Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini beklentilerin üzerinde bir indirimle 250 baz puan azaltarak yüzde 40,5 seviyesine çekti. Böylece, Mart ayından bu yana süregelen sıkı para politikası duruşunda ilk kez yön değiştirildi. Ekonomistler, 200 baz puanlık bir indirim beklerken, TCMB daha agresif bir adım atarak piyasa beklentilerinin ötesine geçti.
Enflasyon Yavaşladı, Talep Dezenflasyonist Seviyede
TCMB karar sonrası yayımladığı açıklamada, enflasyonun ana eğiliminin ağustos ayında yavaşladığını ve yakın döneme ait verilerin, iç talebin dezenflasyonist düzeyde seyrettiğini gösterdiğini belirtti. Açıklamada ayrıca, hizmet enflasyonundaki yüksek ataletin ve gıda fiyatlarındaki artışın, yukarı yönlü riskler yaratmaya devam ettiği ifade edildi.
Kurul, sıkı para politikası duruşunun talep, kur ve beklenti kanallarından geçerek dezenflasyonu desteklemeye devam edeceğini vurguladı.
Gecelik Faiz Oranlarında da İndirim Yapıldı
Politika faizinin yanı sıra, Merkez Bankası diğer kısa vadeli faiz oranlarında da indirime gitti:
- Gecelik borç verme faizi, yüzde 46’dan yüzde 43,5’e
- Gecelik borçlanma faizi ise yüzde 41,5’ten yüzde 39’a indirildi.
Bu adımlar, bankanın sadece bir haftalık repo faiziyle değil, tüm piyasa faizlerinde yönlendirici etkisini artırmayı hedeflediğini gösteriyor.
“Enflasyon Ara Hedeflerden Saparsa Sıkılaştırma Gündeme Gelebilir”
TCMB, karar metninde dikkat çeken bir uyarıda bulundu. Eğer enflasyon görünümü, belirlenen ara hedeflerden ciddi şekilde saparsa, para politikasının yeniden sıkılaştırılabileceğini ifade etti. Bu da faiz indirimi sürecinin kesin bir dönüşe işaret etmediği, aksine ihtiyatlı ve veri odaklı bir yaklaşımın benimsendiği anlamına geliyor.
Kredi ve Mevduat Piyasalarına Yakın Takip
Kurul, kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler yaşanması durumunda, parasal aktarım mekanizmasının ilave makroihtiyati önlemlerle destekleneceğini açıkladı. Ayrıca, likidite koşullarının yakından izleneceği ve likidite yönetimi araçlarının etkin kullanılmaya devam edileceği belirtildi.
Bu söylem, para politikasının sadece faiz oranı üzerinden değil, aynı zamanda makro ihtiyati önlemlerle destekleneceğinin altını çiziyor.
Ekonomik Program ve Orta Vadeli Hedeflere Vurgu
TCMB, alınan faiz kararlarının, Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alan makroekonomik çerçeveyle uyumlu olduğunu ifade etti. Para Politikası Kurulu’nun hedefinin, enflasyonu orta vadede yüzde 5 seviyesine düşürmek olduğu bir kez daha vurgulandı.
Bu çerçevede, kararların öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir şekilde alınacağı; büyüklüklerinin ise enflasyonun görünümüne göre toplantı bazlı olarak belirleneceği kaydedildi.
Son Karar Ne Anlama Geliyor?
Bu indirim, Mart ayından bu yana ilk faiz indirimi olması nedeniyle dikkat çekiyor. Temmuz ayında yüzde 43’e çekilen politika faizi, şimdi yüzde 40,5 seviyesinde. Ağustos ayında faiz kararı açıklanmamıştı, bu nedenle Eylül toplantısı piyasaların yeniden Merkez Bankası’yla iletişimini kurduğu ilk fırsat oldu.
Öte yandan, bu karar piyasalarda karmaşık bir sinyal olarak değerlendirilebilir. Çünkü bir yandan enflasyonla mücadele süreci sürerken, diğer yandan faizlerin düşürülmesi para politikasında gevşeme algısı yaratabilir. Ancak TCMB’nin açıklamasında vurgulanan sıkı duruşun sürdürüleceği yönündeki ifadeler, bu algıyı sınırlamayı hedefliyor.