilde eleştirildi. Bakan Nuñez, Louvre’un geniş kamera ağına rağmen yeterli sayıda güvenlik personelinin bulunmadığını itiraf etti. Sızdırılan bir rapora göre, Fransa’nın ulusal denetim birimi, müzede modern güvenlik sistemlerinin kurulmasında yıllardır süren gecikmeler olduğunu belirtiyordu.
40 Yıllık İhmalin Bedeli
Müze Müdürü Laurence des Cars, 2021’de göreve geldiğinde güvenlik zaaflarını gündeme getirmişti. Ancak bu uyarılar, bütçe sıkıntıları nedeniyle uygulamaya alınamadı. Fransa Kültür Bakanı Rachida Dati, olaydan sonra yaptığı açıklamada “Bu yaşananlar 40 yıllık ihmalin sonucu” sözleriyle durumu özetledi. Sigorta maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle mücevherlerin sigortasız olması da durumu daha da dramatik hâle getirdi.
Umut Azalıyor
Fransız polisi, olayı çözmek için 100 kişilik özel bir ekip oluşturdu. Ancak yetkililer, mücevherlerin hızla ülke dışına çıkarılmış olabileceğini düşünüyor. Uzmanlar, bu tarz soygunların arkasında genellikle uluslararası organize çeteler olduğunu belirtiyor. Her ne kadar güvenlik kameraları olay anını kaydetmiş olsa da, yüzleri maskeyle gizlenen soyguncuların kimliğini belirlemek kolay olmayacak gibi görünüyor.
Kültürel Travma ve Toplumsal Tepki
Fransa’da halk, bu olayın yalnızca bir soygun değil, ulusal mirasa yapılan bir saldırı olduğuna inanıyor. Sosyal medyada “Louvre yalnız bırakıldı” etiketi kısa sürede gündem oldu. Kültür çevreleri, ülkenin tarihini taşıyan eserlerin korunmasında devletin sorumluluğunu hatırlatıyor. Parisliler için bu olay, Mona Lisa kadar değerli bir başka hazinenin göz göre göre yok olmasının sembolü hâline geldi.
Louvre’un Geleceği İçin Alarm Zili
Yaşanan olay, Avrupa’daki tüm müzeler için ciddi bir uyarı olarak görülüyor. Uzmanlar, artık sadece güvenlik kameralarının değil, yapay zekâ destekli izleme sistemlerinin devreye alınması gerektiğini vurguluyor. Louvre yönetimi, kayıpların ardından yeni bir güvenlik planı hazırlıyor. Ancak kamuoyunun güvenini yeniden kazanmak kolay olmayacak.
Tarih Bir Kez Daha Sarsıldı
Sonuç olarak, dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi Louvre, tarihin tozlu sayfalarına yeni bir utanç olayı eklemiş oldu. Milyonlarca euro değerindeki mücevherlerin kaybolması bir yana, Fransa’nın kültürel mirası bir kez daha ihmalkârlığın kurbanı haline geldi.
