Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Türkiye’nin SAFE programına katılımına onay vermeyeceklerini açıkladı. Miçotakis, gerekçe olarak Ankara’nın Ege’deki egemenlik anlaşmazlıklarını gündemde tutmasını ve casus belli kararını masadan kaldırmamasını gösterdi.
Yunanistan’dan Net Tavır
Kopenhag’da düzenlenen Avrupa Politik Topluluğu görüşmelerinin ardından açıklama yapan Miçotakis, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile temaslarının ardından konuya ilişkin soruları yanıtladı.
Miçotakis, Yunan basınına yansıyan ifadelerinde şunları söyledi:
“Türkiye casus belli konusunu masada tuttuğu ve Yunan adalarının egemenliğini gri bölgeler teorisiyle sorguladığı sürece Yunanistan, SAFE programına katılımına kesinlikle onay vermeyecektir.”
Bu açıklama, son dönemde Türkiye ile Yunanistan arasında süren Ege ve Doğu Akdeniz merkezli gerilimlerin yeniden gündeme taşınmasına yol açtı.
SAFE Programı Nedir?
SAFE, yani Synergy for Armed Forces Europe (Avrupa Silahlı Kuvvetleri İşbirliği) programı, Avrupa Birliği’nin savunma alanındaki en kapsamlı girişimlerinden biri olarak öne çıkıyor.
- Toplam bütçe: 150 milyar avro
- Kredi yapısı: Düşük faizli ve uzun vadeli krediler
- Kaynak: AB, kendi adına borçlanarak finansman sağlıyor
- Kapsam: AB üye ülkeleri, Ukrayna ve Avrupa Ekonomik Alanı (EEA) ülkeleri
- Kullanım alanları: Hava savunma sistemleri, mühimmat, topçu sistemleri, insansız hava araçları, siber güvenlik
- Ortak alım şartı: Projelerin en az iki ülke tarafından ortak yürütülmesi hedefleniyor
Program, özellikle siber tehditlere karşı dayanıklılığı artırmak ve drone savunma kapasitesini güçlendirmek amacıyla öncelikli görülüyor.
Avrupa Güvenliği ve Türkiye’nin Yeri
Miçotakis, Avrupa güvenliğinin yalnızca doğu sınırlarına odaklanamayacağını vurguladı. “Herhangi bir savunma planı Avrupa’nın tüm sınırlarını kapsamalıdır. Dolayısıyla Yunanistan da bu planların parçası olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Ancak aynı açıklamanın devamında, Türkiye’nin katılımına yeşil ışık yakılmayacağı bir kez daha vurgulandı. Miçotakis, Atina yönetiminin ulusal savunmasını Avrupa planlarından bağımsız olarak da garanti altına aldığını söyledi.
Türkiye’nin SAFE’e Katılımı Neden Kritik?
Ankara, uzun süredir SAFE programına dahil olmak istiyor. Zira bu mekanizma, Türkiye’nin:
- Savunma teknolojilerinde finansmana erişimini,
- Ortak projelerde yer almasını,
- AB ülkeleriyle askeri entegrasyonu güçlendirebilirdi.
Ancak Yunanistan’ın “veto kartını” kullanması, Türkiye’nin bu programdan dışlanmasına yol açıyor.
Ege’deki Egemenlik Anlaşmazlıkları
Yunanistan’ın itirazlarının merkezinde, Ege Denizi’ndeki adaların statüsü ve casus belli konusu bulunuyor. Türkiye, Yunanistan’ın 12 mil hamlesini savaş nedeni sayan 1995 tarihli TBMM kararını hâlâ masada tutarken; Atina ise bunun “tehdit unsuru” olduğunu savunuyor.
Miçotakis’in son çıkışı, bu anlaşmazlıkların sadece ikili ilişkilerde değil, Avrupa savunma politikalarında da belirleyici bir unsur haline geldiğini gösteriyor.
Türkiye-AB İlişkilerine Etkisi
SAFE programına katılamamak, Türkiye’nin AB ile savunma alanında iş birliği olanaklarını daraltabilir. Bununla birlikte Ankara’nın NATO şemsiyesi altında sahip olduğu konum, stratejik açıdan önemini koruyor.
Uzmanlara göre, SAFE dışında kalmak Türkiye’yi ABD, İngiltere ve farklı savunma bloklarına daha fazla yönelmeye zorlayabilir.
Yunanistan’ın Veto Resti
Miçotakis’in açıklaması, Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde tansiyonun düşmeyeceğini, aksine Avrupa kurumlarında da süreceğini gösteriyor. SAFE’in geleceği, Avrupa’nın ortak savunma projelerinde Türkiye’nin yer alıp almayacağı tartışmalarıyla daha da karmaşık hale geliyor.
Bu durum, önümüzdeki dönemde hem AB-Türkiye ilişkilerini hem de Doğu Akdeniz’deki dengeleri yakından etkileyecek.