Çin’in ticaret başkenti Şanghay’da yaşam her zamanki gibi sürüyor. Kalabalık alışveriş merkezlerinde tüketiciler alışveriş yapmaya devam ediyor, kuryeler dar sokaklarda hızla dolaşıyor. Ancak ekonomik cephede rahatlama sinyalleri veren son gelişmelere rağmen, ideolojik cephede tansiyon giderek yükseliyor.
ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz günlerde “karşılıklı tarifeler” politikasına 90 günlük bir ara verdiğini açıkladı. Bu karar, Asya-Pasifik ülkeleri için geçerli olsa da Çin bu muafiyetten yararlanamadı. Aksine, Çin mallarına uygulanan gümrük vergisi %145’e çıkarıldı. Buna rağmen Çinli iş insanları, uluslararası ticaret kanallarının tamamen kapanmaması nedeniyle bir nebze rahatladı.
Ticaret Yön Değiştirdi, Çinli Şirketler Alternatif Arıyor
2017’den bu yana, ABD’nin uyguladığı yüksek tarifeler nedeniyle Çin’in ABD’ye ihracat oranı %20’den %15’in altına düştü. Ancak bu kayıp doğrudan bir zarar anlamına gelmiyor. Çünkü Çinli firmalar, üretim tesislerini Güneydoğu Asya ülkelerine kaydırarak ihracatı dolaylı yollarla sürdürdü.
2023 yılında Çin’in ASEAN ülkelerine yaptığı doğrudan yatırımlar 24 milyar dolara ulaştı. Güneş paneli üreticileri başta olmak üzere birçok Çinli şirket Malezya, Kamboçya, Tayland ve Vietnam’da üretim yaparak ABD pazarında varlık göstermeye devam etti. Bu stratejinin kırılması, ikili tarifelerden çok daha büyük bir ekonomik darbe anlamına geliyor.
Çin’de Sertleşen Retorik: “Sonuna Kadar Savaşacağız”
Ancak Çin’deki kamuoyunda ve sosyal medyada duygusal ve siyasi sertleşme dikkat çekiyor. Devlet televizyonlarında ve Dışişleri Bakanlığı’nın paylaşımlarında, eski ABD Başkanı Ronald Reagan’ın 1987’de tarifelere karşı çıktığı bir video sıkça paylaşılırken, sosyal medyada Trump’a yönelik alaycı mem’ler dolaşıyor.
En dikkat çeken propaganda ise, Mao Zedong’un 1953’te Kore Savaşı sırasında yaptığı bir konuşmanın yeniden gündeme getirilmesi oldu:
“Bu savaş ne kadar sürecek, biz belirleyemeyiz. Ama ne kadar sürerse sürsün, asla boyun eğmeyeceğiz.”
Ticaret Savaşı Sosyal Medyada Savaş Alanına Döndü
Çinli yorumcular ve sosyal medya kullanıcıları, Trump’ın adımlarını “sömürgecilik dönemi ticaret politikaları” olarak nitelendirirken, bazı yorumlarda yeni bir “Afyon Savaşları” benzetmesi yapılıyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, “Make America Great Again” şapkasının fiyatının 77 dolara çıktığına dair bir mem paylaşarak ekonomik yaptırımların etkisini alaycı biçimde yansıttı.
Yurt İçindeki Uyarılar: “Aşırı Milliyetçilik Tehlikeli”
Çin Üniversitesi’nden Prof. Zheng Yongnian, milliyetçi coşkunun kontrolsüz bir şekilde yayılmasının tehlikelerine dikkat çekti.
“ABD’nin asıl gücü hükümette değil, toplum ve sermayededir. Aşırı güven bizi yanıltır ve stratejik hata yapmamıza yol açar.”
Zheng, özellikle sosyal medya üzerinden yayılan “zafer ilanı” havasının yanıltıcı bir başarı algısı oluşturduğunu vurguladı.
Ticari Gerilim Siyasi Risklere Kapı Aralıyor
Uzmanlara göre, ABD ile Çin arasındaki ticaretin işlevsiz hale gelmesi, taraflar arasında daha büyük jeopolitik gerilimleri tetikleyebilir. Özellikle Tayvan Boğazı ve Güney Çin Denizi gibi hassas bölgelerde, karşılıklı ekonomik bağımlılığın zayıflaması, çatışma ihtimalini artıran bir kırılganlık yaratıyor.