Politico yazarı Ankush Khardori, Donald Trump yönetiminin gümrük vergileri politikasını kurtarmak için Yüksek Mahkeme önünde “siyasi baskı” stratejisi izlediğini öne sürüyor. Analize göre, yönetim alt mahkemelerde aldığı aleyhte kararlara rağmen, vergilerin iptalinin ülkeyi “felakete sürükleyeceği” argümanıyla mahkemeyi etkilemeye çalışıyor. Khardori, “Trump’ın gümrük vergilerini savunacak güçlü bir hukuki zemini olmadığından, iptalin yıkıcı sonuçlar doğuracağını iddia ediyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
Hukuki Zeminin Kilidi: IEEPA ve Yetki Tartışması
Tartışmanın merkezinde Uluslararası Ekonomik Acil Durum Yetkileri Yasası (IEEPA) var. Eleştirilere göre IEEPA, başkana geniş düzenleme yetkileri tanısa da açık bir tarife yetkisi vermiyor. Nitekim federal temyiz kararlarında, “sadece düzenleme yetkisinin verilmesinin tarifeyi içermediği” vurgulandı. Bu ayrım, Anayasa’da yer alan vergilendirme–düzenleme ayrımıyla da örtüşüyor.
“Önemli Sorular Doktrini” Neden Kritik?
Önemli sorular doktrini (major questions doctrine), yürütmenin ekonomik ve siyasi etkisi büyük işlemlerinde Kongre’den net yetki devri arar. Khardori, IEEPA’nın gümrük vergileri için böylesi açık bir yetki sunmadığını, bu nedenle Yüksek Mahkeme’nin daha önce öğrenci kredisi affı örneğinde yaptığı gibi yürütmeyi sınırlayabileceğini belirtiyor.
Ekonomik Etki: Enflasyon, İstihdam ve Milli Gelir
Yale Üniversitesi modellemesine atıfla, gümrük vergilerinin bu yıl tek başına enflasyonu artıracağı, ortalama bir hane için yıllık 2.400 dolar ek maliyete yol açacağı ifade ediliyor. Model, yıl sonuna dek yarım milyon istihdam kaybı ve yaklaşık 125 milyar dolar ekonomik daralma öngörüyor. Buna karşılık hükümetin 2,7 trilyon dolar civarında gümrük geliri toplayabileceği tahmini, politikanın “büyük ve gerici bir vergi” niteliği taşıdığı eleştirisini güçlendiriyor.
Dış Politika Kartı: Tersine İşleyebilir Mi?
Trump cephesinden gelen savunmalarda, aleyhte bir Yüksek Mahkeme kararının dış politika ve ulusal güvenlik açısından “telafisi imkânsız zararlar” yaratacağı öne sürülüyor. Ancak Khardori, eğer politika baştan beri hukuken sorunluysa, müttefiklerin mağduriyeti nedeniyle itibar kaybının zaten yaşandığını, bu nedenle “dış politika kartı”nın ters tepebileceğini savunuyor.
Siyaset–Yargı Gerilimi ve Meşruiyet Sorusu
Yüksek Mahkeme’nin son yıllardaki düşük onay oranları, kuruma yönelik meşruiyet tartışmalarını alevlendirdi. Khardori, muhafazakâr çoğunluğun “ilke beyanlarını” bir kenara bırakıp Trump lehine hareket etmesi durumunda, bu algının daha da zedelenebileceği uyarısında bulunuyor. Öte yandan, Cumhuriyetçi atamalardan sadece bir-ikisinin karşı blokla hareket etmesi dahi dengeleri değiştirebilir.
Kongre Neden Masada Değil?
Eleştirilerin ortak noktası şu: Eğer gümrük vergileri gerçekten Büyük Buhran’ı önleyecek ölçüde etkiliyse, çözüm Kongre’dir. Khardori, kamuoyunda vergilere desteğin düşük olmasının ve Cumhuriyetçi vekillerin bu pakete isteksizliğinin, yürütmenin mahkeme üzerinden “sonuç odaklı” bir yol aramasına yol açtığını belirtiyor. Önemli sorular doktrini ışığında, böylesi büyük ekonomik adımların yasama sürecinden geçmesi gerektiği vurgulanıyor.
Sonuç: Hukuk, Ekonomi ve Siyasetin Kesişimi
Gelinen aşamada, IEEPA çerçevesinde gümrük vergilerini sürdürme çabasının hem hukuki hem ekonomik hem de diplomatik bedelleri tartılıyor. Politico analizine göre, Trump ve ekibinin Yüksek Mahkemeyi “felaket” söylemiyle ikna etme stratejisi, mahkemeyi sonuç odaklı yargı aktivizmine zorlayan bir hat çiziyor. Nihai karar, yalnızca ticaret politikasını değil, kuvvetler ayrılığı, yargının tarafsızlığı ve kamuoyu güveni gibi temel alanları da etkileyecek.