Bir dönem sosyal medya fenomeni olarak tanınan ve Kasım 2023’te dolandırıcılık ile kara para aklama suçlamalarıyla tutuklanan Nihal Candan, sağlık durumu nedeniyle tahliye edildikten sonra yeniden gündemde. Yaklaşık altı ay cezaevinde kalan ve bu süreçte ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele eden Candan, geçtiğimiz günlerde yoğun bakıma alındı. Ailesi, yaptığı açıklamada, Candan’ın kalbinin iki kez durduğunu ve hayati tehlikesinin sürdüğünü duyurdu.
- Candan Ailesi: “Sağlık durumu kritik, büyük bir sınavdan geçiyoruz”
- Yoğun bakımda ikinci gün: Tüm değerler alarm veriyor
- Cezaevinden 28 kilo ile çıkmıştı: Sosyal medya paylaşımları yanılttı mı?
- Aile endişeli: “Şu an en dipteyiz”
- Uzmanlardan uyarı: Anoreksiya ölümcül olabilir
- Kamuoyunda destek çağrısı yükseliyor
Candan Ailesi: “Sağlık durumu kritik, büyük bir sınavdan geçiyoruz”
Posta Gazetesi yazarı Alev Gürsoy Cimin’e konuşan baba Hakan Candan ve kız kardeşi Bahar Candan, Nihal’in durumunun ciddiyetini koruduğunu belirtti. Baba Candan, “Kızım çok uzun süredir yemek yemiyor. Anoreksiya Nevroza teşhisi konulduğundan beri sürekli kilo kaybediyor. Bugün geldiğimiz noktada 37 kiloya düştü ve artık vücudu dayanamıyor,” dedi.
Anne ve kız kardeşin özel bir hastanede tedavi gören Nihal Candan’ın yanında olduklarını belirten aile, hastanın yalnızca doktor kontrolünde gözlemlendiğini ve hiçbir gıda alımının sağlanamadığını ifade etti. “Şekeri sıfır noktasında, karaciğer değerleri çok düşük. Kalbi her an durabilir,” diyen baba Candan, yaşadıkları süreci “büyük bir sınav” olarak nitelendirdi.
Yoğun bakımda ikinci gün: Tüm değerler alarm veriyor
Nihal Candan’ın son günlerde hiçbir şey yemediğini ve bu yüzden değerlerinin kritik düzeyde bozulduğunu belirten ailesi, yoğun bakımda ikinci günün geride kaldığını ve doktorların yaşamsal belirtileri stabilize etmeye çalıştığını söyledi. “Her ne kadar dışarıdan iyi görünse de, içten içe çöküyordu,” açıklamasında bulunan ailesi, Candan’ın her geçen gün daha da zayıfladığını ve tedaviye yeterince yanıt veremediğini dile getirdi.
Cezaevinden 28 kilo ile çıkmıştı: Sosyal medya paylaşımları yanılttı mı?
Tahliyesinin ardından sosyal medyada yeniden aktif olmaya başlayan Nihal Candan, kamuoyuna zaman zaman iyi göründüğü mesajlar vermişti. Ancak geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “Cezaevinden çıktığımda 28 kiloydum, şimdi 37 kiloyum” diyerek durumunun sanıldığından daha kötü olduğunu ima etmişti. Ayrıca “Psikoterapistim tartılmamı yasakladı. Herkes kilolu olmak zorunda değil” ifadelerini de kullanmıştı.
Bu açıklamaları, anoreksiya nervoza ile mücadele eden genç kadınların sosyal medya üzerinden “iyi görünme” baskısıyla nasıl bir yanılsama içine girebildiklerini gözler önüne serdi. Uzmanlar, anoreksiyanın yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda derin psikolojik etkiler taşıyan bir hastalık olduğuna dikkat çekiyor.
Aile endişeli: “Şu an en dipteyiz”
Yoğun bakım tedavisi Zincirlikuyu’da özel bir hastanede süren Nihal Candan’ın ailesi, “Şu an her şey çok belirsiz. Tüm değerler çökmüş durumda. Kalbi iki kez durdu. O kadar zayıf ki, en küçük bir yorgunluk bile kriz yaratıyor,” açıklamasında bulundu. Özellikle karaciğer fonksiyonlarının tamamen çökme riski taşıdığı belirtiliyor.
Ailenin verdiği bilgilere göre, Candan artık ağızdan beslenemiyor ve yoğun şekilde sıvı desteği alıyor. Şu ana dek bilinci açık olmakla birlikte, her geçen saat daha fazla medikal müdahaleye ihtiyaç duyduğu öğrenildi.
Uzmanlardan uyarı: Anoreksiya ölümcül olabilir
Candan’ın hastalığına dikkat çeken psikiyatri uzmanları, Anoreksiya Nervoza’nın erken müdahale edilmediği takdirde çoklu organ yetmezliğine yol açabileceğini ve ölümcül sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Uzmanlara göre bu tür vakalarda hem tıbbi hem de psikolojik destek hayati önem taşıyor. Candan’ın sürecinde psikolojik destek alsa da, fiziksel direncinin bu desteğe yanıt vermediği vurgulanıyor.
Kamuoyunda destek çağrısı yükseliyor
Sosyal medyada #NihalCandan etiketiyle çok sayıda destek mesajı paylaşılırken, bazı kullanıcılar cezaevi sürecinin bu hastalığın ağırlaşmasındaki rolünü de sorguluyor. Candan’ın cezaevinde yeterli tıbbi desteğe erişip erişemediği, bu durumun tetikleyici olup olmadığı sosyal medyada tartışma konusu oldu.
